Zaytung.Com Zaytung.Com
Zaytung
Uzun uzun yaz
SİNEMA

Bu Sene de İyi Uzay Yaptı: Constellation

-> Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtikten sonra jet hızıyla sefalete sürüklenen Türkiye'de şaşkınlık sürüyor: ''Tek adamın her şeye yetkili olup hiçbir şeyden sorumlu olmaması iyi bir fikir gelmişti...''
-> Bitcoin'in %20 altcoinlerin %50'den fazla düşmesi nedeniyle İstanbul'da koşulacak Bitcoin Halving koşusu için 10 bin Pakistanlı kaçak göçmen kiralanacak...
-> Global piyasada ons altını düşürme çabaları, alıcılı tarafta altın gününe giren öğretmenler tarafından bertaraf edildi...
-> NBA'de gecenin sonuçlarını yine kimse sallamadı...
-> İran-İsrail gerilimi tırmanıyor: ''Patlamayan füzelerimizi geri verin lan!''
FOTOHABER

Sancaktepe Belediyesi'ndeki duşların devre dışı bırakılmasıyla birlikte önümüzdeki yaz İstanbul'da kuraklık beklenmiyor...

Verilen yerli ve milli arayı iyi değerlendiren Türkiye'nin çıkışı devam ediyor...

BLOG

Sevgililer Günü’nü Minimum Maddi Hasarla Atlatma Rehberi…

VİDEOHABER

Emeklilerin ''Bizim paramızı kime yedirdiyseniz gidin ondan oy dilenin'' çağrısına kulak veren AKP, alfabetik sıradan başladı: ''Afganlar lütfen...''

ASTROLOJİ

KOÇ (21 Mart - 20 Nisan)

Süleyman Soylu'nun oh çektiği videolara telif atmasının ardından zam haberlerine üzülmek zorunda kalacağınız bir döneme giriyorsunuz... devam...

Belediyenin Almanya’ya eğitime gönderdiği 45 kişiden 43'ü geri dönmedi...

"Aslında dönecekler ama orada kurulu düzenleri var. Yoksa vatanımız cennet..."

Hay Allah, Canınız mı Çekti? İşte Size Birbirinden Keyifli Öykü Platformları...

FIFA, Futbolun Marka Değerini Düşüren Türkiye'yi Başka Bir Spor Dalıyla İlgilenmesi İçin İkna Etmeye Çalışıyor: ''Güreş vardı ya sizin, ata sporu...''

Adı sürekli şiddet, skandallar, siyasi baskılar, şaibeler ve maddi krizlerle anılan Türk futbolunun, kendi marka değeri bir kenara artık komple futbolun marka değerine zarar verdiğini fark eden FIFA yönetimi, Türkiye'nin kendisine başka bir spor dalı bulması için ikna girişimlerine başladı. devamı...

N'olmuş n'olmuş?

Zaytung Zone

''Amaaan şimdi eve gidip kim yemek yapacak?'' şeklinde düşünen takipçilerimizi diğerlerinden bi tık daha fazla seviyoruz, dürüst olalım...

Popmundo: Maceralar

9 Günlük Tatilin Ardından İlk İş Gününde 818 Milyar TL Zarar Açıklayan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, Pazartesi Sendromunda Çıtayı Zirveye Taşıyan İsim Oldu...

9 günlük bayram tatilinin ardından ilk pazartesi günü işe adapte olma mücadelesi sürerken, "beterin de beteri var" dedirten haber Merkez Bankası'ndan geldi... devamı...

Ailesi İle Bayram Ziyaretlerini Tamamlayan Efe Küçükali(6), 3 Günde 18 Çifti Çocuk Fikrinden Tiksindirmeyi Başardı...

Sinem(34) - Rıfat Küçükali (36) çiftinin ikinci çocuğu Efe Küçükali(6) bu bayramdaki üstün performansıyla bir kez daha göz doldurdu. Ailesi ile gittiği toplam 14 ev ziyaretinde 6 ağlama krizi, 3 kez misafirlikteki çocuklarla kavga ve birçok ev eşyası kırma eylemine karışan minik Efe, şu ana dek 18 çifti çocuk fikrinden tiksindirmeyi başararak Türkiye'nin nüfus planlamasına katkı sağlamaya devam etti...devamı...

Erkek Dergilerinde Anlatılan Bütün Yöntemleri Uygulamasına Rağmen Kadınları Baştan Çıkarmayı Başaramayan Doruk Görgün, Konuyu Yargıya Taşımaya Hazırlanıyor

İstanbul, Kurtuluş'taki evinde tek başına yaşayan ve bir denetim firmasında orta düzey yönetici olarak çalışan 32 yaşındaki Doruk Görgün, uzun zamandır takip ettiği erkek dergilerindeki yöntemlerle etrafındaki kadınları baştan çıkaramadığı iddiasıyla söz konusu dergileri tüketici mahkemesine vermeye hazırlanıyor. 10..20..30 adımda kadınları elde etmek derken, dergilerde yazılan her maddeyi harfiyen uyguladığını ifade eden Görgün'le sizin için konuştuk.

Doruk Bey, isterseniz öncelikle hikayenin başına gidelim; erkek dergisindeki ilişki taktiklerini kullanmaya ilk olarak nasıl başladınız? Ne ara bu kadar düştünüz?

D.G.: Bundan 3 sene önceydi. Nişanlımdan ayrılınca arada bir o da sadece fotoğraflarına bakmak için aldığım erkek dergilerini artık boşluktan mıdır nedir, okumaya da başladım. Dergilerin neredeyse hepsinde yer alan ilişki testlerinden artık yeni bir ilişkiye hazır olduğum sonucu çıkar çıkmaz, ki bu nişanlımdan ayrılmamızdan bir hafta sonraya denk geliyor, "10 adımda Kadınları Baştan Çıkarın" başlıklı yazıdaki tavsiyeleri uygulamaya başladım.

İşler beklediğiniz gibi gitti mi?

D.G.: Yanii... Aslında umut verici gelişmeler olmadı değil. Yazılarda sürekli "Romantik olun, onlara sık sık sürprizler yapın" gibi tavsiyeler gördüğümden, bizim ofise yeni gelen bir bayan arkadaşı iş yemeğine götürüyorum diye romantik bir öğle yemeğine götürmüştüm. Hanımefendi için inanın büyük bir sürpriz olmuştu... Yemekte kendisinin nişanlı olduğunu öğrenmek de aynı şekilde benim için büyük bir sürpriz oldu... (Gülüşmeler)

Evet olabiliyor böyle talihsizlikler. Siz de şansınızı bir başkasıyla denediniz herhalde

D.G.: Bana kalsa öyle yapacaktım aslında ama o dergilerde sürekli "Israrcı olun, ondan kolayca vazgeçmediğinizi gösterin. Kadınlar vazgeçmeyen erkekleri çekici bulur" şeklinde uyarılar okuyunca biraz kafam karıştı. Ben de tıpkı onların dediği gibi ısrarcı oldum; masasına notlar bıraktım, telefondan, facebook'tan, outlook'tan mesajlar yolladım; hatta inanmazsınız iş çıkışında onunla beraber evine kadar bile yürüdüm... Yani en fazla bi 20 metre falan arkasındaydım o yürürken...

Sonrasında neler oldu?

D.G. : Sonra... Sonrası biraz karışık... Nişanlısı, abisi, hastane, karakol falan... Bir takım tatsızlıklar yaşandı.. Neticede 1 hafta kadar hastanede müşahede altında kaldım. Döndüğümde de işten çıkarıldığımı öğrendim... Aslına bakarsanız iyi oldu o çıkarılma çünkü tam da o sıralar Men's Power'ın bir sayısında "Gizemli olun, erişilmezi oynayın..." gibi bir şey okumuştum. Bu olay bir süre inzivaya çekilmek için aradığım fırsatı verdi bana... Erişilmez ve gizemli bir vaziyette üç ay evde oturdum. Ne bir arayan oldu, ne bir soran. Sonra neyse yeni bir iş buldum da, ulaşılmazlığı batsın diyerek yeniden yılan gibi ortamlara akmaya başladım...

Büyük geçmiş olsun. Bu olay dergilere bakışınızı değiştirdi mi?

D.G.: Maalesef değiştirmedi. Koca dergi çıkarıyorlar, vardır bir bildikleri diyerek yine onlardan medet umdum. Sadece şansımı iş yerinden ziyade bar, club gibi yerlerde denemenin daha akıllıca olacağına karar verdim. Tam o sırada bir dergide karşıma çıkan "Bardan yalnız ayrılmamak için 10 ipucu" adlı yazı çok işime yarayacak gibiydi. Yapmam gereken basitti: Gittiğim bir barda çok fazla sarhoş olmadan bir köşeye mevzilenecek, gözüme hoş gelen birini görünce, büyük bir özgüvenle ona "Selam! Buraya sık gelir misin?" falan diyerek muhabbet edecektim ve ardından da gerisi gelecekti. Ancak damsız girmeme izin veren mekanların türkü barlar ve biranın 3 tl olduğu salaş öğrenci mekanlarıyla sınırlı olması nedeniyle bu tavsiyelerden de pek verim alamadım. Hayatım boyunca çekmediğim kadar halay çektiğim zor bir dönem oldu benim için...

Peki bu dergileri okumaktan tam olarak nasıl vazgeçtiniz?

D.G.: Yalnız geçirdiğim süre uzadıkça iyice hırs yaptım. iyice dergilere gömüldüm. "Yakın davranın ama erişilmez görünün, Kadınlar ilgiye bayılır, ilgi gösterin ama çok da göstermeyin, neticede kaçan kovalanır... Her zaman bakımlı olun ama biraz da salaş görünün; kirli sakal bırakın... Kadınlar lüksten hoşlanır onun için para harcayın ama çok da harcamayın öyle de salak gibi görünürsünüz..." derken derken, benim de ayarlar bir yerden sonra sapıttı. Bir süre psikolojik yardım almak durumunda kaldım... Ama benim için esas dönüm noktası bir akşam eve döndüğümde kapıda bulduğum haciz ihbarnamesi oldu. Kadınların karşı koyamadığı parfümlere, saatlere, boka püsüre sahip olayım derken kredi kartları almış başını gitmiş. Maddi manevi büyük çöküntüye uğradım...

Bu samimi açıklamalarınız için çok teşekkürler sayın Görgün. Bundan sonrası için ne düşünüyorsunuz? Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler?

D.G.: Ben teşekkür ederim. Bundan sonrası için konu yargıya intikal edeceğinden çok fazla bir şey söylemek istemiyorum açıkçası. Sadece kişisel arayışımda yine geleneksel yöntemlere dönmeyi düşünüyorum onu söyleyebilirim. Yaş da artık az değil, 32'ime geldim. Tıpkı eskiden olduğu gibi sevgilisi olan eşi dostu "Sor bir bakayım, arkadaşı var mıymış?" diye sıkıştıracağız artık, napalım. Olmadı annemin hep bahsettiği şu uzak akrabanın öğretmen kızıyla deniycem şansımı. Son olarak söyleyeceğim şey: Allah o dergilerin 5 adımda çok büyük belasını versin...


facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et

Yorumlar:

(11.4.2021)

Belediyenin Almanya’ya eğitime gönderdiği 45 kişiden 43'ü geri dönmedi...

"Aslında dönecekler ama orada kurulu düzenleri var. Yoksa vatanımız cennet..."

Vahit Gözgel, Emekli


Diğer yorumlar ->

(25.11.2020)

AKP Denizli Milletvekili Nilgün Ök: ''18 yıl önce araba var mıydı?''

"Genel Başkanları buzdolabı olmadığını iddia ediyordu. Bu yine biraz insaflı çıktı.."

Uğurhan Culak, Elektrik tesisatçısı


Diğer yorumlar ->