Dışişleri Bakanlığı: ''Arap Turist patlaması, Avrupa Birliği vizyonumuzun bir parçası...''
Dışişleri Bakanlığı, Arap ülkelerinden gelen turist sayısında yaşanan patlamayı bu sabah yaptığı bir açıklamayla aydınlığa kavuşturdu. Yaşanan patlamanın, Türkiye'nin AB vizyonu çerçevesine uzun süredir yürütülen bir çalışmanın sonucu olduğu belirtilen açıklamada, "Amacımız kontrast yaratarak hem Avrupalı dostlarımıza, hem de kendi vatandaşlarımıza Türkiye'nin aslında ne kadar Batılı bir ülke olduğunu göstermekti. Bir nebze başarılı olduğumuzu da düşünüyoruz." ifadeleri yer aldı.
"Yeni bir yaklaşım şarttı"
Bu yaz Arap dünyasından Türkiye’ye gelen turist sayısında yaşanan patlama konusunda beklenen açıklama, sonunda Dışişleri Bakanlığı'ndan geldi. "Yıllardır Türkiye'nin aslında Batılı bir ülke olduğunu anlatmak için söylemediğimiz laf, girmediğimiz şekil kalmadı ama adamları bir türlü ikna edemedik. Ülkeye turist olarak geleni de halıdan kilimden, çanak çömlekten başını kaldırıp etrafa bakmaya zahmet etmedi." denilen açıklamada, son çare olarak ülkeye Arap turist çekerek aradaki farkı belirgin bir şekilde gösterme stratejisinden medet umulduğu belirtilirken, AB Komisyonu'nun da bu farkı artık görmesi temennisine bulunuldu.
"Stratejik ve sistemli çalışma başarıyı getirdi"
Arap turistleri ülkeye çekmek için dizi ihracatından ayda bir kere İsrail'i lanetlemeye kadar çok çeşitli taktiklere başvurulduğunu ifade eden Bakanlık Müsteşarı Nihat Özerman, "Gerçekten Bakanlık olarak çok uğraştık ama değdi. Şu an ülke silme Arap turist kaynıyor." diyerek Avrupa Birliği Komisyonuna seslendi: "Lütfen elinizi vicdanınıza koyup söyleyin, yan yana durunca bunlarla biz bir miyiz? Bizim bariz bir şekilde daha Batılı olduğumuz görülmüyor mu?"
Geçmiş yıllarda yoğun olarak gelen Batılı turistler nedeniyle ülkenin göreceli olarak Doğulu ve geri kalmış gibi göründüğünü söyleyen Özerman, açıklamalarına şöyle devam etti: "Bir Fransızla, bir Hollandalıyla yan yana durunca doğal olarak vatandaşlarımızın da morali bozuluyordu. Adam gelmiş iki metre boyuyla, yanında öyle kavruk yavrusu gibi kalıyorsun. Yani tabii ki kasten yapmadıklarını biliyoruz ama, yine de bir yerde sürekli Batılı olmadığımızı yüzümüze vurmuş gibi oluyor. Şimdi Araplar gelince vatandaşımıza da bir kendine güven geldi. Onlara bakınca hepsi kendilerini neredeyse gerçek birer Batılı gibi hissetmeye başladılar."
"Gevşemenin zamanı değil"
Bugünlerde sıkça duyulmaya başlayan, "Bunlar da her yerde", "Yine doluşmuşlar, kalkın başka yere gidelim", "Burası kokuyor mu?" gibi söylemlerin de vatandaşlardaki bilinçlenmenin bir emaresi olarak görülmesi gerektiğini belirten Özerman, halkımızın içinde bulunduğu bu haz ve esrime halinin rehavete dönüşmemesi gerektiğinin de üzerinde durdu.
"Halen yurdumuzda bulunan Batılılara, aslında Araplara ne kadar da benzemediğimizin kanıtlanması için çok önemli bir fırsat yakaladığımız şu günlerde, her vatandaşımızın bu konuda üzerine düşeni en iyi şekilde yapacağından kurum olarak şüphemiz yoktur" sözleriyle halka önemli mesajlar veren Bakanlık Müsteşarı, açıklamasını sona erdirirken, çok koyu tenli vatandaşlarımızı fazla ortada dolaşmamaları ve kalabalık gruplar halinde alışveriş ederek yanlış izlenimler uyandırmamaları konusunda uyarmayı da ihmal etmedi.
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et