Başbakanı Eleştirdiği Yazısı Nedeniyle İşine Son Verilen Iğdırses Gazetesi Yazarı Hıdır Hızarcı, Buruk Sevinç Yaşıyor
2 gün önce Iğdır'ın yerel gazetesi Iğdırses'de yayınlanan "Yakışmadı Sayın Başbakan!" başlıklı yazısının ardından apar topar işine son verilen köşe yazarı Hıdır Hızarcı, birileri tarafından okunduğunu talihsiz bir şekilde de olsa öğrenmenin buruk sevincini yaşıyor. Köşesine son verildiğini gazete yönetiminden dün akşam aldığı bir telefonla öğrenen Hızarcı, "Beni arayıp 'emir büyük yerden, birilerini çok kızdırmışsın. Kusura bakma, artık seninle çalışamayacağız Hıdır Ağabey' dediler. Biraz üzüldüm tabii ama açıkcası bu kadar ciddiye alınmak bir yandan da gururumu okşamadı değil. Bunca senedir kendim yazıp kendim okuyorum sanıyordum, benim için hoş bir sürpriz oldu" sözleriyle duygularını aktardı.
"Kim okumuş da kim şikayet etmiş?"
Iğdır'ın günlük ortalama 750 tirajlı yerel gazetesi Iğdırses'te 8 senedir köşe yazarlığı yapan Hızarcı, evinde düzenlediği basın toplantısında görevine son verildiği bilgisini dün akşam bizzat gazetenin imtiyaz sahibi, genel yayın yönetmeni, başyazarı, dağıtım sorumlusu ve aynı zamanda kendisinin de amcaoğlu olan Muharrem Hızarcı'dan aldığını belirterek şöyle devam etti:
"İlk önce bi şaşırdım, 'noldu amcaoğlu hayırdır gazeteyi mi kapatıyorsun?' diye sordum. Bana 'hayır ağabey, gazeteye yerinde duruyor ama sen olmayacaksın artık.' dedi. Anlamıştım aslında ama yine de 'O yazı yüzünden mi?' diye sordum. 'Evet' dedi. 'Kim okumuş da şikayet etmiş oğlum yazıyı?' dedim. Bilmediğini söyledi. Ama dediğine göre bizzat partinin ilçe başkanı arayıp rica etmiş, onu da direkt Ankara'dan aramışlar. 'Peki Muharrem senin canın sağolsun' diyerek telefonu kapattım. Şahsen 56 yaşındayım, kendimi hiç bu kadar önemli hissetmemiştim..."
Tebrik telefonları yağdı
Hızarcı, haberin duyulmasının ardından çok sayıda kutlama telefonu aldığını söylerken, eve akın eden komşuları da ortalığı adeta bayram yerine çevirdiler. Yazar adına tebrikleri kabul eden 32 yıllık eşi Fatma Hızarcı ise, "açıkcası Hıdır'ın ne yazdığından pek haberim yok. Gazetede Muharrem'in ricasıyla yazmaya başladığı ilk zamanlar bir heves edip okumuştum ama sonra evin işiydi, çocuklardı falan derken pek fazla takip edemedim. 1 kere de evlilik yıldönümümzü köşesinden kutlamıştı o zaman çok duygulanmıştım. Bu kadar önemli olduğunu bilsem her hafta okurdum..." sözleriyle eşinden duyduğu gururu gözler önüne serdi.
"Susturamayacaklar!"
Toplantıda, gazeteden kovulmasına neden olan yazı ile ilgili soruları da yanıtlayan Hızarcı, yazıda şehir merkezinde ciddi bir ihtiyaç haline gelen kat otoparkla ilgili seçim zamanı verilen bazı sözlerin hala yerine getirilmediğini hatırlatarak bu yüzden Başbakan'a sitem ettiğini belirtti. "Benim kalemimi sustursanız da, bu halen İlimizde, özellikle şehir merkezinde ciddi bir park yeri sıkıntısı yaşandığı gerçeğini değiştirmeyecek!" diyen Hızarcı, siyasi baskılara boyun eğmeyeceğini de şu sözlerle dile getirdi: "Beni gazeteden kovdurarak susturacaklarını sananlar çok yanılıyorlar. Ne yapar eder okurlarımla buluşmanın bir yolunu yine bulurum. Zaten, toplasanız 5-6 kişi ancak varlar, onların da hepsi tanıdık. Gerekiyorsa tek tek sms atarım, nedir yani!"
Toplantı sonrası, gazetecilerin ekmeğiyle oynamanın bir Başbakan'a yakışmadığını dile getiren Hızarcı, "yanlış anlaşılmasın, kendim için söylemiyorum. Ben zaten o yazıları bedavaya yazıyordum. Esas mesleğim muhasebecilik. Öyle, genel konuşuyorum, benlik bir durum yok yani..." derken, Sözcü Gazetesi'nden köşe yazarlığı teklifi aldığı yolundaki söylentilerle ilgili olaraksa suskun kalmayı tercih etti.
(ZHA Muhabiri M.E. Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et