Zaytung.Com
Zaytung
Uzun uzun yaz
SİNEMA

Bu Sene de İyi Uzay Yaptı: Constellation

-> İsmail Kartal,Avrupa'dan elenme nedenlerini açıkladı: ''3 günde bir penaltı atıyoruz...''
-> Fenerbahçe, Avrupa'da deplasman golü kuralı geri gelene kadar maçlara U-19'la çıkma kararı aldı...
-> Üç günde bir maç yorumlamaktan sürmenaj olduğunu dile getiren Ömer Üründül, Fenerbahçe - Olympiakos maçının ertelenmesi için UEFA'ya resmi başvuruda bulundu...
-> AKP'den devraldığı borcun yazılı olduğu afişi belediye binasına sığdıramayan CHP'li başkan, belediye binasına 3 kat daha çıkma kararı aldı...
-> Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtikten sonra jet hızıyla sefalete sürüklenen Türkiye'de şaşkınlık sürüyor: ''Tek adamın her şeye yetkili olup hiçbir şeyden sorumlu olmaması iyi bir fikir gelmişti...''
FOTOHABER

Metro İstanbul: ''Lütfen dikkat! Çeyrek final bu yöndeki son durağımızdır. Süper Lig'e devam edecek yolcuların...''

Mehmet Şimşek'in dış kaynak arayışları ilk meyvesini verdi...

BLOG

Sevgililer Günü’nü Minimum Maddi Hasarla Atlatma Rehberi…

VİDEOHABER

Adalet Bakanlığı, Dubai'de yaşanan sel felaketini herhangi bir CHP'li belediyeye bağlayabilen savcılara 1 maaş ikramiye verileceğini açıkladı...

ASTROLOJİ

KOÇ (21 Mart - 20 Nisan)

Süleyman Soylu'nun oh çektiği videolara telif atmasının ardından zam haberlerine üzülmek zorunda kalacağınız bir döneme giriyorsunuz... devam...

Belediyenin Almanya’ya eğitime gönderdiği 45 kişiden 43'ü geri dönmedi...

"Aslında dönecekler ama orada kurulu düzenleri var. Yoksa vatanımız cennet..."

Hay Allah, Canınız mı Çekti? İşte Size Birbirinden Keyifli Öykü Platformları...

FIFA, Futbolun Marka Değerini Düşüren Türkiye'yi Başka Bir Spor Dalıyla İlgilenmesi İçin İkna Etmeye Çalışıyor: ''Güreş vardı ya sizin, ata sporu...''

Adı sürekli şiddet, skandallar, siyasi baskılar, şaibeler ve maddi krizlerle anılan Türk futbolunun, kendi marka değeri bir kenara artık komple futbolun marka değerine zarar verdiğini fark eden FIFA yönetimi, Türkiye'nin kendisine başka bir spor dalı bulması için ikna girişimlerine başladı. devamı...

N'olmuş n'olmuş?

Zaytung Zone

''Amaaan şimdi eve gidip kim yemek yapacak?'' şeklinde düşünen takipçilerimizi diğerlerinden bi tık daha fazla seviyoruz, dürüst olalım...

Popmundo: Maceralar

Yerel Halkı Enflasyonun Düşeceğine İkna Etmek Üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı Bünyesinde 5000 Büyücü İstihdam Edilecek...

IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları kapsamında ABD'de bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ''Yerel halkı enflasyonun düşeceğine ikna etmemiz" gerekiyor açıklamasının ardından harekete geçen Bakanlık, ilgili personelin istihdamı için düğmeye bastı... devamı...

AKP'de Seçim Sonuçları İlk Kurbanını Aldı: Tepkilerin Odağındaki İstakoz, Görevden Affını İstedi...

Seçimin ardından AK Parti cephesinde başlatılması beklenen temizlik harekatında ilk kurban belli oldu. Bir süredir yoğun kamuoyu tepkisine maruz kalan istakoz, bu akşam yaptığı yazılı açıklamayla görevden affını istedi...devamı...

Sinema

Vizyonda Bu Hafta: Lise arkadaşlarınızla görüşmeyin, aileyle tatile çıkmayın, vampirlerle sevişmeyin...

Zaytung Sinema'dan herkese merhaba! Sinema dünyası açısından gişe filmi sezonunun başlamasına, normal vatandaş açısından da düğün sezonunun bitmesine birkaç hafta kaldı. Böylesi bir ortamda, "Aile iyidir" mesajı barındıran filmler yürüdü vizyona: Eşini-kızını memnun etmek için medya maymunluğu yapan da var (Merdiven Baba), eşiyle-oğluyla ilişkisini düzeltmek için kötü tatillerde sürünen baba şempanzeler de (Tatil Zamanı). Ayrıca, aile huzuruna karşı harekete geçen provokatif arkadaşlar ve cinler de var maalesef ama bu şer odaklarına karşı devletimiz gereken karşılığı verecek kadar güçlüdür...

Aksiyonlu-süper kahramanlı film yok bu hafta, uzun bir aradan sonra iyi de oldu. Arada vücudu dinlendirmek lazım çünkü! E haydi, geçelim vizyona:

 

Merdiven Baba - 'Babalık görevimi yerine getirmek için acil uçak merdiveni bulmalıyım...'

Televizyon kanallarını, birbirine benzeyen sıcak aile sit-com'larıyla doldurmaya ant içmiş Prof. Sit. Com. Birol Güven yapımcısı ve senaristi... Evet evet, eşi Burcu Güven yine müziğini yaptı (Çocuklar duymaasııınn), yine karakterimizin alt sınıf olduğunu şivesinden anlıyoruz ve yine aile bağlarının önemine iknayız... Neyse, dizilerinin kokusu filme sinmiş velhasıl. Film, mahalle ortamında  geçiyor: Tüm mahalle erkekleri sırasını bozmadan kötü espriler yaparken espri yapmayan mahalleli de sit-com efekti şeklinde kahkaha atıyor (mahalle dayanışması)...

Neyse, fragmana bakalım da devam ederiz:


 

Dizi mi izleyeceğiz film mi?

Seksenler dizisinde Bekçi Bekir'i oynayan arkadaş, filmde başrole (Fazlı) kadar yükselmiş. Ama maaşta, ikramiyede bir değişiklik yok maalesef; şimdi de havaalanı temizliyor. Neyse, 18 yıldır görev yapan şiveli temizlikçimiz Fazlı'nın eşi, kredi kartı bakiyesizliği ve otomobilsizlikten müzdarip. Büyük kız ise babadan utanıyor, babayı seven küçük kız da kekeme (+1 dram puanı)... Bir süre sonra kadın, çocukları da alıp baba evine gidince iyice acıyoruz bizim kısa boylu Fazlı'ya. Limitli kart ve otomobilsizlik bir yuvayı daha yıkarken ilk yarıyı kapatıyoruz...

Ama atom karınca Fazlı, ikinci yarıya bomba gibi başlıyor.


Saf Halk Kahramanları Takvimi, katalog çekimleri...
 

Merdiven nerede?

Havaalanında. Fazlı'nın imdadına, işyerinde boşta duran merdivenli araba yetişiyor. Hitchcock filminde uçak nasıl gerilim yaratabilen bir unsursa, uçak merdiveninden de sıcak aile dramı çıkıyor. Bu kısım, "Bir merdivenden kaç şey türetilir" şeklinde bir beyin fırtınasına dönüşüyor daha çok: Yangın merdiveni, tribün, inşaat iskelesi... Görsen yani, beğenmediğin Fazlı reklam yıldızlığına kadar yükseliyor. Bildiğin eski model Amerikan arabası düze çıkarıyor adamı, mahallenin sevgilisi yaparken yengeyle de arayı düzeltme ortamı oluşturuyor.


Şiveli Türkçe ve Amerikan İngilizcesinin akıllara durgunluk veren dostluğu...
 

Neyse, her tutan fikir gibi, Merdiven Baba'yı da öyle bir filmle bırakmaz, dizisini isteriz. İsminin "Merdiven Ailesi" olmasını, her bölümde merdivenin başka bir işlevini görmeyi arzularız... Mesela bir bölümde Fazlı, İstanbul 2. Bölge'den, "Halkın adamı" kontenjanından milletvekili adayı olup şu arabayla köy köy gezmeli (çevirmeye takılmadan). Bu bölümlerin adı da "Başarı merdivenleri" olmalı, Fazlı "Muhtar bile olamazsın dediler" demeyi ihmal etmemeli...


Mutlu son: Eşine avcuyla meyve yediren koca...
 

Puan: Merdivensiz 30, merdivenli 45
 

Sıcak aile dizisi salonundan, aile içi gerilim seansımıza alalım sizi... 

Geçmişten Gelen (The Gift) - Davetsiz misafir, aileye öyle bir şey yaptı ki...

Yönetmen ve senarist, Joel Edgerton isimli, oyunculuktan gelme bir şahıs. Film vizyona girmeden eleştirmenler başlamıştı "Oyunculuktan gelmeyse anlamaz o" türküsü tutturmaya. Filmden sonra eli yüzü düzgün bir şey çıkınca bi' morarmış bunlar... Acele etmeyeceksin hacı, önce filmi göreceksin...

Filme gelince, tek eksikleri bebek olan, mutlu mu mutlu bir çift Los Angeles'a taşınır. Müstakil bir evdir, hatta saray yavrusudur bu, ama ne evdir yani, her şey vardır... Böyle iyilik-güzellikle film yürümez ama. Olayı psikolojik aile gerilimine bağlamak için Aile Huzuru Bozucusu bir karakter getirip çiftin canına okutmamız lazım...


Ev saray yavrusu olunca buğusu, kalp çizimi de ayrı bi' romantik...


Derken bir gün, "Simon herifi ve güzel Robyn" çifti alışveriş yaparken Simon'ın liseden arkadaşı gelir. Gordo isimli herifin saçlarından (peruk) ve bakışlarından tuhaf biri olduğunu anlarız. Lisedeki lakabı da Gordo the weirdo'ymuş zaten. Gordo, o andan itibaren yakalarını bırakmaz, kadına da sürekli hediyeler gönderip durur. İşe şarapla başlar. Kıllanırız...

-Bu ne şimdi! Kediye mama bırakır gibi kapıya şarap koymuş herif...
 

Tuhaf Gordo durmaz:  Hediyeler, egzotik balıklarla, birtakım notlarla devam eder.  Kendimizi Simon'ın yerine koyup kadını kıskanırız ama sanki Simon da pür-i pak bir adam değildir. Zaten lise zamanı Gordo'yla çok utanç verici bir şey yaşamış bunlar  (Lisede de utanç verici ne yaşanabilir ki; pinpon oynarken pantolonları mı yırtılmış, yıllık sayfalarına mı kimse yazmamış, n'olmuş?)... Neyse, şimdi söylersek spoiler olur...

İşte sade bir gerilimle devam ediyor film. Simon, Tuhaf Gordo'dan; Robyn ise Simon'dan kıllanıyor. Kıllanma seviyesi arttıkça gerilim de artıyor...


-Migros'tan 15 liraya alınmış meyveli şarap olmasından kıllanıyorum...
 

Bir de film boyunca kimi tutacağım derken arada kalman mümkün. Ben önce Gordo'yu tutuyordum, sonra Robyn ablaya kaydım... Çok cefakar ve empati sahibi bir kadın. İki tane dallama içinde rasyonel düşünebilen tek insan. Umarım bir şey olmaz Robyn'e...

Puan: Kıllanmalı 70


Haftanın tek komedisi. Zaman zaman belaltı, yer yer komik:

Tatil Zamanı (Vacation) - Tatile aileyle çıkmak mı hiç çıkmamak mı (seçme şansımız var mı?)

Bu aralar devam filmi çekmeyi huy edinen Hollywood, 80'lerdeki Vacation komedi serisini farklı esprilerle tekrar sunmuş. Eski serideki sapsarı çocuk, şimdi baba rolünü kapmış... Yeni filmde, babanın aileyle ilişkileri iyi değil ve bir şey yapması lazım. Önce "Uçak merdivenli araba bulayım" diye düşünüyor ama "O yapıldı" diye vazgeçiyor. Sonra da çoluk çocuk tatile, Walley World isimli bir tema parkına gidiyorlar.. Tıpkı eski günlerdeki gibi; yolda ne aksilikler, ne aksilikler... 

Biri piç, diğeri ezik olan çocuk karakterler eğlenceli, espriler de bazı bazı komik... Yalnız, dikkatli izleyin, altyazıya sansür koymuşlar. Cinsel içerikli esprileri göğüslerinde yumuşatıp öyle yansıtmışlar perdeye. Vay...

Son olarak bu filmdeki piç çocuğu da 2040'lardaki devam filminde görmeyi isteriz...

Puan: Devam filmi 50'si


'Badana' çevirisinin orijinali ne demek? Sorun cevaplayalım...
 

Ve korkulardan devam edelim:

Dünyanın Sonu (Afflicted) - Vampir bir kadınla neden sevişmemeliyiz...

Haftalardır rastgeldiğimiz "buluntu film" türünde bu da. Filmi, oyuncuların çektiklerinden izliyoruz yani. Anladın sen onu, bütçeyi düşük tutmak için işte... Zaten filmin iki yönetmeni başrolde ve kendi isimleriyle oynuyorlar. Böylece hem isim yapıp hem de iki kuruş fazla para vermeden bitiriyorlar işi. Kafaları cinliğe çalışıyor bayâ... Yok yok, cin yok... Vampir filmi bu. Seviştiği kadının kendisini ısırması sonucu, mikrop kapan ve vampire dönüşen adamı izleyeceğiz.


Bazı sabahlar ben de böyle uyanıyorum...


Konu: İki arkadaş dünya turuna çıkıyorlar ve bunu blog sayfalarında video-video paylaşmak istiyorlar. Bunlardan biri vampir olunca diğeri ona bakmaya başlıyor ve gezi de yalan oluyor tabii. Ayıp be! Ha arkadaş ortamında iki biradan sonra kusan kanki, ha dünya turunun yarısında vampire dönüşüp tatile sıçan arkadaş... Neyse, kadını bulup düzeltmemiz lazım herifi. Alsın, n'apıyorsa yapsın şunu...


Bitmiyor, aile vurgusu bitmiyor. Bu sefer de geniş ailedeki genç kadın içine girerek huzur bozan cinler var. Bağları sıklaştıralım:

Üç Harfliler 2: Hablis - Üç harfli, ama ikincisi... İsmi söylenmiyor ama özel ismi var...

Yani, ne gerek var şu "üç harfliler" ayağına?! Sırf internete verdiğiniz sinopsiste iki kere "cin" sözcüğü geçiyor, kimi yiyorsunuz ki?! Cin işte ya, cin...  Cincincin... Terazi lastik cinnastik, biz size geldik cinlendik... 

Neyse bu konuyu hallettiğimize göre filmin geri kalanını anlatabiliriz: Ama iyi ama çok kötü efektler, başına ayet, sonuna "İnanmayan çarpılır" mesajı, ha bi' de "Gerçek bir hikayeden uyarlama" vurgusu...

Puan: İki haneli

 

Kalkıp da isminde Barbie Prenses olan bir filme gidecek halim yoktu, gitmedim. Belki minik bir komikli sinema yazarı yetiştirip onu göndermek lazım bunlara. Neyse, mesajımız "Prenses de olsan rock yıldızı da olsan hatta Burak Özçivit bile olsan kendini bileceksin" gibi bir şey. Bu da fragmanı: 


Bu neymiş; 61. Bölge - İntikam... Yazık, parasızlıktan oyuncu bulamamışlar, oyunculuk tecrübesi olmayanları oynatmakla övünüyorlar fragmanda. "Paramızın olmadığı belli olmasın, övünelim bununla" taktiği izliyorlar. Mesela, "İş güçten bakamadık" yerine "6 ay boyunca pazar günleri çekildi" demeyi tercih etmişler. Belli ki Kurtlar Vadisi dışında bir filmden-diziden beslenme fırsatları da olmamış, bunu çekebilmişler...


SONUÇ - Bütün tatili sinemada yedik di mi?

Boşver şimdi tatili falan, bak millet tatile gidiyor da n'oluyor? Tatil Zamanı'nda aileyle tatile giderek başına gelmedik kalmayan Amerikan aileyi düşün... Heh, arkadaşınla otostop çekerek Ege-Akdeniz'e gitme hayalin mi vardı, peki ya Dünyanın Sonu'ndaki gibi seviştiğin Akdeniz kadını vampir yapaydı seni? Velhasıl bu filmleri izleyip işlevsel kullanırsan, yapamadığın tatilden soğuman mümkün... Bir de Geçmişten Gelen sağlam film olmuş, kaçırma! Kaçırsan da psikolojik gerilim mi yok sana gerçi: Shining var,  Psyhco var, olmadı Gone Girl var... Online gerilim zevki...

Haydi, haftaya görüşmek üzere...
 

-BİTTİ (Bir gün seçim de bitecek mi?)



@duraladam

(murat dural bildirdi)


facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et

Yorumlar:

Sıradaki Sinema İçerikleri:

Sıradaki Haberler:

(11.4.2021)

Belediyenin Almanya’ya eğitime gönderdiği 45 kişiden 43'ü geri dönmedi...

"Aslında dönecekler ama orada kurulu düzenleri var. Yoksa vatanımız cennet..."

Vahit Gözgel, Emekli


Diğer yorumlar ->

(25.11.2020)

AKP Denizli Milletvekili Nilgün Ök: ''18 yıl önce araba var mıydı?''

"Genel Başkanları buzdolabı olmadığını iddia ediyordu. Bu yine biraz insaflı çıktı.."

Uğurhan Culak, Elektrik tesisatçısı


Diğer yorumlar ->