Korona Sayesinde ''Daha önceki düğünlerde takılan altınların geri dönmesi için düğün yapma'' Döngüsünü Kırma Şansını Yakalayan Türkiye, Büyük İhtimalle Bunu da Heba Edecek...
AVM, berber ve kuaförlerin açılmasıyla birlikte başlayan normalleşme süreci kapsamında düğün salonlarını da çeşitli önlemlerle tekrar faaliyete geçirmeye hazırlanan Türkiye, Koronavirüs sayesinde yakaladığı bu gerzekçe adetten kurtulma şansını heba edecek gibi görünüyor.
Kapalı bir salona yüzlerce uzak akraba ve eş-dostun tıkılmasıyla icra edilen düğünler; içerdiği terli ve sarhoş enişteler, abartılı saç ve makyajla maymuna dönmüş kuzenler, aşırı simli görümceler, gergin kaynanalar, berbat pasta-limonata ikramı ile birlikte bol miktarda görgüsüzlük ve gıybetin su gibi aktığı törenler olmaları nedeniyle ne yapanların ne katılanların keyif aldığı bir görev haline gelirken, sırf anneler daha önceki düğünlerde taktıkları altınları geri alabilsinler diye yıllardır bir şekilde devam ettiriliyordu.
Koronavirüs nedeniyle mart ayının ortalarından itibaren salonların kapanmasıyla pek çok çift düğünlerini ertelemek zorunda kalırken, salgının ne zaman biteceğinin belirsiz olması nedeniyle "Yoksa sonunda bu düğün zulmünden kurtuluyor muyuz?" ümidi de yeşermeye başlamıştı. Ancak düğün salonu işletmecilerinin, o çeyrek altınları bir şekilde geri almaya yemin etmiş annelerin ve kısmen de hayatlarındaki geri kalan her şey gibi evlendiklerini de başkalarının gözüne sokmadan rahat edemeyen çiftlerin kararlı tutumu, bu ümidi de şimdilik bir başka bahara taşımış gibi görünüyor.
"Korona öldürmez, çeyreğin geri dönmemesi öldürür"
Türkiye Toplantı ve Düğün Salonu İşletmeleri Esnaf Odası Başkanı Süleyman Aycan da konuyla ilgili yaptığı açıklamada "Çubukla halay çekmek olsun, masalar arasında 20 metre mesafe koymak olsun, davetlilere simli maskeler dağıtmak olsun biz zaten her türlü önlemi şu an planlıyoruz. Gerekirse 1000 kişiyi tek tek salona alır, takı töreninin 1 hafta sürmesini dahi göze alırız ama düğün bir şekilde yapılacak. Kimse boş hayallere kapılmasın" sözleriyle, geri adım atmayacaklarının sinyalini verdi.
Türkiye'de kimsenin kimseye altın takma borcu kalmadığı sürece salon düğünlerinin yaşamaya devam edeceğini işaret eden Aycan, "Bakın bunların hesabı hep tutuluyor. Annelerimizi korona öldürmez ama 15 sene önceki düğünde taktığı çeyreğin kendi çocuğunun düğününde geri dönmemesi öldürür. Allah korusun o dertle hık diye giderler" derken, düğünlerin iptal edilmesinin özellikle yaşlı ölümlerinde Korona'dan daha vahim bir tablo ortaya çıkaracağına dikkat çekti.
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et