Usta Yönetmen Michael Heden, 2. Dünya Savaşı ile İlgili Çektiği 22. Filminde Bu Kez "Devrecilik" Sorununu İşliyor
Hollywood sinemasının özellikle 2. Dünya Savaşı'nı işlediği filmleri ile tanınan başarılı ismi yönetmen Michael Heden, yeni filmi "Being A Man" ile geçtiğimiz hafta izleyici karşısına çıktı. Usta yönetmen, yine 2. Dünya Savaşı yıllarında geçen filminde, orduya yeni katılmış Amerikalı bir gencin devrecilik yüzünden çektiği sıkıntıları gözler önüne sererken, aynı zamanda "Devrecilik mi, yoksa sıracılık mı?" sorusuna da bir cevap arıyor.
"Torun"un hikayesi
Bugüne kadar imzasını attığı 21 filmle savaşın çeşitli cephelerinde yaşanan kahramanlık öykülerini, toplama kamplarında yaşanan dramı, hizmet bölüğü gerçeğini, Amerikalı bir asker ve Fransız direnişçi arasındaki aşk hikayesi gibi konuları işleyen ve savaşı bir çocuğun gözünden, bir yaşlının gözünden, bir engellinin gözünden, bir köpeğin gözünden ve olan biteni sadece gazetelerden takip eden Şilili bir postacının gözünden bizlere anlatan Heden, bu kez de devrecilik konusuna el atarak 2. Dünya Savaşı hakkında bir film daha çekmeyi başardı.
Henüz 18 yaşında savaş gerçeği ile tanışan ve kışlaya adımını atar atmaz devrecilik yüzünden çok zor günler geçiren Scott Williams'ın, devreciliğe karşı gösterdiği müthiş direnişi destansı bir dille anlatan "Being A Man", gösterime girdiği ilk haftada Amerika'nın en çok ses getiren yapımı olurken, sırf 2. Dünya Savaşı ile ilgili daha önce işlenmemiş bir konu bulması nedeniyle de eleştirmenlerden tam not aldı. Filmde "Torun" olarak anılan Scott Williams, üst devrelerine gösterdiği dirençle ordudaki tüm işlerin en alt devrelere yıkılması yerine, herkesin sırayla yapması için büyük bir mücadele örneği gösteriyor.
"Tabuları yıktık"
Ünlü yönetmen filmini "Ben sadece devrecilik gerçeğini tüm çıplaklığı ile tarafsız bir şekilde kameraya çektim. Fakat, 'Devrecilik mi yoksa sıracılık mı?' sorusunun cevabını izleyenler kendileri verecekler" sözleriyle anlatırken, filmin yapım aşaması ile ilgili olarak şu sözleri kaydetti:
"Devrecilik, uzun zamandır kafamı kurcalayan bir konuydu zaten. Bir de artık 2. Dünya Savaşı ile ilgili olarak çekebileceğim pek bir şey kalmadığından, en sonunda bu konuya eğilmeye karar verdim. Öykü 1945 yılında geçmesine rağmen maalesef devrecilik Amerikan ordusu içinde hala bir tabu konumunda. Filmde de özellikle teskereci askerleri çok rahatsız edecek sahneler var. Bu yüzden daha çekim aşamasındayken bile çeşitli kesimlerden tepkiler aldık, hatta bir kısım üst devrelerden tehdit mesajları da geldi. Ancak geri adım atmadık ve filmimizi bitirdik. Artık bazı şeylerin yüksek sesle söylenmesinin zamanı gelmişti..."
Being A Man'in kendisi için her anlamda bir meydan okuma olduğunu belirten Heden, "Artık 2. Dünya Savaşı'yla ilgili bir film daha çekemeyeceğim söylentileri uzun zamandır kulağıma geliyordu. Doğrusunu söylemek gerekirse bunu başarabileceğimden ben de pek emin değildim ama yeterince zorlayınca oldu işte. Artık kendime güveniyorum, ömrüm vefa ederse bir 20 film daha çekerim gibi geliyor" sözleriyle takipçilerini de rahatlatan mesajlar verdi.
Michael Heden devreci miydi?
ABD Box Office listelerinde şu ana dek 44,026,211 dolarlık bir rakama ulaşan Being A Man, tartışmaları da beraberinde getirdi. Michael Heden'in askerlik yaptığı yıllarda devreci olduğu ve filmde de gizli devrecilik propagandası yapıldığı iddiaları Hollywood gündeminin en tepesine otururken, Michael Heden'in bu iddiaları en kısa zamanda belgelerle yalanlayacağı gelen haberler arasında.
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et