Yapacak Daha İyi Bir Şeyiniz Yoksa: Bu Yazı da Bir Şekilde Atlatmanızı Sağlayacak Netflix Dizileri...

NETFLIX & chill edeyim derken sadece 45 dakikayı “Ne izlesem?” diye harcayanlar için, belgeselinden dizisine, tıkla izle hizmeti niteliğinde bir liste…

1. BATES MOTEL (IMDB – 8.2)

Özellikle psikolojik gerilim sevenlerin gönlünde sarsılmaz yer etmiş Psycho’yu yad eden Bates Motel’i en tepede tavsiye etmezsek olmaz. Türk aileleri arasında yaygınca kullanılan “Ya bu çocuk kime çekti bilmiyorum!” yakarışını konu alan dizi, Norman Bates’in gençliğine gidiyor ve ''neden böyle seri katil oldu ki bu çocuk ''mevzusunu nakış gibi işliyor. Adama kah hak veriyor, kah “Olm seni çok pis döverim!” diyorsunuz.

Dizide ilk bölümden itibaren öyle olaylar oluyor ki, arada izlerken yorulup, 10 dakika aralar verebiliyorsunuz. Nefes aldıracak sahne yok gibi. Fakat değiyor ya. 5 sezon olduğu için evladiyelik diye düşünmeyin. 2, asosyallik seviyenize göre 1 haftada bitebiliyor. Norman Bates’i canlandıran Freddie Highmore o kadar iyi bir oyuncu ki, Cuma namazında görseniz namazı böler tokatlarsınız. Çocuk role hazırlanmak için aylarca annesini canlandıran Vera Farmiga’nn evine gidip gelmiş. Biz de hala Küçük Ağa’ya ödül verelim. Bir kere rolü için ağalarla yaşadığını sanmıyoruz çünkü… Vera Fermiga oyunculuğu ile ağlatıyor. Dizi bitince özledik kadını. Resmen bizden biri. O bir ANA! Sayko da olsa evlat evlattır diye neler çekti kadın. Dizinin sonu orijinalinden farklı. Meşhur sarı saçlı kadını bıçaklamalı sahne şey biraz. Çünkü dizide o rolü çok tanıdık bir Rihanna canlandırıyor. Ki yani sarışın değil bizce.

2. BIG MOUTH (IMDB – 8.0)

Konu okumadan, IMDB’den tüyo almadan izlemeye başlayıp, hastası olduğumuz çizgi dizi. Ergenliğe geçiş aşamasına ramak kalan 5 ana karakterin ve bir ergenlik canavarının etrafında gelişen olayları konu alıyor. Elemanlardan birinin çatı katında Duke Ellington’ın ruhu yaşıyor yaşıyor, biri masturbatörlük konusunda god mode eşiğinde, beriki regl olmak üzere…

Ama  dizi, 30 yaş üzeri. Anne, baba olmayı düşünenler için tekrar düşünmelerini sağlayacak mükemmel fırsat. Ya “Of olm bunu ben de yaşamıştım da kimseye söyleyememiştim. Normal bir çocuk muşum lan oley!” rahatlaması veriyor, ya da “Ya ben şu an bunu izlerken kötü bir şey mi yapıyorum acaba?” gerginliği yaratacak derecede konuşulmayan ama bir dönem mutlaka düşünülmüş şeylere gark ettiriyor. Rick & Morty izlerken yorulanlar, fakat en az onun kadar leziz bir çizgi dizi izlemek isteyenler için büyük tavsiye. Ha bir de en iyi yanı, sürekli bağırarak konuşan bir karakter yok.

3. LA MANTE (IMDB – 7.5)

Fransız yapımı, 10 numara polisiye. Le Mantis, yani Peygamberdevesi lakabıyla tanınan Jeanne, 20-25 yıl önce işlediği aşırı mükemmel seri cinayetler yüzünden hapistedir. Sonra birden bunun eskiden işlediği cinayetleri taklit eden denyo bir katil peydah olur. O feci cinayet senin, bu “ay bakamıycam” cinayet benim derken, polisler katili yakalamak için Jeanne teyzenin yardımını istemeye karar verirler. Teyzenin de tek şartı, davaya polis olan oğlunun bakmasıdır.

Mükemmel seri cinayetler dedik diye yanlış olmasın. Kadın boş değil. Öyle garibanın, masumun hayatında gözü yok. Davamız büyük. Ama tabi herkes ondan nefret ediyor falan. Neyse, diziye başından sonuna tam bir Fransız asilliği hakim. Öyle vıcık vıcık diyaloglar, efendime söyleyeyim dizi komikleri falan yok. Çat çat çat. Bir de son olarak, Jeanne karakterini canlandıran Carole Bouquet’ten bahsetmezsek olmaz. Kadın gençken dünyanın en güzel kadınıymış desek yalan olmaz. Bu yaşta bile şahane ama lütfen kadını bir Google’layın. İnsan değil…

4. THE CONFESSION TAPES (IMDB - 7.6)

IDx izleyenler bilir, cinayetli, katili bulmalı programlar bir şekilde kendini izlettiriyor. Katile “Pü allah belanı versin şerefsiz çocuğu” falan diyip geçiyoruz. Fakat Confession Tapes, olayları farklı açıdan inceliyor. Birkaç bölümünde hapse atılan elemanlar için ağladım yemin ederim.

Mevzu şu; cinayeti işlediğinden şüphenelinen tipleri sorguya alıp, 10 saat psikolojik baskı uyguluyorlar. Elemanlara “İtiraf edersen eve göndericez” diyip, “evet tamam ben yaptım. Şimdi eve gidebilir iyim?” dedirtiyorlar ve hop içeri alıyorlar. Belgeselde, dönemin davalarına bakan yargıçlar, avukatlar ve psikologlar ile konuşup, olayları yeniden inceliyorlar, delillere bakıyorlar. Olm hakkaten de herifler bir şekilde suçsuz çıkıyor. Ama tutuklayanlar zamanında aşırı alkış topladığı için, bir şekilde masum oldukları ispatlanamıyor ve yıllarca hapis yatıyorlar. Çünkü niye? Ellerinde itirafların video kaydı var. Her bölümde farklı bir olay inceleniyor. İnsan tükeniyor izlerken. Başta “Suçlu lan işte” diyorsun, sonra aaaa deliller falan biiir bir. Allah kimseyi psikolojik baskıyla baş başa bırakmasın diyor, sonraki diziye geçiyoruz.

5. DARK TOURIST (IMDB - 7.9)

Kimsenin bayram tatili için gitmeyi seçmediği yerlere giden bir Yeni Zellandalı var. Sevimli suratıyla kimsenin gitmek ya da deneyimlemek istemediği şeyleri deneyimliyor. Misal, hayatı boyunca kız arkadaşı dahil onlarca kişiyi öldürmüş, Pablo Escobar’ın sağ kolu ile tanışıp, Japonya’da terk edilmiş nükleer kasabaları geziyor ya da intihar ormanlarını geziyor.

Tabi bu sadece ilk iki bölüm. Biz de daha bitirmedik. Ama izlerken sevgili David Fsrrier’in tepkileri hoş anlar yaratıyor. Misal, herif yaklaşık 250 kişiyi öldürmüş bir adama sempati duyuyor, bundan rahatsız oluyor ama kendine engel olamıyor. Ya da, hiç inanmadığı bir şey altına ettirebiliyor. Bizim en hoşumuza giden şey, “Olay fake nasıl olsa yiaa” derken başına farklı bir şey gelmesi. Devam et David. 4 yıla kalmaz o kadar radyasyondan öleceksin. Temennimiz ölmemesinden yana.

(Kamuran Hardcore Brüksel'den bildirdi)

facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et

Yorumlar:

Sıradaki Blog İçerikleri:

Yaz Aşklarının, Fakbadiliklerin ve ''Takılıyoruz öyle yaa''ların Can Düşmanı: ''Biz şimdi neyiz?''

Sıradaki Haberler:

Fotohaber Beştepe'de o gece ışıklar hiç sönmedi...

Paylaş...