CERN Deneyiyle İlgili de Söyleyecek İki Çift Lafı Olan Rasim Ozan Kütahyalı, Tam Olarak Kimi Şerefsizlikle Suçlayacağını Bulmaya Çalışıyor
Şike yasasından Avrupa Birliği'ne, Kıbrıs sorunundan ABD’deki senato seçimlerine, sualtı hokeyinden ekici tütün piyasasına kadar her konu hakkında fikir üretebilen gazetecilik mesleğinin önde gelen ismi Rasim Ozan Kütahyalı, Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi (CERN) tarafından Cenevre’de yapılan deneyle ilgili olarak henüz net bir açıklama yapamamış olmanın sıkıntısını yaşıyor. Deneyle ilgili olarak "Şimdi ortada bi şerefsizlik olduğu muhakkak ama tam kim yapıyor o şerefsizliği onu daha bulamadım" diyen Kütahyalı, atomaltı parçacıklar konusunu biraz olsun çözer çözmez bu haysiyetsizlikleri yapanlardan 70 milyonun önünde hesap soracağını ifade etti.
Canlı telefon bağlantısıyla katıldığı bir televizyon programında zaman zaman öfkesine yenik düşen deneyimli gazeteci, şu zamana kadar her konu hakkında en az 5000 vuruşluk yazıları yazabildiğini ve ekranda 2 ila 4 saat arası konuşarak bağıra bağıra hesap sorabildiğini hatırlattı. En son Van depremi ardından “depreme karşı yapısal güçlendirme” ve “şike yasasının TCK’yla çelişen yönleri” hakkında iki haftada altı yazı yazdığını; bu süre zarfında üç ayrı televizyon programında “Fatih Terim’in Milan Baros tecihi” ile “Emre Belözoğlu’nun kadro dışı bırakılması” üzerine yorum yaptığını belirten Kütahyalı, CERN’deki o deneyin sorumlularından da eninde sonunda hesap soracağını, sadece birazcık zamana ihtiyacı olduğunu vurguladı.
“Elle tutulur, gözle görülür bir şey değil de ondan”
“Allaha şükür şunca zamandır hakkında konuşmayacağım hiçbir konu olmadı. On beş dakikalık bir araştırmayla, iki üç arkadaş sohbetiyle konuya vakıf olabilen bir yapım var" diyen Kütahyalı, şöyle devam etti:"Yanlış anlaşılmasın, CERN hakkında da bilgim var. Önemli bir kurum olsa gerek. Bilimsel şeyler yapılıyor. Orası net. Fizik, kuantum, zamanın göreceliliği meseleleri ama işte çok elle tutulur bir şeyleri yok. Örneğin şike diyorsun, bir telefon kaydı çıkıyor; Avrupa Birliği diyorsun binlerce sonuç çıkıyor Google’da; kimin şerefsizlik yaptığı üç aşağı beş yukarı belli oluyor lakin CERN’de olup bitenden bir halt anlamadık. Yöneticisi kim bunların? Şenes Erzik’le bir bağları var mı? Eyyamcılık yapılıyor mu? Türkiye olarak biz ne kadar ağırlığımızı koyabiliriz bu meseleye. Bunları değerlendirebilmem için somut bir şeyler olması lâzım. Her şey muğlak...”
"Herkes eteğindeki taşları döksün!"
CERN yöneticilerini daha şeffaf davranmaya davet eden meslek duayeni, "Önce fotonu suçlayayım dedim, 'Foton olmaz, foton yok' dediler. 'Peki o zaman atomaltı parçacıkları sayın bana' dedim. Sayabiliyo musunuz? 5 tane sayın, bakalım? Tık yok tabi.. Onlar da bilimadamıysa bu şerefsizliğin sorumlularını bulacaklar getirecekler bana arkadaş. Biri çıkıyor Tanrı Parçacığı’ndan bahsediyor, öbürü çıkıyor Higgs bozonu diye bir şey tutturuyor, bir başkası Büyük Hadron Çarpıştırıcısı diyor. Kardeşim bunun ortak bir adı yok mu? Niyetiniz kafa karıştırmak mı sizin? Yıllarca merkezkaç kuvveti, yerçekimi kanunu, suyun kaldırma kuvveti ile idare ettik. Hayır ne oldu da bunlar değişti, böyle tuhaf isimlerle anılır oldu bilimsel mevzular? Kimin maşasısınız siz?!” sözleriyle herkesi eteğindeki taşları dökmeye davet etti."Neyimize yarayacak bu deney?"
Deneyin aynı zamanda tipik bir şov olduğunun da altını çizen Kütahyalı, bir şarlatanlıkla karşı karşıya kalınabileceği konusunda önemli uyarılarda bulundu:“Haşa Tanrı parçacığı diyorlar. Onu mesela ilk diyen kim biliyo musunuz siz? Türkiye'de onu ilk diyen kim? Zamanı gelince hepsini açıklayacağım, ortalık sarsılacak. Öyle kafa karışıklığı yaratarak kimse beni susturabileceğini sanmasın. Ayrıca lütfen biri bana söylesin deney mi bu Allah aşkına? Topla bir sürü gözlüklü top sakallı adamı, getir yirmi otuz tane de Japon kat yanına, bir camın ardından bir boruyu saatlerce izlesinler, sonra da neymiş efendim, 'Biz deney yaptık, tarih yazdık.’ Kimse kusura bakmasın arkadaş, yemezler...”
“CERN’e iki hafta mühlet”
En kısa sürede meselenin aydınlatılması gerektiğini söyleyen Kütahyalı, son olarak “Gerekirse ben bizzat buradan kamerayı göndereyim ve CERN’in o çok değerli yöneticileri, başkanlarıyla muhabir arkadaşım röportaj yapsın. İki hafta süre veriyorum. Çıksınlar adam gibi, mertçe açıklasınlar. Yürekleri yetiyorsa desinler ki 'Bu budur, şu da şudur kardeşim', yok eğer demezlerse bunun mesuliyeti altında ezilirler. KİMSE ŞEREFSİZLİK YAP-MA-YA-CAK!” sözleriyle cesur duruşunu bir kez daha gözler önüne serdi.(daldurdap Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et