Türk Futbolu’nun O Kadar da Şanlı Olmayan Avrupa Kupaları Tarihi
1907: Fenerbahçe, Avrupa takımlarıyla kendi evindeki ilk maçını Papazın Çayırı’nda Golden Stockings'e karşı oynadı. Papaz'ın "fazla gürültü oluyor" gerekçesiyle sadece futbolculara izin vermesi sonucu karşılaşma seyircisiz oynandı. Seyircisiz oynama geleneğini 100 yıldan fazladır devam ettiren Fenerbahçe, bu alanda dünyadaki tek kulüp olma ünvanını halen koruyor.
1911: Fenerbahçe’nin üst üste 2. kez almak üzere olduğu General Harrington Kupası, İngiltere’de başlatılan “The Hammer” operasyonu kapsamında General Harrington’ın tutuklanması nedeniyle iptal edildi.
1914: “Türk olmayan takımları yenmek” sloganını kendine şiar edinen Galatasaray, Şampiyon Kulüpler Kupası’nda eşleştiği Norveç’in Blöngöst takımı oyuncularının “Abi o ne demek biz de Türk’üz, Norveçlilerin komple Türk olduğunu herkes bilir” demesi üzerine sahadan dostane bir biçimde 6-2 yenik ayrıldı.
1924: Türk basınında ilk kez "Lokum gibi kura" başlığı atıldı. Temsilcimiz Altınordu, rakibi Macaristan’ın Ferençvaroş takımına ilk maçta 4-0, ikinci maçta 7-0'lık sonuçlarla yenilerek kupaya veda etti
1927: Beykoz’lu Fahri İlimdar, “Yok abicim, ezeli rakibim kasasını mı doldursun?” diyerek Avrupa maçlarında ezeli rakibi Vefa’yı desteklemeyeceğini açıklayan ilk taraftar oldu. İlimdar’a kasada zaten toplam 1 Lira 74 kuruş bulunduğu, Avrupa maçı dediğinin de altı üstü Lüleburgaz deplasmanı olduğu Vefa taraftarları tarafından bir temiz sopa atılarak hatırlatıldı.
1939: Hatay meselesinin halledilip Suriye ile nihai sınırımızın çizilmesinin ardından tam sınıra denk gelen bir mahalle maçı ansızın uluslararası statü kazandı. Suriye tarafında kalan Babagannuş Mahallesi’nin Avrupa kupalarında mücadele etmek için UEFA’ya yaptığı başvuru sonuçsuz kaldı.
1969: Kupa Galipleri Kupası çeyrek finalinde Trabzonspor’un Kızıl Yıldız’la 2-2 berabere kaldığı maçın sonucu, o dönem uzatma ve penaltı atışı gibi kurallar olmadığı için para atışıyla belirlendi. Hakemin attığı paranın çeşitli defalar tam havadayken kurşunlanmasının ardından çöp çekilmesine karar verildi. Kısa çöpü çeken Trabzonspor kaptanı Büyük Mustafa, üzüntüyle dişini karıştırarak sahayı terk etti.
1976: Almanya'da özel bir turnuvaya katılmak için kendilerine tahsis edilen kamyonun arkasında yola çıkan Yozgatsporlu futbolcular, Edirne Kapıkule Sınır Kapısı'nda güvenlik güçlerine zor anlar yaşattı.
1981: Akdeniz’e Kıyısı Olan Şehirler Kupası’nda ülkemizi o yılın en başarılı ekibi olan Fenerbahçe’nin temsil edilebilmesi amacıyla Kadıköy geçici olarak, Mersin’in Silifke İlçesi’ne bağlandı.
1986: Galatasaray'ın cezası nedeniyle Berlin'de oynanan Everton maçının son dakikalarında kaleciyle karşı karşıya kalan elleri pankartlı iki yasadışı örgüt mensubunun ağlara gönderdiği top, ofsayt gerekçesiyle gol olarak değer kazanmadı.
1988: Avrupa Gönüllerin Şampiyonları Kupasında şampiyon olan Beşiktaş futbol takımının kutlamaları, böyle bir organizasyonun olmadığının öğrenilmesiyle yarıda kaldı. Beşiktaş'ın, daha sonraki yıllarda şampiyonanın resmiyet kazanması için yaptığı başvurulardan da bir sonuç alınamadı.
1990: Avrupa'da sesini yavaş yavaş duyurmaya başlayan Galatasaray’da "Top Hayrettin'in kontrolünde ve gol", "Aman Hayrettin", "Hayrettin yapma" dönemi…
2009: Dünyanın En Muhteşem Yönetilen Başkentleri Kupası’na katılan Ankaraspor, Ankaragücü, Gençlerbirliği ve Etimesgut Şekerspor kıran kırana geçen mücadelelerin ardından olayın çok da Avrupa boyutunda olmadığını fark ederek turnuvadan çekildiler.
2012: Avrupa maçlarında dışarıda atılan gol 1,5 mu sayılıyor, 2 mi sayılıyor, ne işe yarıyor sorusu taraftarlar arasında halen gizemini korumaya devam ediyor...
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et