.jpg)
Tokyo, Kara Melek Olarak Geri Döndü: Yanık Kokusu
La Casa De Papel’in ikonik karakteri Tokyo’ya hayat veren Ursula Corbero, yeni dizisi Yanık Kokusu ile Netflix’e döndü. İlk bölümde tanımakta dahi güçlük çekeceğiniz kadar farklı görünen genç kadın, bölümler içinde yeniden bir arzu nesnesine dönüşüyor. Tıpkı gerçek Rosa Peral gibi…
Anlayacağınız geçtiğimiz günlerde yayınlanan İspanyol dizisi, konusunu gerçek bir cinayetten alıyor. Müge Anlı’nın programına yakışacak bir “karadul” hikayesinin resmedildiği Burning Body - Yanık Kokusu cinayeti, Rosa Peral hakkındaki haberleri biraz araştırınca ciddi bir manipülasyon ve medya skandalı olma özelliği de gösteriyor. İspanya’nın Kara Melek’i dersem sanırım dizinin konusunu, aldatma ve suç iklimini tahmin edebilirsiniz. Aynı anda 2, zaman zaman 3 sevgilisi olan karakterin, dizide eski bir striptizci ve yeni bir polis olarak karşımıza çıkması da pornografi ezberlerini yeniden üretiyor. Gelin Yanık Kokusu’na ve hikayenin gerçek tarafına beraber bakalım.
(Diziye dair mümkün olduğunca az sporiler ile ilerleyeceğimize ant içeriz.)
Yanık Kokusu Jorge Torregrossa ve Laura Mana'nın yönettiği bir mini dizi. Laura Sarmiento tarafından kaleme alınmış. Polis Pedro’nun cesedinin yanmış bir otomobil içinde bulunması dizinin bulmacasının çerçevesini çiziyor. Üstelik yanan bir bedende delil neredeyse yok… Olay yeri bilinmiyor. Silah mevcut değil. Ölenin teşhis edilmesi bile vücudundaki bir implant üzerinden olabiliyor. Dedektif Ester Varano için çözülmesi neredeyse imkansız bu cinayet dosyası, izleyicinin önüne de birçok farklı şüpheli koyuyor. Buyurun eğlenceye... Pedro’nın nişanlısı olan yas içindeki Rosa, Rosa’nın eski kocası Javi ve uzatmalı sevgilisi Albert listede.
Sevdim dedin hiç sevmedin, sen kimleri mahvettin kara melek
Gerçek olaya kıyasla kurgusal ve dramatize edilmiş birçok ekleme bulunduğu yazılan dizide, çoğu karakterin gerçek kişilerin isimlerini taşığını söylemekte fayda var. Anlayacağınız dizinin başına zorunluluktan “kurgusaldır” yazılmış izlenimi veriyor. Sürekli flashbacklerle izlediğimiz karmaşık ilişki ağı tabii ki merkezine Rosa’yı alıyor. İlerleyen bölümlerde kadının çokeşliliği, “fettanlığı” ve baştan çıkarıcılığı “kukla” olarak gösterilen erkeklerin tuzağı olarak gösteriliyor… Hatta dizideki bir karakterin lakabı direkt kukla…
Gece kulüplerinden karakollara, mahkeme salonlarına, hapishaneye uzanan sahnelerde sürpriz deliller de sona doğru ortaya seriliyor. Gerçeğin ne olduğu an be an değişirken, dizide anlatılanın ne kadarının gerçek olduğu da soru işareti uyandırıyor. İzlediğimiz öyle bir sansasyon ki… Gerçek olayda da mahkeme sürecinde deliller bulunması, silinen dosyaların ortaya çıkarılması gibi dizide de suçluya ve olaya dair kanınız sürekli değişiyor.
Einstein bu akımı hiç başlatmayacaktı…
Diziyi izlerken medyaya yansıyan cinayet haberinin ülkede günlerce tartışıldığını da anlıyorsunuz. Adeta Johnny Amber davası gibi duruşmaların yakından takip edildiğine, kadının tüm seks hayatının haberlerle manşete taşındığına tanık oluyorsunuz. Hatta Rosa’nın yıllar önce tüm iş arkadaşlarına müstehcen görüntülerinin gönderildiği bir olay nedeniyle soruşturma geçirdiğini de tüm detaylarıyla öğreniyor ve bu olaya karşı da ilk bakışta mağdur görünen kadının komplocu olabileceği şüphesine sahip oluyorsunuz.
Konunun “intikam pornosu” adıyla anılması da manipülatif tabii… Karadulun intikam pornosu… Evet, durum gerçekten pornografik. Siz de diziyi izlerken kulağınızda o bildik magazin dış sesinin sürekli yargı dağıttığını hissedebilirsiniz. Zaten “Karadul Rosa’nın bir sevgilisi daha ortaya çıktı… Az Sonra…” anonsları İspanyol basınında dava sürecinde çok yer almış gibi görünüyor.
Bir küçük çizgili gömlek meselesi.
Sürükleyici bu suç ve baştan çıkarma hikayesi bittiğinde ise Netflix size Rosa Peral hakkında bir içerik daha öneriyor. “Rosa Peral’in kasetleri”... Meğer Netflix’te dizisinden önce bu cinayetin belgeseli yayınlanmış. Bu belgesel, Rosa’nın hapishanede verdiği demeçlerin görüntülerini içeriyor. Dava savcısının, dönemin gazetecilerinin ve Rosa’nın yakınlarının konuştuğu Rosa Peral’in Kasetleri’ni izlerken dizinin manipülatif taraflarını daha yakından görüyorsunuz. Tabii konunun tarihin en eski ve popüler hikaye temasına dayandırılma çabasını da… Neticede, günaha davet eden kadın Rosa, “kurbanları” ile medya tarafından Barselona’nın Karadulu olmaya layık görülmüş.
Dövmenin sakızdan çıkmış gibi durması
Bu arada gerçek hikayenin dizidekinden bazı farkları var. Örneğin dizide Rosa’nın bir kızı varken gerçekte iki kızı bulunuyor. Anlatıyı kolaylaştıran bir tercih olarak görülebilir. Ancak dizide Albert ile ilişkisini tamamen sekse bağlayan Rosa, belgeselde özellikle bu ilişkinin “duygusal” olduğunu söylüyor. Gerçek olayda ateşli silahla tehdit edildiğini iddia ederken dizide balta ile evine girildiği ifadesini veriyor.
Bunun yanında dizide kızı Rosa’ya sahip çıksa da masumiyetini savunmayan bir baba var. Oysa gerçekte babanın ifadesi kızının tamamen masum olduğu ve tuzağa düşürüldüğü yönünde. Diğer taraftan dizinin en komik sahnesi Rosa’nın kuşkusuz iki erkekten aldığı evlenme teklifi ile iki yüzüğü aynı anda takması. Yanık Kokusu’nda bu olayı anlatırken Albert romantik bir beklentide olduğunu kabul ediyor. Gerçek ifadede ise Rosa ile devriye arkadaşı oldukları için onu yeniden beraber çalışma davetini yüzükle yaptığını iddia ediyor (dhasjdhk gerçekten demiş).
Rosa’nın ormandan kaçmaya çalışması Albert üzerinde şüphe uyandıran detaylar ise dizide yer almıyor. Kısaca, dizi bize bir tutku cinayeti izletiyor. Oysa belgeselde delillerin çarpıtıldığı, kesin bilgiler olmadan medyanın olayı manipüle ettiği, jürinin yönlendirildiği ve suçun sansasyonel hale getirildiği vurgusu var. Rosa’nın suçluluğu su götürmez bir gerçek olsa da, her tanığa (kadın ve erkek) “Rosa ile yattınız mı?” diye sorulmasının bir mazeretini bulmak zor. Kabul edelim bu karadul hikayesi medyanın köpürtmesi ile oluşmuş gibi, tabii dizi de bu köpüğün en yoğun kısmı…
Mesut Özil ve Dua Lipa’yı yan yana düşünebilir miydiniz?
Biraz daha teknik açıdan bakarsak, Yanık Kokusu’nun tüm dinamizmi bir karakter üzerinden yürüyor. Tüm kurgusal hikayeyi sırtlanan Rosa, dizinin pek de çekici olmayan yan hikayelerini (velayet davası gibi) entrikaları ile izlenebilir kılıyor. Hatta daha yakından bakınca dizideki tüm “kurbanların” yani erkek karakterlerin birbirine benzediğini de görüyoruz. Biri daha dövmeli, diğeri daha aile babası, öteki öfkeli ama neticede hepsi bile bile Rosa’ya yakınlaşan, evlenme teklif eden (evlenen) ve zarar gören erkekler. Hepsi polis… Anlayacağınız temelde sıkıcı bile sayılabilecek sıradan bir cinayet olayı, “seksi dulun ihtiras cinayetine” döndürülerek Netflix’e bile pazarlanmış. Bu dizi, güzel, seksi ve tabuları sarsarak yaşayan bir kadının, üstü yıldızlanmış bir “vurun kahpeye” kurgusu. Bu nedenle, Yanık Kokusu'nu izliyorsanız, ardından mutlaka belgesele de bakmalısınız.
Rosa’nın suçtaki payı malum ancak yeterince adil yargılanıp yargılanmadığı veya yargılananın yalnızca suç olup olmadığı soru işaretleri dolu. Her gün gündüz kuşağında, üçüncü sayfalarda gördüğümüz bu haberlerin bir benzerini karşımıza getiren dizi, kötücül ve tehlikeli kadın imgesinin hala pazarlanabilirliğinin kanıtı.
Kabul edelim, her eleştirimize rağmen teknik olarak kadın karakter iyi kurgulanmış ve hikayenin kısırlığına inat dizi sürükleyicilikten ödün vermiyor, iyi yazılmış. Bölümler içinde yas tutan masum eşten komplocu bir kara meleğe dönüşen Ursula Corbero, kusursuz inandırıcılık sergiliyor. İzlemek isterseniz hem Yanık Kokusu (Bölümleri 50 dakika civarında sürüyor ve 8 bölümden oluşuyor) dizisini hem de Rosa Peral’in Kasetleri belgeselini Netflix’te bulabilirsiniz. İyi seyirler…
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et
.jpeg)
.jpg)
