IŞİD, Antik Kent Yok Etme İşi İçin Türkiye'den Bir Restorasyon Şirketiyle El Sıkıştı...
Çatışmalar nedeniyle daralan Ortadoğu piyasasından uzun bir sürenin ardından gelen iyi haber yüzleri güldürdü. Bölgenin yükselen güçlerinden IŞİD, en önemli faaliyet alanlarından biri olan antik kent yok etme işi için tercihini bir Türk firmadan yana kullandı.
Çözüm ortağı arayışında mutlu son
Suriye'nin Rakka kentinde düzenlenen imza töreninde konuşan IŞİD Emiri Ebu Marif el Zurhani, tarihi eserlerin ortadan kaldırılması konusunda örgüt içinde temel bir strateji değişikliğine gidildiğini belirterek, bu çerçevede bir süredir profesyonel çözüm ortağı arayışında olduklarını kaydetti. Zurhani örgütün yeni tarihi eser politikasını ise şu sözlerle aktardı:
"En başta insan kaynağının verimli kullanımı açısından bu işi outsource etmenin daha karlı olduğu sonucuna vardık. Zira buralar biliyorsunuz hep tarihi yerler. Nereye elini atsan bir şeyler çıkıyor, kır kır bitmiyor. Adamlar savaş mı yapsın, infaz videosu mu çeksin, tecavüz mü etsin, sütun mu patlatsın? Hangi birine yetişecekler? Bu ilk sebep.
İkincisi de, tarihi eseri ortadan kaldırmanın en iyi yolunun onu havaya uçurmak olmadığını farketmemiz. Yani yıkıp geçince insan hemen unutuyor, o tarihi eser var mıydı, yok muydu kimsenin umrunda olmuyor. Ama şöyle işten anlayan biri gelse, onu alıp bambaşka bir şeye çevirse, mesela atıyorum Mickey Mouse'a benzetse, her geçen oraya bakıp 'bu ne lan?' der. Tarihi yapıdan da, heykelden de, her şeyden de nefret eder..."
Bu doğrultuda daha önce farklı konularda olduğu gibi gözlerin ilk olarak Türkiye'ye çevrildiğini belirten Zurhani, "Nitekim, sağolsunlar bizi yine hayal kırıklığına uğratmadılar. Türk basınındaki Sünger Bop'a çevrilen tarihi kale haberini gördükten sonra doğru yerde olduğumuzu bir kez daha anladık." sözleriyle, restorasyon için bir Türk firmasını tercih etme sebeplerini aktardı.
Türk firma güven verdi
IŞİD temsilcisinin ardından söz alan Türk restorasyon firmasının yetkilisi Muzaffer İlgin ise, bunun yurt dışından aldıkları ilk iş olduğunu söylerken, özellikle Ortadoğu pazarının daraldığı bir dönemde yaptıkları atılımın kendilerini daha da gururlandırdığını dile getirdi. Daha evvel yaptıkları işlerle gerek yerel gerek uluslararası basında bir çok kez yer aldıklarını ve sektörde haklı bir üne sahip olduklarını dile getiren İlgin, şöyle devam etti:
"Bakın bazı yapı var, inanır mısınız öyle taş, kaya zanneder geçersiniz. Ama bizim ekibimizin eli bir değer o kaya dediğiniz şeye, onun içinden ayrı bir garabet çıkar ortaya. Şaşar kalırsınız. İşte profesyonellik böyle bir şey. Bölgede fizibilite çalışmaları yapan arkadaşlarımızdan gelen raporlar doğrultusunda biz burada bir yol haritası çiziyoruz şu an. Standart olarak antik sütunlar arasını plastik doğramayla kapatma, altın kaplamalı ferforje işleri ve renkli mozaik taşıyla kaplama gibi uygulamalarımız mevcut ama bütçeye göre orada daha yaratıcı işler de yapabiliriz. Biraz da o sırada restorasyonu yapan arkadaşın ruh haline, izlediği çizgi filme göre falan oluyor bu işler. Neticede bir sanat ortaya konuyor orada. Bakalım biz de çok merak ediyoruz ne çıkacağını..."
Konuşmaların ardından karşılıklı imzaların atılmasıyla törene devam edilirken, önümüzdeki hafta 1800 yıllık bir antik tiyatronun halı sahaya çevrilmesiyle birlikte ilk restorasyon projesinin de start alacağı açıklandı.
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et