Ankara Üniversitesi İşletme Bölümü'nde son sınıf öğrencisi olan Murat Erkete(22), her gün ders çalışmak için oturup 8 saat kalkmadığı Kızılay'daki kafede sonunda keşfedilmenin sevincini yaşıyor. Kafede ders çalışmanın kendisi için adeta bir tutku olduğunu belirten Erkete, "Bu oturduğum yerin meğer 25 şubesi daha varmış. Sahibi bi gün bana gelip 'Bizi senden iyi tanıyan yok. Ben bile dükkanda bu kadar vakit geçirmiyorum. Gel şu işin başına sen geç' diyince düşünmeden kabul ettim." sözleriyle kariyer öyküsünü paylaştı. Gerçek bir başarı öyküsü Haftada en az 5 gün, günde ortalama 8 saatini bilgisayar ve ders notları başında çalışarak geçirdiği kafede basın mensuplarının sorularını yanıtlayan başarılı genç, "Evde dikkatim dağılıyordu. Okul desen çok kalabalık oluyor, gelen giden derken yine kafamı veremiyordum. Ben de uzun araştırma ve deneme-yanılma yöntemiyle burayı buldum. Bulunca da bi daha kalkmadım." derken, çalışırken zamanın nasıl geçtiğini anlamadığını ve çoğu zaman kafe çalışanlarının "Murat! Hadi kapatıyoruz abicim" ikazıyla saati farkettiğini ifade etti. Erkete, mekana gide gele kafe işletmesi konusunda ayrıntılı gözlemler yapma şansı bulduğunu ve okulda edindiği bilgilerle gözlemlerini birleştirerek ideal bir öğrenci kafesinin nasıl işletilmesi gerektiği konusunda önemli fikirler geliştirdiğini söylerken, bir noktadan sonra kafenin kendisi için sadece bir çalışma ortamı değil adeta bir laboratuvar işlevi gördüğünü de sözlerine ekledi. "Mesela ben bir müşteri olarak neden her gün buraya gelmeyi tercih ediyorum, buradan kovulmadan 8 saat geçirebilmem için ortalama günde ne kadar para harcamam gerekiyor? Hangi paranın altına beleşçi durumuna düşerim, hangisinden sonra kafeyi zengin eden enayi olurum? Koltuklar, internet hızı, müziğin sesi... Bunlar benim oturma sürelerini ne kadar etkiliyor? İşte tüm bu soruların yanıtı şu an bende mevcut. Birikimimle bu camiaya önemli katkılar sunacağıma inanıyorum." diyen azimli genç, konuşmasının ardından kendisini kafe zincirinin müdürü yapan sözleşmeye imza attı. "Böyle çalışma aşkı görmedim" İmza töreninin ardından sözü devralan Kafe sahibi Süleyman Öngüç ise Murat Erkete'yi bir süredir dikkatle takip ettiğini ve bu pozisyon için en doğru kişi olduğunu ifade etti. "Gerçi çok dikkatli olmaya da gerek yok. Ne zaman kafamı çevirsem bu arkadaşı orada oturmuş, kulağında kulaklıkla önündeki notlara gömülmüş görüyordum zaten. Bazen dükkana benden önce geliyor, gece benle beraber Z raporunu alıp çıkıyordu. Böyle bi çalışma aşkı görmedim ben." diyen Öngüç, Erkete'nin zaman zaman kendisini ve çalışanları uyardığını da belirterek şöyle devam etti: "Tuvalet kağıdını şu markadan alırsanız yılda bu kadar kar edersiniz, tostu tabakta servis edip yanına bi tane dere otu koyarsanız 2 katı fiyata kaktırabilirsiniz diye gerek bana gerek arkadaşlarıma yönlendirmelerde bulunduğu çok oldu. Geçen ayki ciromuzu ve geçen yılın aynı dönemine göre karşılaştırmasını da şube müdüründen önce bu arkadaşın ağzından öğrenince tamam dedim, bu çocuk olmuş..." Gençlere çağrı Başarılı genç, kafede çalışmanın ödülünü daha mezun bile olmadan aldığı iş teklifiyle kazanırken, kendisi gibi olur olmadık her yerde çalışmaktan keyif alanlara ise önemli bir çağrıda bulundu:
“Özellikle kafe, metrobüs, vapur gibi yerlerde çalışanlar kulaklık ve müziğin ne kadar hayati olduğunu biliyordur. Kulaklık bozulduğunda nasıl o günkü çalışmanın yalan olduğunu, Spotify’dan müzik dinlerken araya giren reklamla nasıl bütün dikkatin dağıldığını benden iyi kimse bilmez. Diyeceğim o ki şu an şahane bir kampanya var. 3 ay boyunca #çalışmakeyfi’nin bölünmesini istemiyorsan sen de #çalışmakeyfi hashtag’iyle, çektiğin fotoğrafı Instagram’da paylaş, 3 aylık Premium Spotify üyeliği kazanacak 1000 kişiden biri ol!”
facebook'ta Paylaş twitter'a Yolla