"Bu ülkede yaşanmaz artık" Diyen İlk Kişi Olarak Bilinen Sacit Ladin (82), Edirne'nin Ötesini Göremeden Memleketinde Toprağa Verildi
Türkiye toprakları üzerinde "Yok ya yok... Bu ülkede yaşanmaz artık... En kısa zamanda çekip gitmek gerek" cümlesini ilk kez kuran isim olan Sacit Ladin, 82 yaşında memleketi Muş'ta toprağa verildi. Cenaze töreninde babasının hayatı boyunca değil yurtdışı, yaşadığı şehirden bile dışarı çıkamadığını ifade eden küçük oğlu Hüseyin Ladin (43), "Canım babam, zamanında gaza gelip büyük lafın altına girmiş. Kadersizim benim, hayatı boyunca konu komşunun maskarası oldu" derken, merhumun arkadaşları yerel gazetelere verdikleri ilanda "Avrupalı Sacit'i kaybettik. Başımız sağolsun: ))" sözlerine yer verdiler.
Yakınları öfkeliydi
1950'li yılların hemen başında, henüz 18 yaşındayken Türkiye'de artık daha fazla kalınamayacağını deklare eden Sacit Dede'nin Muş Taşo Mezarlığı'ndaki cenaze törenine eşi, çocukları, torunları, yakınları ve çok sayıda ülkenin büyükelçisi katıldı. Defin işleminin hemen ardından eşi Naciye Ladin (77)'in güçlükle ayakta durduğu gözlenirken, yaşlı kadının ağzından çıkan ilk kelimeler "İnanmıştım... Son güne kadar buralardan gideceğimize inanmıştım... Allah'ım... Benim de canımı al da kurtar beni buradan" şeklinde oldu.
Eşi: "Buralarda durulmaz... "
Çocukları ve yakınları tarafından bileklerine kolonya sürülen ve su içirilen Naciye Hanım, sakinleşmesinin ardından basın mensuplarına şunları aktardı.
"Valla ne yalan söliyim yıllarca hep bir umutla yaşattı beni boyu devrilesice. Kendimi Parisler'de, New Yorklar'da, en olmadı İzmir'de hayal edip durdum onun yüzünden. Ölmeden 6 ay önce bile 'Buranın doktoruna güven olmaz, Almanya'ya gidip orada tedavi olucam' gibi şeyler söylüyodu. Aha buyrun, Muş toprağına karıştı en sonunda... Artık durulmaz buralarda, ben de yakında giderim bu memleketten... "
"Her seçimde aynı terane... "
Ladin Ailesi'nin tüm fertleri, acılı anneyi teskin etmek için seferber olurken, Sacit Bey'in yakın arkadaşlarından Mehmet Tanrıverdi (84) ise söz sırası kendisine geldiğinde, yıllar önce arkadaşına "Bok gidersin" dediği için zerre pişmanlık duymadığını itiraf etti. "Muş'u Demokrat Parti'nin aldığı gün söylemişti ilk defa. O zaman sallamadık ama her seçimde tekrarlayınca sinirimizi bozmaya başladı. Neyse, Allah taksiratını affetsin artık" sözleriyle bir nebze de olsa rahmetliden tiksindiklerini gizleyemeyen Tanrıverdi, her şeye karşın yaptırdıkları pasaport şeklindeki mezar taşıyla son vazifelerini yerine getirdiklerini kaydetti.
Küçük torundan telgraf
Cenazeye katılan Almanya, Hollanda, Belçika Büyükelçileri ise yaptıkları ortak açıklamada, çok fazla konuşmayacaklarını belirterek, "Böyle acılı bir günde kimseyi üzmek istemiyoruz. Sadece Sacit Bey'in öldüğünden emin olmak istedik. Lütfen bu ziyaretten kimse başka bir anlam çıkarmasın" ifadelerini kullandılar.
Toplu olarak okunan Fatihalar'ın ardından Ladin Ailesi taziyeleri kabul etmek için evlerine geçmeye hazırlanırken, Erasmus ile Almanya'da bulunduğu için cenazeye yetişemeyen en küçük torun Yusuf Ladin'in çektiği telgraf Sacit Dede'nin sevenlerini gözyaşlarına boğdu: "Bugün ben belki dedeme son görevimi yerine getiremiyorum ama biliyorum ki o da benim şu an Muş'ta olmamı istemezdi... Ruhun şad olsun dede, Hannover şahane..."
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et