İnternette Sürekli Soba Öven Gençlere Güvenip Tekrar Üretime Geçen Vezüv Soba A.Ş'den İflas Açıklaması...
Talep yetersizliği nedeniyle yıllar önce üretime son vermiş olan Vezüv Sobaları'nın sahibi Nusret Ünsal, internette denk geldiği "soba özlemi" içerikli yazıların kurbanı oldu. Sosyal medyada 20 yaşına henüz gelmiş gençler tarafından dahi sık sık dile getirilen "offf o sobalar yok muydu yaa, ne güzeldiii :((" türü serzenişlere kulak veren talihsiz işadamı, büyük masraflarla tekrar faaliyete soktuğu soba fabrikasına sadece 2 ay içerisinde kilit vurmak zorunda kaldı.
Bir dönemin sanayi devi Vezüv Sobaları'nın sahibi Nusret Ünsal, kendisinin kesinlikle piyasaya geri dönmek gibi bir düşüncesinin olmadığını söylerken, 17 yaşındaki torunu Mert Ünsal'ın dolduruşuna geldiğini de açık yüreklilikle ifade etti. "Bir gün 'dede gel, sana çok güzel haberlerim var' deyip beni bilgisayarın başına oturttu. Birlikte saatlerce soba hakkında yazılan özlem dolu yazıları okuduk. Gördüğüm manzara beni hem çok duygulandırdı hem de 'bu soba öven her 100 kişiden biri alsa yine parayı ırgat ederim' şeklinde bir düşünceye kapılmama neden oldu. O gazla atıl durumdaki fabrikayı tekrar üretime geçirdim' diyen tecrübeli işadamı, elde avuçta ne varsa sattığını ve şu an tek mal varlığının 800 kadar dökme soba olduğunu dile getirdi. Kendisi ile tekrar kepenk kapatan fabrikasında hüzünlü bir söyleşi yaptık:
- Öncelikle büyük geçmiş olsun.
- Sağolun evladım.
- Ne oldu? Bize biraz anlatır mısınız?
- Ne oldusu yok işte. Battık. Çok büyük battık hem de...
- Peki nasıl oldu olay? Neydi sizi bu kadar inandıran?
- Bunu soracağınızı tahmin ettiğim için internetteki yazılardan bir kısmının çıktısını yanımda getirdim. Bakın aynen okuyorum: "Abi o sobanın üzerindeki mandalina kabukları", "Ya onu bırak da üzerinde asılan gri eşofmandan damlayan, cıss cısss eden sular", "Herkes sobanın olduğu odada otururdu, gerçek bir aileydik o zamanlar", "Ah şimdi şurada bir soba olsa da yalasam"... İşte bunun gibi yüzlerce belge var elimde. Bunlar benim yazılarım değil. Hepsi internette. Sabah akşam soba övüyorlar gençler...
- Evet de bunlar hep "80'lerin sonunda, 90'ların başında çocuk olmak" muhabbetinin uzantıları. Herkes bilir. Yani her evde doğalgaz var şimdi...
- Tamam ben de biliyorum doğalgaz var da, çok içten yazıyorlardı çocuklar. Bak ne demiş "O kömür kokusu, hımmfs". Yani bu sondaki şey nefes çekmesi. Nasıl inanmam ben buna? Siz inanmaz mıydınız?
- ...
- ...
- Peki daha sonra nasıl gelişti olaylar?
- Şimdi biz ilk partiyi dağıttık. Hava da buz gibi. O ara fabrika çift vardiya çalışıyor, benim de kulağım telefonda. Bekliyorum ki yeni siparişler gelsin. 2 hafta sonra telefonlar gelmeye başladı, 'Abi biz bunları satamıyoruz' dediler. Eskiden olsa bir ayda eriteceğimiz stok aynen geri geldi. Sonra gençlerin yoğun olduğu bölgelerde elden satmaya çalıştım. O da işe yaramadı.
- Elden satmak derken? İşporta gibi mi?
- Yok yok. Hani bu 80'ler partisi, 90'lar Türkçe Pop gecesi, Nostalji bilmemnesi falan oluyor ya, oralarda stand açtık işte. Bizzat kendim gittim satışa. Gençler buyrun dedim, ilgilenirseniz çok güzel sobalarımız var dedim. Güldüler hep bana...
- Şimdi nedir planlarınız?
- Ben bu yaşıma kadar pes etmemiş adamım. Bu işin peşini de burada bırakmam. Soba ile olmaz başka türlü olur. Bakın şimdi Taso öven var, Turbo sakız öven var. Bunları da tespit ettik biz. Sobaları hurdacıya satıp oradan gelecek sermayeyle...
- Aaa Turbo sakız süperdi ya! Bende 50'den 110'a kadar serisi var onun. Hala saklarım evde...
- Alırsın di mi yeniden çıkarsam? Doğru söyle bak...
- Valla alırım, 5'er 10'ar alırım hem de. Seriyi tamamlıycam...
- İşte bu ya! Soba da vereyim mi sana bir tane. Kurarsınız evde köşeye? Sakız çiğnerken sıcak sıcak.. ha?
- Bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür eder, başarıları...
- Sarıyorum bir tane... Kaçma lan şerefsiz!
(kuaför cengiz Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et