Real Madrid’in Yıldızları Ronaldo ve Benzema, Madrid’de Restoran Açtı...
Real Madrid'in yıldız futbolcuları Christiano Ronaldo ve Karim Benzema, yeşil sahadaki birlikteliklerini ticarete de taşıyarak ortaklaşa restoran açtılar. Madrid'in en işlek caddesi üzerinde hizmete sundukları La Paella (Pilavcı) adlı restoranın açılışında futbol, iş ve siyaset dünyasının ünlü isimleri de ikiliyi yalnız bırakmazken, gelen konuklarla tek tek ilgilenen Ronaldo ve Benzema'nın mutluluğu gözlerinden okunuyordu.
Seçkin davetli topluluğu
İspanya Futbol Federasyonu Başkanı Angel Maria Villa, FIFA ve UEFA’nın ağır topları Sepp Blatter, Michael Platini, efsane futbolcular Pele, Maradona, Eusobio, Louis Figo, dünyaca ünlü teknik direktörler Sir Alex Ferguson, Jose Mourinho, Josep Guardiola, Johan Cruyff, yine kendi jenerasyonlarından futbolcu arkadaşları Xabi Alonso, Lassana Diarra, Mesut Özil, Halil Altıntop, Nuri Şahin, Iker Casillas, Viktor Valdes, Carles Puyol, Lionel Messi, David Villa, İspanya'daki gururumuz Arda Turan ve Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ile eşi açılışta hazır bulundular. Ayrıca İspanya Gençlik ve Spor Genel Müdürü Edmundo Dimas, Madrid Valisi Jose Manuel Reyes, Madrid Emniyet Müdürü Ignacio Esteban ve Madrid Büyükşehir Belediye Başkanı Amadia Alvaro da gecenin öne çıkan diğer isimleriydi.
"Bizimkisi tatlı bir yorgunluk..."
Açılış sırasında heyecanını gizleyemeyen Christiano Ronaldo objektiflere beyaz önlük ile pirinç kavurarak poz verirken, kamyondan tereyağ kolilerini indirirken görüntülenen Benzema'nın ise oldukça zorlandığı gözlendi. Her şeye rağmen kameralara gülümseyen ve bunun tatlı bir yorgunluk olduğunu söyleyen ikili, geceye katılan konuklara kendi elleriyle servis yapmayı da ihmal etmedi.
Restoranın önünde kurulan standlarda kazan kazan dağıtılan pilavlar için kuyruğa giren Madridliler ise başkent sokaklarında adeta bir festival havası estirdiler. İzdiham nedeniyle caddenin bir süre trafiğe kapanması, sürücüler ile halk arasında ufak tefek tatsızlıkların yaşanmasına neden olurken, gecenin sonunda davetlileri teker teker kapıdan uğurlayan Ronaldo ve Benzema, kasaya bırakılan siftah paralarını sayma işleminden sonra basın mensuplarına çok özel açıklamalarda bulundular.
"Futbol nankör bir meslek"
Sözlerine "Bir hafta uyurum artık eheh" diyerek esprili bir şekilde başlayan Ronaldo, pilavcılık macerasını anlatırken samimi tavırlarıyla dikkat çekti. Futbolun çok nankör bir meslek olduğunu hatırlatan başarılı futbolcu, "Bugün her şey güllük gülistanlık ama Allah korusun, tek bir ters harekette futbol hayatınız bitebilir. Bu işi tam randımanlı yapacağınız süre 10 yıl, hadi taş çatlasın 12 yıl..." şeklindeki sözleri ile hayatını garantiye almak için çabaladığını belirtti. İş hayatındaki ilk denemesinin bu restoran olmadığını da dile getiren yıldız oyuncu, geçmişteki ticari tecrübelerini şu sözlerle anlattı:
"Demir çelik işinde çekler senetler geri döndü, borsa’da battık..."
"İlk olarak demir-çelik işine girmiştim. Çekiydi, senetiydi, piyasa fiyatıydı, baktım ciddi bir mesai gerektiriyor. İşin başında değilsen de yürümüyor işte. Aklımda devamlı 'Çekler ödendi mi? Senetler tahsil edildi mi? Vergiler yatırıldı mı?' soruları varken kendimi futbola veremiyordum. Sonunda tahsilatlar gecikti, çekleri ödeyemez hale geldik. 3-5 aya kalmadan da topu attık zaten. O sıralar verimim de düştü, hatırlarsınız tam Manchester United’tan ayrılmak zorunda kaldığım dönem... Sonra borsaya gir dediler. Hiç anlamadığım bir iş, hadi girelim bari dedik, birkaç yıllık transfer parasını borsa simsarlarına kaptırdım.. Abim de ‘keriz silkeleme’ mi nedir işte öyle bir şey varmış, onun yüzünden içeri alınınca ağzımızın tadı hepten kaçtı...""Gıda işi hiç ölmez..."
Borsada çekildikten sonra ailesiyle Lizbon’da bir spor mağazası açtıklarını söyleyen Ronaldo, "2 ay önce falan, bir gün mağazada oturuyoruz, Karim (Benzema) geldi bana. O da borsada fena silkelenmiş. 'Gıda işine giriyorum ne dersin?' diye sordu. Mantıklı geldi, çünkü biliyorsunuz gıda işi hiçbir zaman ölmez. Kriz de olsa dünya da batsa millet illa karını doyuracak. Oturup konuştuk çeşitli opsiyonları değerlendirdik, et restoranı balık restoranı, tapas, bunlardan her yerde fazlasıyla var. Bir ara makarnacılık fikri oluştu, ciddi ciddi tabelalar bile yaptırlıdı, ‘El mundo del pasta’ (makarna dünyası) diye, makarna ustalarıyla temasa geçildi. Ancak bizim tuttuğumuz dükkanın bulunduğu sokakta üç tane spagettici var. Sonunda Paella gündeme geldi. Neden olmasın dedik ve ‘Le paella’ ortaya çıktı..." sözleriyle gıda sektörüne giriş öyküsünü özetledi.
“Paella, en alt sınıftan en kalantoruna kadar herkesin tükettiği bir ürün” diye söze başlayan Benzema ise, babasının da Lyon’da küçük bir esnaf lokantası olduğundan, çocukken ona yardım ettiğinden, bu yüzden lokantacılığın inceliklerini de iyi bildiğinden dem vurdu. Yarım saaat kadar, pirincin nereden alınacağına, hangi mantarın hangi mevsimde yetiştiğine, karides ve diğer kabuklu deniz ürünlerinin nasıl pişirileceğine, ahtapotun nasıl köpürtüleceğine, tereyağının hangi mandıradan alınacağına dair çok sayıda lüzumsuz bilgiyi basın mensuplarıyla paylaşan Benzema, işler iyi giderse İtalya‘da da bir rizotto restoranı açmayı planladıklarını da sözlerine ekledi. Bu arada "Yeter Karim, esir aldın milleti eheh" şeklinde bir espriyle söze giren Ronaldo, artan pilavlardan yaptırdığı yollukları basın mensuplarına dağıtarak hoş bir jest yaptı.
Teşekkürlerimizi iletip sabahın ilk ışıklarıyla mekandan ayrılırken, yavaş yavaş boşalan Madrid sokakları, yerini temizlik işçilerinin plastik tabak - çatal atıklarını ve pilav kalıntılarını ispanyolca küfürler eşliğinde tırmıklarla konteynırlara doğru sürükleme seslerine bırakıyordu.
(regiumm Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et