Vakıf Üniversiteleri Birliği: ''Gerzek anne babaların içi boş özgüven pompalayıp bize yolladığı bunun gibi on binlercesine 4 yıl bakıcılık yapıyoruz. İşimiz kolay değil...''
Bugün Ankara'da bir vakıf üniversitesinde hukuk fakültesi öğrencisinin kendisini kopya çekeren yakalayan öğretim görevlisini öldürmesinin ardından gözler bir kez daha Türkiye'nin eğitim sistemine çevrilirken, tartışmaların odağındaki vakıf üniversitelerinden bir açıklama geldi.
Türkiye Vakıf Üniversiteleri Birliği tarafından yapılan açıklamada, yaşanan elim olay nedeniyle duyulan üzüntü dile getirilirken, hayatını kaybeden öğretim görevlisinin yakınlarına da baş sağlığı dilendi. Cinayetin ardından kamuoyunda başlayan tartışmalara da değinilen açıklamada, başta vakıf üniversiteleri olmak üzere Türkiye'de son dönemde açılan bir çok akademik kurumun işlevi hakkında da aydınlatıcı bilgiler verildi.
Gerçekten bir şeyler öğrenmeye hevesli az sayıda öğrenciye, ihtiyaçları olan akademik donanımı vermenin yanında vakıf üniversitelerinin asli görevine dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bizim esas işlevimiz, bilinçsiz ve ekseriyetle gerzek aileler tarafından içi boş bir özgüven pompalanarak büyütülmüş; kişiliği gerzek sosyal medya fenomenleri, gerzek youtuber'lar ve gerzek televizyon dizileriyle şekillenmiş on binlerce gerzek paşa, kral, aslan, kraliçe ve prensesi 4 yıl boyunca eylemek. Bütün gün nargile kafede ciğerlerini söndüreceklerine biraz da akademik kafeteryada birbirlerine araba anahtarı göstermelerine imkan sağlamak. Arada bir de bir şey yapıyor gibi görünsünler diye ücreti mukabili asla dinlemedikleri şeylerden bahsedip, yalandan sınav falan yaptıktan sonra hepsine yüksek notlar vererek hem kendilerini hem ailelerini gururlandırmak. En son da kafalarına göre bir diploma verip yolluyoruz işte. Olayımız bu bizim.
Ankara'da gerçekleşen üzücü olay, merhum öğretim görevlisi arkadaşımızın bu gerçeği göz ardı ederek bu şekilde 4. sınıfa kadar gelen bir öğrencinin bir kez daha kopya çekmesine mani olmak istemesiyle vuku bulmuştur. Öğrencimizin de böyle durumlarda diğer arkadaşlarının yaptığı gibi hocasını üniversite yönetimine ya da CİMER'e şikayet ederek sorunu çözmek yerine şiddete başvurmasıyla gerçekten hiç istemediğimiz olaylar meydana gelmiştir. Herkes olması gerektiği gibi davransa hem gencecik bir öğretim görevlimiz bugün hayatta olacaktı hem de geri zekalı bir öğrencimiz daha diplomasını alarak avukat, hatta kim bilir belki de savcı ya da hakim olacaktı.
Bu üzücü olay vesilesiyle kamuoyunu bir kez daha üniversitelerimizin işlevi hakkında aydınlatmayı görev biliyor, tüm Türkiye'ye tekrar geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Saygılarımızla."
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et