"Geleceğin Mesleği" Denilerek Çin Dili ve Edebiyatı, Şehir Bölge Planlama Gibi Bölümlere Yönlendirilen İşsiz Gençler, Seslerini Duyurmak İçin Bir Araya Geldiler
Yıllar önce "geleceğin mesleği" denilerek yönlendirildikleri Çin Dili ve Edebiyatı, Jeoloji Mühendisliği, Şehir Bölge Planlama ve İç Mimarlık gibi bölümlerden mezun olduktan sonra iş bulamayan gençler, seslerini duyurmak için Ankara, Yüksel Caddesi'nde bir araya geldiler. Özellikle zamanında kendilerini gaza getiren yakın akrabalarına ve rehberlik öğretmenlerine sert tepki gösteren grup, üzerinde Çince "Ne ara hepiniz İngilizce öğrendiniz?" yazılı siyah çelengi Çin Büyükelçiliği önüne bıraktıktan sonra olaysız bir şekilde dağıldı.
Sık sık protestocuların gösterilerine ev sahipliği yapan Ankara Yüksel Caddesi'nin dünkü konukları, geleceğin meslekleri olacağı iddia edilen bölümlerden mezun olup, iş bulamayan gençlerdi. Ekseriyetle yakın akrabalar ve rehberlik öğretmenleri, kısmen de basın yoluyla akılları çelinmiş olan işsiz gençler, seslerini duyurabilmek için bir araya gelirken, bundan 5 yıl önce Çin Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olan Hasan Estergil (28), grup adına sert açıklamalarda bulundu.
"En geçerli dil Çince olacak demişlerdi"
Kendisinin ve kader arkadaşlarının birileri tarafından kasıtlı olarak mağdur edildiğini söyleyen Estergil, "Zamanında bize 'Çin çok hızlı büyüyor, böyle giderse 10 sene sonra Çince bilen adam piyasada çok değerli olacak' diyenler şimdi neredeler? Sorsanız Zhang Yi'nin 222 destanını, Ming Hanedanlığının ıvır kıvır bir araba yazınını sular seller gibi sayabilirim. Ne yapıcam ben bunları? Bunun hesabını kim verecek? Yürekleri varsa çıksınlar karşımıza. Sana diyorum Haluk enişte!" sözleriyle, büyük teyzesinin kocası Haluk Gündüz'e çok sert mesajlar gönderdi.
"Hadi bu Haluk enişte zaten aklı bir karış havada bir adam, ben desen o zaman daha 17 yaşındayım. Gaza geldim, bir toyluk edip Çin Dili ve Edebiyatı bölümünü yazmaya karar verdim ama insanın annesi babası da 'Bir dur evladım sen napıyorsun' demez mi? 'Çin büyüse bile bu adamlar yine İngilizceyle görür işini, neticede malı batıya satacaklar' diye uyarmaz mı? Bu mudur sorumlu ebeveynlik?" diyerek sözlerine devam eden Estergil, çocuğun aklına uyup da, onun istediği bölümü yazmasına izin veren ailesine de veryansın etti.
"Deprem olsun diye bekliyoruz"
Estergil'in ardından söz alan Jeolog Çiğdem Gürünce ise arkadaşlarının tuttuğu "7.4 yetmedi!" şeklindeki pankartları göstererek, şunları söyledi: "Evet, belki şimdi bu arkadaşlarımıza kızanlar, ayıplayanlar olacak ama suçlu onlar değil. Suçlu, jeolog diye bir şeyin varlığını depremden depreme hatırlayan toplumdur. 99 yılındaki depremden sonra 'Herkes depremden korkuyor artık, ileride jeologlar çok kıymetli olacak el üstünde tutulacak' diye aklımıza girip bizi bu bölüme yönlendiren gazeteciler ve onlardan duyduklarını bize satan rehberlik öğretmenleri hesap vermelidirler. Ben Hacettepe Tıp'a girecek puan almıştım be?!"
Yasal yollara başvuracaklar
Ezelden beri geleceğin mesleği diye yutturulan İç Mimarlıktan mezun olanlar ve belediyecilik gelişecek diye yıllardır biçare şekilde bekleyen Şehir Bölge Planlamacılarla birlikte hep beraber haklarını yasal yollardan arayacaklarını da sözlerine ekleyen Gürünce, konuşmasında son olarak şu ifadelere yer verdi:
"Bugün burada bu kadar insan toplanarak, yapılan hiçbir şeyin karşılıksız kalmayacağını göstermek istedik. Artık şunu bilmek istiyoruz: 'Geleceğin mesleği' denirken kastedilen gelecek ne zaman? 2015 mi 2020 mi? Bilelim de ona göre bekleyelim. Bize tam net bir tarih verilene kadar eylemlerimizi sürdüreceğiz..."
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et