Adalet Bakanlığı'ndan Basın Özgürlüğü Hamlesi: Muhalif Gazeteciler Hangi Terör Örgütünden Yargılanacaklarına Kendileri Karar Verebilecekler...
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) tarafından hazırlanan 2020 yılı basın özgürlüğü endeksinde Türkiye'nin 180 ülke arasında 154'üncü sırada yer alması Adalet Bakanlığı'nı harekete geçirdi. Halen yargılanmakta olan ve bugün yarın yargılanacak olan tüm muhalif gazetecilere üye oldukları terör örgütünü kendileri belirleme imkanı getirmeye hazırlanan Bakanlık, aynı anda birden fazla örgüt seçilmesine de yeşil ışık yaktı.
Konuyla ilgili olarak bugün bir basın toplantısı düzenleyen Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, son dönemde Türkiye ile ilgili olarak yurt dışında sıkça dile getirilen basın özgürlüğü eleştirilerine dikkat çekerek, bakanlığı döneminde bu eleştirileri asgari seviyeye çekme konusunda gereken adımları hızla ve kararlılıkla atacaklarını ifade etti.
Eleştiriler dikkate alındı
"Bakın bir değil, iki değil. Bu kadar insan bir şey söylüyorsa bir bildikleri vardır heralde. O zaman bizim de kendimize şöyle bir bakıp, yanlış bir şey yapıyor muyum diye bir sorgulama içine girmemiz gerekir" diyen Bakan Gül, bu doğrultuda pilot uygulama olarak seçilen Odatv davasında sanıklara çeşitli kolaylıklar sağlandığını dile getirdi.
Yeni düzenlemeyle Odatv çalışanlarına FETÖ ve PKK üyesi olma arasında iki seçenek sunulacağını belirten Gül, şöyle devam etti:
"Yargılanan arkadaşlarımız bu ikisi arasında kimsenin tesiri ya da baskısı altında kalmadan özgürce seçim yapabilecekler. Hatta dileyen mesela ben hem PKK'ya hem FETÖ'ye üyelikten yargılanmak istiyorum derse ona da imkan sağlayacağız. Ha derseniz ki sadece iki örgüt olması dabasın özgürlüğü konusunda kısıtlayıcı bir durum ortaya çıkarır. Haklısınız. Zaten kendi içimizde yapığımız istişarelerde de 'Lan nasılsa bu adamları içeri atmayacak mıyız? Hangi örgüt olmuş ne fark eder?' sonucuna vardığımız için artık bu kısıtlamayı da kaldıracağız. Bundan böyle tüm gazeteciler hangi terör örgütünden yargılanacaklarına kendileri karar verecekler. FETÖ mü diyor? FETÖ. Tamil Gerillaları mı istiyor? Hay hay. IRA? Neden olmasın? Tamil-IŞİD-YPG-DHKPC kombini? Başımızla birlikte... Hatta dileyen yeni bir örgüt uydurup ona üye olduğunu da söyleyebilir. O noktada yaratıcılığı da serbest bırakıyoruz. Böyle basın özgürlüğünü de dünyanın hiçbir yerinde bulamazsınız, onu da söyleyeyim..."
Ajanlık opsiyonu da gündemde
Bakan Gül, gazetecilere sadece terör örgütü değil aynı zamanda yabancı istihbarat örgütüne üye olma ve ajanlık opsiyonunu da getireceklerini ifade etti.
"Orada bazı sıkıntılar var onu aşmaya çalışıyoruz. Şimdi mesela adam dese ki ben Rus istihbaratına çalışıyorum, o noktada bizim önce bi bakmamız lazım o ara Rusya ile aramız nasıl diye. Kötüyse tamam ama iyiyse sıkıntı var. CIA'denim diyor mesela. Bir kaç ay önce olsa tamamdı ama ABD'den kredi için swap hattı açtırmaya uğraştığımız, arayı iyi tutmaya çalıştığımız bir dönemde böyle bir krize gerek var mı? Velhası o işler biraz karışık" diyen Gül, ajanlık suçlamalarının bir süre daha twitter'daki troller üzerinden o günkü keyfine göre yürütülmesinin daha sağlıklı olacağını ifade etti.
Açıklamaların ardından basın toplantısının soru-cevap bölümüne geçildi. Yaklaşık 5 dakikalık bir sessizliğin ardından ilk soru Yeni Şafak muhabirinden gelirken, "Efendim sizinle ilgili haberlerde hala sürekli Abdullah Gül yazasım geliyor benim, öyle bi yanlışlık olursa çok kızmasınız di mi?" sorusunu Bakan Abdulhamit Gül'ün "Kızarım" şeklinde yanıtlamasıyla basın toplantısı sona erdi.
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et