Kafasını Biraz Boşaltmak İçin Magazin Programlarını İzlemeye Başlayan Talihsiz Genç Kadın, Artık Gülben Ergen'in Çocuklarının Adını Ezbere Sayabiliyor
Geçtiğimiz yaz biraz kafasını boşaltmak ve eğlenmek için arkadaşları ile birlikte magazin programlarına göz atmaya başlayan 26 yaşındaki Zeynep Aslı Çelik, ne olduğunu bile anlamadan Gülben Ergen'in çocuklarının isimlerini ve Alişan'ın nerede, kaç ay askerlik yaptığını ezbere bilen bir magazin bağımlısına dönüştü. Mutlu bir ailede büyüyen, iyi eğitim almış ve mesleğinde başarılı bir birey olarak nasıl bu hale geldiğine anlam veremeyen talihsiz genç kadın, hastalığıyla yüzleşerek tedavi yolunda önemli bir adım atarken, uzmanlar Türkiye'de benzer durumda birçok gizli bağımlı olduğunu iddia ediyorlar.
Masum bir eğlence olarak başladı
Özel bir bankada uzman yardımcısı olarak çalışan, Marmara Üniversitesi İstatistik Bölümü mezunu Zeynep Aslı Çelik'in dramı yürekleri sızlatıyor. Bir anlık heves ve merak ile girdiği magazin dünyasından kurtulmak için şu an büyük bir savaş veren talihsiz genç kadın, bu yola nasıl saptığını "Yaklaşık bir sene önceydi; öyle evde canımızın çok sıkıldığı bir gün sırf dalga geçmek için kendimi arkadaşlarımla 'Magazin Dünyası' adlı programı izlerken buldum" sözleriyle özetlerken, yaşadıklarının herkese ibret olması gerektiğinin de altını çizdi. Önceleri sadece biraz olsun kafasını boşaltmak ve arkadaşlarıyla birbirlerine anlatıp gülmek için magazin programlarını izlediğini belirten Çelik, zaman ilerledikçe tek başınayken de samimi bir merakla magazini takip etme ihtiyacı duyduğunu kaydetti.
"Beni bunun için mi okuttular?"
Günler geçtikçe yaşadığı yoksunluk hissinin daha da belirgin hale geldiğini ve sadece televizyondaki programların kendisini kesmediğini dile getiren Zeynep Aslı Çelik, hayatının yavaş yavaş nasıl değiştiğini anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı:
"Ben de birçok bağımlı gibi Nihat Doğan'la başladım magazine. Ancak başta sadece onu izleyip, dalga geçmek için göz gezdirdiğim programlar bir süre sonra bana yetmez oldu. İnternet, gazeteler derken sürekli dozu artırdım. Bazı arkadaşlarım, kendimi çok kaybettiğim anlarda magazin programlarındaki dış ses gibi konuştuğumu bile iddia ediyorlar fakat ben öyle bir şey hatırlamıyorum inanın. Demet Akalın-Önder Bekensir ilişkisinin bütün tarihçesini, iniş çıkışlarını, dalganma hareketlerini biliyordum. Bir akşam istatistik eğitimim sayesinde üşenmeyip önümüzdeki 5 yıl boyunca tekrar birleşip, ayrılacakları zamanları gösteren bir çizelge hazırlarken buldum kendimi... 'Annen baban seni bunun için mi okuttular Aslı' diyip ağlamaya başladım... Artık onların da yüzlerine bakamıyorum..."
Yardım çığlığı
Kalan birkaç aklı başında arkadaşının ve ailesinin kendisine sırtlarını dönmesinin ardından, "Ben ne yapıyorum kendime böyle? Ne işim olur benim Seda Sayan-Tuna Kiremitçi yakınlaşmasıyla, Ebru Gündeş'in hamileliğiyle, Bülent Ersoy'un bu seneki talihli nişanlısıyla" diyerek psikiyatri kliniğine başvuran Zeynep Aslı Çelik, şu an Sapanca yakınlarındaki bir rehabilitasyon merkezinde bilgisayar, televizyon ve cep telefonundan uzak tutularak tedavi görüyor.
Ailelere uyarılar
Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz AMATEM yetkilisi, Doç. Dr. Nükhet Saregil ise, bu tip vakaların toplum içinde sanıldığından çok daha yaygın olduğunu, ancak hastaların sadece % 5'inin sorunu kabullenerek tedavi olmaya yanaştığını belirtti. Batıdaki tablonun çok daha vahim olduğunu ve özellikle Amerika'nın bu illetle mücadele etmek için her yıl milyarlarca dolar harcadığını ifade eden Nükhet Saregil, "Bazen birey günlük hayatın yoğun stresnden ve karmaşasından kaçmak için, bazen de sadece yanlış arkadaş seçiminden dolayı bu yola girebiliyor. Bu noktada aileler çok dikkatli olmalı ve özellikle genç yaştaki hastalarımızın üzerine çok gitmemeliler. Ne olacağı belli olmaz, genç insan bunlar; kendilerine magazinsel şeyler yapmak isteyebilirler" dedi.
"Çocuğumun magazin bağımlısı olduğunu nasıl anlarım?"
Saregil, "Çocuğumun magazin bağımlısı olduğunu nasıl anlarım?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi: "Eskiden ailelerin bunu farketmeleri o kadar kolay değildi ancak internet sayesinde özellikle son birkaç yılda bu konuda çok önemli aşamalar kaydedildi. Sosyal medyada çocuğun üye olduğu facebook sayfaları ve twitter'da takip ettiği ünlülerin sayısı bu konuda önemli ipuçları verebiliyor. Erol Köse'yi takip eden bir çocuğunuz varsa en kısa zamanda kendisini karşınıza alıp konuşmanız gerekiyor mesela. Belli ki bu çocuğun bir derdi var. Ayrıca çocuğunuz magazin programlarındaki o garip dış sese 30 saniyeden fazla tahammül edebiliyorsa bilin ki bu illetin pençesine düşmüştür. O durumda da mutlaka size en yakın sağlık kuruluşundan yardım isteyin..."facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et