İki Çocuğuyla Birlikte Tatile Çıkan Günek Ailesi, Kendilerininki de Dahil Yaklaşık 400 Kişinin Tatilini Burnundan Getirdikten Sonra Dönüş Hazırlığına Başladı...
Yaklaşık 1 hafta önce İstanbul'dan yola çıkan ve Antalya-Kemer'deki bir ''her şey dahil otel''de bayram tatillerini geçiren 4 kişilik Günek ailesi, seyahatin en başından itibaren yollarına çıkan yaklaşık 400 kişinin tatilini burnundan getirdikten sonra İstanbul'a geri dönüyor. Mehmet-Rana Günek çifti ile çocuklarının Kemer yolculuğuna ebeveynlerin kavgası ve çocukların şımarıklıkları damgalarını vururken, her şeye rağmen sosyal medyada çizilen mutluluk tablosundan en ufak bir taviz verilmedi.
Yine hayal kırıklığı
Günek ailesinin büyük sabırsızlıkla beklediği bayram tatili, ilk çocukları Berat Efe (6)'nin doğumundan sonraki bütün tatiller gibi yine bir parayla rezil olma deneyimine dönüştü. Daha Sabiha Gökçen Havalimanı'nda uçağa biner binmez oturma kombinasyonları ve valiz yerleştirme ile ilgili yaşadıkları tartışmayla tatillerine start veren Mehmet-Rana çifti, uçağın tekerleklerinin yerden kesilmesiyle birlikte minik Mediha Buse(4)'nin ağlama krizine girmesi, Efe'nin de ayağını öndeki yolcunun ağzına kadar sokmasıyla yol boyu büyük küçük herkesin bedduasını aldı. Çiftin tatili, aldıkları bedduaların da etkisiyle bir daha iflah olamadı.
Kaldıkları otele vardıklarında baba Mehmet Günek'ten gelen "hadi çocuklar siz havuza inin kardeş kardeş oynayın, biz annenizle biraz dinlenelim" şeklindeki üstü kapalı seks teklifinin Rana Hanım tarafından “aa, olmaz öyle şey bırakmam çocuklarımı bilmediğim yerde” sözleriyle reddilmesi çekirdek ailenin otelde yaşadığı ilk gerginlik olarak kayıtlara geçti. Mehmet Bey, “e bu şekilde mi geçecek peki bir hafta, hayret bir şey” sözleriyle gerginliği tırmandırırken, 5. günde gerçekleşen reglin de katkılarıyla tam olarak o şekilde geçen haftadan öne çıkan bazı önemli satırbaşları ise şu şekilde:
İşkence tatilinin detayları
1. Gün: Eşyanın yerleştirilmesi, çocukların hazırlanması, Rana Hanım'ın makyajı derken kahvaltının sonuna yetişebilen aile; açık büfeden geriye kalanlara çekirge sürüsü iştahıyla saldırarak otele ödedikleri paranın bir kısmını çıkarmaya çalıştı. Çocukların hiçbir şey yemeyerek, sürekli ortalarda koşturması ve diğer masalara dadanması ile otel çalışanları ve diğer müşteriler "Günek Ailesi" gerçeği ile tanışmış oldu.
2. Gün: Kahvaltıda yediği 8 çeşit peynir ile ailesinin yüzünü güldüren Buse, saat 11 sularında kardeşi ile girdiği “deniz suyu içilir ki” tartışmasından kusarak ayrıldı. Günün geri kalanını kızı ile birlikte revirde geçiren Rana Hanım'ın aksine, Mehmet Bey oğlu ile oynadığı “Alman çocuğu kuma gömmece” oyunu sayesinde iki saat kadar rahat bir nefes aldı. Oyun, Alman çocuk Andreas Möller (6)'in ebeveynlerinin müdahalesi sonucu tatsız bir tartışma ile sona erdi.
3. Gün: Beline taktığı simidi ve kolundaki kolluklar ile kendini öldürme şansı neredeyse sıfıra yakınlaşan Efe Günek, suyun içinde eti koparılıyormuşcasına attığı çığlıklar ve çırpınırken yarattğı tsunamilerle 7 metre yarı çapındaki bir alanda bulunan tüm tatilcileri ve diğer deniz canlılarını kaçırmayı başardı.
4. Gün: Çocuklarla birlikte akşam 9 sularında otelin diskosuna inen Mehmet ve Rana çifti, Efe'nin pistte dans eden Rus turistlerden birinin bacağına yapışmasıyla yeni bir şok yaşadı.''Bizim oğlan ağzının tadını biliyor ehehe'' şeklindeki esprisi Rana Günek tarafından beton gibi bir surat ve ''Çok beğendiysen git diğer bacağına da sen yapış. Geldiğimizden beri gözün fıldır fıldır zaten...'' önerisiyle karşılanan Mehmet Günek'in ''Ya ne alakası var ben çocuğa göz kulak olma açısından...'' yanıtı mağlubiyeti önlemeye yetmedi. Çift, gecenin geri kalanında sadece selfie çekilmek için yan yana gelip gülümserken, morali bozulan Mehmet Günek çoğunlukla dışarda sigara içip garsonlarla muhabbet etmeyi tercih etti.
5. Gün: Dün geceden hafızasında kalan görüntülerle libidosu coşan Mehmet Günek’in “çocuklar daha uyuyor Rana, fırsat bu fırsat kalksana” talebi, eşinin her nasılsa hep tatile denk getirmeyi başardığı regline kurban gitti. Ereksiyonunu içine atarak şezlong için önceden yer tutma bahanesi ile havuz başına inen Mehmet bey, bu süreçte yine umduğunu bulamazken; minik Buse’nin bugüne kadar aldığı ve ekstraya giren yedi dondurma ve ikisi alkollü olmak üzere beş kokteylin faturası ile şok oldu…
6. Gün: Eşi tarafından dün otelde yalnız bırakıldığı için sinirleri tepesinde olan Rana Günek, başına güneş geçen kızıyla ilgilenirken, Mehmet Günek, belki bir ekmek çıkar düşüncesiyle gittiği otelin spa'sında 120 kiloluk Rus İgor Yurnakov'la tanışarak çat pat İngilizce muhabbet etmeye çalıştı. Tatil arkadaşı Onur'la dostluğunu ilerleten Efe Günek ise, gün boyunca havuz kenarında güneşlenen otel sakinlerinin ve çalışanların korkulu rüyası oldu.
7.Gün: “Son bedava yemek” olarak nitelendirdikleri öğlen yemeğinde tabaklarını tepelemesine doldurduktan sonra otelden çıkış yapan genç aile, otobüs saatine kadar Kemer turu yapma kararı aldı. Bu süreçte eşe dosta dağıtmak üzere toplam 5 Kemer kül tablası, 8 Kemer magneti ve 2 Kemer çakmağnı uzun pazarlıklarla satın alarak esnafın yüzünü son kez güldüren Günek ailesi, uçağın hareket saatinden 3 saat kadar evvel Antalya havalimanına ulaştı. Haber yayına hazırlandığı sırada Mehmet Günek, ekstra bagaj parası vermemek için kontuar görevlileriyle zorlu bir mücadeleye girişirken, Rana Günek ise instagram'da ''Tatilimizi de bitirdik'' paylaşımı yapmak için kızının ağlamadığı bir anı kollamakla meşguldu.
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et