Her Felaketten Sonra ''Daha kötü ne olabilir ki?'' Diyen Türkiye, Dersini Aldı: ''Tamam ya sormuyoruz artık...''
Ülkede yaşanan her felaketin ardından sorulan 'Daha kötü ne olabilir ki?' sorusu, her defasında daha büyük bir felaketle yanıtlanan Türkiye, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından dersini almış görünüyor. Birilerinin sürekli eli yükselttiğinden artık iyice emin olan duyarlı vatandaşlar bir daha kimsenin bu soruyu sormaması yönünde uzlaşıya varırlarken, ortak temenni ise çok geç kalınmamış olması yönünde...
Gelinen aşama ürküttü
Özellikle son 1 yılda yaşanan terör olayları sonrasında sık sık dile getirilen "Keşke en büyük derdimizin Fenerbahçe-Galatasaray kavgası olduğu günlere geri dönsek" temennisinin, 15 temmuz sonrası "Keşke tek derdimizin terör olduğu günlere geri dönsek" şeklini almasıyla birlikte Türkiye, nerede yanlış yaptığını çözmeye çalışıyor. Durumun istikrarlı bir şekilde daha da kötüye gitmesinin ardındaki en önemli nedenin, her yaşanan felaket sonrası gündeme gelen "Yok abi dibi gördük artık bence. Bundan daha kötü ne olabilir yani?" sorusu olduğu yönünde şüpheler hızla artarken, sorunun bir sonraki yanıtını öğrenmemek içinse adeta seferberlik ilan edilmiş durumda.
Türkiye kararlı
Konuyla ilgili olarak mikrofonlara konuşan vatandaşlardan Onur Bereci(32), "Açıkcası ben birilerinin bizi dinleyip, soruyu ciddiye aldığından tamamen emin oldum artık. Her kimse buradan kendisine seslenmek istiyorum: Abi o gerçek bir soru değil. Bi nevi işte serzeniş gibi bi şey. Sen niye her 'daha kötü ne olabilir?' dediğimizde bizi ciddiye alıp 'aha bu olabilir' der gibi önümüze bir şey koyuyosun? Neyse bundan sonra yeni transferler dışında bir şeyi sorgulamam zaten artık ben" sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Felakat çıtasının her defasında daha da yükselmesinin biraz da insanların lüzumsuz merakından kaynaklandığını belirten bir başka vatandaş, Zuhal Arbağlı(42) ise sorunun bir sonraki yanıtını öğrenmek istemeyen herkesi daha duyarlı olmaya çağırdı. Geçtiğmiz gün "Anne ya şu hale bak, daha kötü ne olabilir?" diyen oğlunu ağzının ortasına vurmak suretiyle susturduğunu belirten Arbağlı, "Tabii üzüldüm o şekilde bir şiddet uygulamak zorunda kaldığım için ama evladımı korumak için yaptım. Yine olsa yine yaparım. 'Bak bu olabilir' diye kafasına uçak düşse daha mı iyi?" ifadelerine yer verdi.
Devlet memuru olduğunu belirten ve ismini vermek istemeyen bir başka vatandaş ise "Eşim her seferinde söylerdi bunu. En son arabadaydık, yanımızdan tank geçti. Tank evet... Günahını almayayım ama belki de o hep sorduğu için iş bu noktalara geldi..." derken, tüm Türkiye'den eşi adına özür dilediğini de sözlerine ekledi.
"Böyle giderse yanıtı öğrenecek kimse kalmayacak"
"Yani işte Suriye tarzı bir iç savaş, ülkenin ortasında 20 tane nükleer bombanın aynı anda patlaması, zombi tabir ettiğimiz yaşayan ölülerin dönüşü, dev arıların saldırısı, ebola gibi bi virüsün herkesi öldürmesi, kolbastının tekrar popüler olması gibi şeyler aklıma geliyor ama bilemiyorum" diyen 21 yaşındaki Sedef Güncül ise sorunun esas yanıtının tüm bunlardan daha korkunç bir şey olabileceğini dile getirdi.
Güncül, "İşte 2-3 senede geldiğimiz nokta ortada. Bi 2-3 sene daha soruyu sormaya devam edersek geriye cevabı duyabilecek kimsenin kalacağını da sanmıyorum zaten. Her halukarda öğrenemiycez yani. En iyisi sormamak artık. Bi manası yok çünkü" sözleriyle de önemli bir noktaya işaret etti.
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et