Dış Ticarette Yeni Gelir Modeli: Çalışmak İçin IŞİD'e Giden Türkler...
Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre 2014 Ocak - Temmuz döneminde başta IŞİD ve El-Nusrah Cephesi olmak üzere Ortadoğu'ya savaşmak için giden Türk vatandaşlarının ülkeye kazandırdığı döviz miktarı 450 milyon dolar olarak gerçekleşirken, geçen yılın aynı dönemine göre %85 oranında artış gösterdi. Bu rakamlarla birlikte cihat sektörü, turizm, inşaat ve tekstilin ardından Türkiye'nin 4. büyük döviz kalemi olarak listedeki yerini aldı.
Batı'daki ekonomik durgunluğun ardından özellikle AB ülkelerine gönderilen işçi ve yetişmiş iş gücü sayısında son yıllarda ciddi bir düşüş yaşanırken, yüzünü Ortadoğu'daki yeni pazarlara çeviren Türkiye bölgedeki fırsatları en iyi değerlendiren ülkelerden biri oldu. Maliye Bakanlığı'nın internet sitesinden açıklanan rakamlara göre, bu yılın başından itibaren Suriye ve Irak'taki cihatcı gruplarda istihdam olanağı bulan (ölenlerle birlikte) yaklaşık 43.000 Türk vatandaşı, aylık ortalama 2500 dolar gelirle Türkiye'nin ihracattaki yüz akı oldular.
Kolay entegrasyon
Konuyla ilgili olarak konuşan Maliye Bakanlığı müsteşarı Süleyman Cezerli de, özellikle IŞİD'in bölgedeki yükselen pazar payıyla birlikte artan vasıfsız eleman ihtiyacının iyi değerlendirildiğini söyleyerek hem Türk vatandaşlarının istihdamı hem de döviz gelirleri konusunda önemli başarılar elde edildiğini belirtti.
Bölgenin coğrafi ve kültürel yakınlığı sayesinde IŞİD'de çalışan vatandaşların batıdakine benzer entegrasyon problemlerini de yaşamadığını ifade eden Cezerli, "Yeni kurulan bir devlet olduğu ve arada havadan bombalandığı için bazı altyapı sıkıntıları var ama bu aynı zamanda iyi değerlendirilirse bir fırsat da demek. Özellikle daha önce kasaplık deneyimi olan vatandaşlarımız kısa sürede yüksek gelirler elde edebilirler. Ayrıca dil sıkıntısı da yok. Biraz aksanlı, böyle hafif gırtlaktan ses vererek 'Allahuekbar' diye bağırabildikten sonra herkesle rahatça anlaşabiliyorsunuz." sözleriyle yurt dışında kariyer hedefleyen herkesi Ortadoğu'nun heyecan verici dünyasına davet etti.
Hızlı büyüme
Türkiye'nin bu yıl sadece IŞİD'de çalışan vatandaşlardan elde ettiği döviz gelirinin 300 milyon doları aştığını belirten Maliye Bakanlığı müsteşarı, bacasız sanayi olarak nitelendirdiği cihat sektörünün aynı hızla büyümesi halinde önümüzdeki 2 yıl içinde tekstili geride bırakarak Türkiye'nin 3. büyük ihracat kalemi olacağına dikkat çekti.
Cezerli, batıdakinin aksine Irak ve Suriye'de para harcamak pek fazla zaman ve mecra bulunmadığı için gurbetçi vatandaşların kazançlarının büyük bir kısmını birikim haline getirebileceklerini de vurgularken, "Şu anda EFT yapamadan hayatını kaybeden vatandaşlarımız nedeniyle bazı gelir kayıpları yaşanıyor ama zamanla bunun da önünde geçeğimizi umuyoruz. Bizim tavsiyemiz parayı alır almaz Türkiye'deki ailelerine göndermeleri yönünde. Allah muhafaza kafa kesmek kadar kesilmek de var..." diyerek de önemli uyarılarda bulundu.
Gurbetçilerimiz memnun
IŞİD'de çalışan vatandaşlarsa genel olarak bölgedeki Kürt gruplar ve arada ABD savaş uçakları dışında önemli bir sıkıntıları olmadığını ifade ederlerken, en önemli beklentilerinin Türkiye'nin Musul konsolosluğunun yeniden hizmete girmesi olduğunu belirtiyorlar. 4.5 aydır Irak'ta olduğunu söyleyen Orhan Gülüncüklü adlı vatandaş, "Bir sıkıntımız olduğunda maalesef konsolosluğumuzdan yeterli desteği görmüyoruz. Gerçi kendilerini de görmüyoruz. Yeni olduğumuz için bize yerlerini söylemiyorlar. İşallah zamanla..." derken, IŞİD'deki gurbetçilerimizden bazılarının görüşleri ise şöyle:
Salih Pekler(32): "Paramızı kazanıyoruz ama gurbetlik zor. Gönül ister kendi vatanımda kafa keseyim bunun yarısını kazanayım ama Türkiye'de iş imkanları kısıtlı..."
Enis Erikli(19): "Ben ilk geldiğimde tabi ister istemez o gurbetçi ruhuyla rap yapmış bulundum, güzel bi falakaya aldılar. Ama yılmadım, ilahi-rap'te ilk isim olucam..."
Muzaffer Tuzlun(27): "Çok zor... İnanın çok zor... Burda yabancı diyorlar, Türkiye'de şeriatçı diyolar. Gerçekten tam arada kalmış bir kuşak olduk. Bakalım inşallah çocuklarımız yaşamaz bu çektiklerimizi..."
Emrah Doloğlu(30): "Ben hanımı yanıma aldırdım... Yarısı geldi, kafa yok. Artık naaptıysa sınırdan sonra. Şans işte..."
Caner Heneke(24): "Ben futbolcu olarak geldim ama altyapı biraz zayıf. Sabahtan akşama kafalarla şut çekiyoruz. Ortada henüz bir milli takım yok ama olursa Türkiye yerine IŞİD milli takımına yeşil ışık yakabilirim..."
Hayri Külekçi(28): "Sabahtan akşama kafa kesiyoruz, valla işime yabancılaştım ya. Bizim dayıoğlu Almanya'da Siemens'te çalışıyodu. O da yıllarca televizyona açma kapama düğmesi yerleştire yerleştire beynini yedi bir müddet sonra..."
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et