AKP'li Belediye Başkanlarının Tehdit, HDP'lilerin Kayyum, CHP'lilerin Soruşturmayla Görevden Alınmasının Ardından 2019 Yerel Seçimleri İçin En Güçlü Parti Haline Gelen MHP'de Yüzler Gülüyor...
Belediye başkanlarının görevden alınması furyası, HDP ve AKP'nin ardından bugün Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar'la birlikte CHP'de de sürerken, henüz kayda değer bir ismi görevden alınmayan MHP'de yüzler gülüyor. Şu an 2019 yerel seçimleri için en güçlü parti konumunda olduklarını belirten MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Vatandaşlarımızın en azından oy verdikleri adamın görev yapacağını bilmenin huzuruyla bizim adaylarımızı tercih edeceğine inanıyorum. Öteki türlü kimin geleceği belli değil çünkü. Görüyorsunuz işte..." ifadeleriyle seçmenlere seslendi.
Ataşehir Belediye Başkanı'nın ardından bugün de Beşiktaş Belediye Başkanı'nın İçişleri Bakanlığı tarafından hakkında yürütülen soruşturma gerekçesiyle görevden uzaklaştırılması CHP'de deprem etkisi yaratırken, hükümetten yapılan açıklamalarda da CHP'li belediyelere yönelik operasyonların süreceği yönünde sinyaller verildi.
Daha evvel neredeyse bütün HDP'lilerin tutuklanıp yerlerine kayyum atanarak, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere bir çok AKP'li belediye başkanının da baskı ve tehditlerle görevden uzaklaştırılmalarıyle birlikte CHP'nin de sırasını savmak üzere olması, henüz bu furyadan etkilenmeyen MHP'ye umut ışığı oldu.
"Ne alıp ne verdiğiniz belli olsun"
MHP'nin şu ana dek bu furyada sadece bir kaç ufak belediyede önemsiz kayıplar yaşadığına dikkat çeken Genel Başkan Devlet Bahçeli, partinin ne iktidar ne muhalefet olan iki arada bir deredeki konumunun önümüzdeki yerel seçimler için önemli bir avantaja dönüştüğünü belirterek şöyle devam etti:
"Şimdi diyelim diğer partiler karşınıza çok iyi adaylarla çıktılar, size dediler ki başkanınız bu olacak hadi buna oy verin. Güvendiniz verdiniz. 2 ay sonra o adam büyük ihtimalle orada olmayacak. Bir bakmışsıız adını bile bilmediğiniz, belki hiç oy vermeyeceğiniz biri belediyenizin başkanı olmuş. En basitinden örnek veriyorum mesela, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın adını, sokaktan 10 kişi çevirsem en az 8'i bilmez şu an. Halbuki bizimkiler öyle mi? AKP'li değiller ki direkt genel merkezin emriyle görevden alasın. Muhalefet partisinde de sayılmazlar ki rahat rahat hakkında soruşturma açıp kayyum da atayasın. Soruyorum o zaman Türkiye, bu riski almaya değer mi? Gelin 2019'da MHP'li adaylarımıza oy verin, en azından ne alıp ne verdiğiniz belli olsun. Siz bunu bir düşünün..."
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et