Vizyonda Bu Hafta: San Andreas Fayı (Kuzey Anadolu Fay Hattı'nı Tetikler mi?)
Zaytung Sinema bu hafta sizlere kesinlikle bilmeniz gereken birtakım hayati bilgiler sunuyor. 10 şiddetinde bir depremle karşılaşırsak ne yapmalıyız? Haka dansı yaparak insan yiyen bir kabileye düşersek nasıl hayatta kalabiliriz? Evimize hayalet bir dayı yerleşmişse onu kırmadan artık ayrı eve çıkması gerektiğini nasıl söyleriz? Spotta merak uyandırmak tuğla gibi yazıyı okutmaya yeter mi? Hepsi ve daha fazlası az sonra!
San Andreas Fayı (San Andreas) - Fay kırılır, klişe içinde kalır
San Andreas'ın başlarında, 9.6'lık büyük depremle HOLLYWOOD harflerinin yıkıldığını görüyoruz ya. Aha öyle kendi yarattığın klişelerin altında kalasın da kurtarma ekibi bulamayasın Hollywood! Kurtarma ekipleri kendi çocuklarını kurtarmaya gitmiş olsun da sana fırsat bulamasın e mi Hollywood! (Anonim beddua)
Önce fragmanı göstereyim, sonra yorumlamaya geçeyim olmaz mı okuyucu? Olur di mi?
https://www.youtube.com/watch?v=OLBebob6M0M
Film 9.6 şiddetindeki bir depremi, sıkı aile bağları - felaket sırasında romantizm keyfi - kocaman ABD bayrağı ekseninde ele alıyor. Hızlı ve Öfkeli serisinden bildiğimiz "kel kaslı" Dwayne Joyhnson, itfaiyeye bağlı bir kurtarma görevlisini canlandırıyor. Kendisinin modifiyeli-turbo motorlu otomobilleri çok kıvrak kullandığını biliyorduk, bu filmde de sırasıyla helikopter, pikap, uçak ve sürat teknesi kullanabildiğini görüyoruz (Bu adamın ehliyeti hangi sınıftan ya?)...
Hey maşallah! Vinç operatörü, vatman ve jokey rollerinde de görmek isteriz seni Dwayne ağabey
Sürdüğü-kullandığı ona kalsın, çekip kurtardığını anlat
Ok! Dwayne Johnson'ın genç bir kadını trafik kazasından kurtardığını gördüğümüz sahnede daha önce 600 kişiyi kurtarmış olduğunu öğreniyor ve gururlanıyoruz. Deprem olunca da minumum 200 kişiyi 20'şer 20'şer kucaklayıp kurtarıverir diyoruz ama o daha çok ailesine odaklanıyor. Öncelikle boşanmak üzere olduğu eşini kurtararak. çakkkaaal), 602 yapıyor. Sonra kızı, kızının yavuklusu ve onun kardeşi derken skor 605 oluyor. Sıradan insanlara da ayıp olmasın diye, "Orada durmayın" diye bağırıyor arada... İşte yuvarlayınca 610'la falan kapatıyor...
ve Dwayne Johnson'ın 3'lük kurtarışı gelecek birazdan
Bi' tek bu adam mı var? Başkalarından hiç bahsetmeyecek misin?
Ona geliyordum ben de. "Manyetik bi'şeyleri" ölçerek depremi önceden kestirebilen bir biliminsanı var. Önce bunu sallamamışlar ama deprem olunca kıymete biniyor eleman. Basın, kendisini oracıkta "Yılın en seksi adamı" seçmek istese de, 9 küsürlük deprem fazla laubaliliğe prim vermiyor. Ama işte -deprem ağır bi döt korkusu yaşatmış olacak- bilimselliğinden de yer yer taviz veriyor. Canlı yayında "Tanrı sizi korusun" diyor, insanlara dua etmeyi öneriyor vs. derken bizimkinin bilimciliği "Ortalıkta cenabet cenabet gezmeyin" seviyesine kadar geriliyor.
Deprem anında masadaki en güvenli yeri kapan adam da ülkenin en güvenilir bilimcisi işte (göbüşlü)... Peki soldaki arkadaş "3. kata acil yarım lazım" tweet'i mi atıyor dersiniz...
Böyleyken böyle... Benim filmden anladığım kadarıyla, deprem sırasında yapmamız gerekenler aşağı-yukarı şöyle:
-
Tee Ahmet Mete Işıkara'dan öğrendiğimiz gibi, deprem sırasında kendimizi güvenli bir masa altına atmalıyız. Öğrenci evindeki katlanabilir masa, IKEA'dan alınmış portatif masaya ne kadar güvenebiliriz, masa üzerindeki tavanla birlikte belimize eklenir mi bunlar hep soru işareti...
-
Eğer Dwayne Johnson'ın akrabası değilsek, başarılı bir mimar sevgilimizin-eniştemizin olması depremde işimizi görebilir. Çünkü en son onun binası yıkılıyor, bir müddet bizi canlı tutacaktır.
-
Eğer bencil bir zenginsek deprem sırasında kaçmamız işe yaramayacaktır. İzleyicinin doya doya katharsis yaşaması için bir şekilde öleceğizdir çünkü. Kaçmakla uğraşmayıp viskimizi yudumlayabiliriz.
-
Tsunami'den kaçmamalı, sürat teknemizi onun üstüne üstüne sürmeliyiz. Efekt verince oluyor...
-
Depremden sonra: Deprem geçip havalar da ısındığında çadırımızı alıp San Andreas kırığı yanına kamp kurabilir, yeraltı suları manzarasının doyasıya tadını çıkarabiliriz.
Puan: Öncüsüne 3.5, artçısına 2.3
Şimdi sırada Yeni Zelanda'daki Maori kabilesinde geçen kan davası konulu bir film var: Savaşçı (yere batasın töre!)
Savaşçı (The Dead Lands) - Doğuda töre cinayeti yine can aldı (çok Doğu'da)
Film eski bir tarihte geçiyor. Yeni Zelanda daha Yeni Zelanda olmamışken, buranın yerlileri olan Maori halkı çıplak çıplak gezer iken... Birbirine düşman iki kabile var, biri daha barışçıl: "Sabah akşam Haka dansı yapalım, balık tutalım ve ot çekelim" kafalarındalar. Filmin 'Savaşçı'sı 16 yaşındaki Hongi'nin kabilesi bu. Düşman kabile bunun bütün erkek akrabalarını katlediyor. Geriye kalan kadınlar "Puh senin erkekliğine" deyince bizim Hongi de intikamını almaya and içiyor.
Filmin orijinal isminin dayandığı Ölü Topraklar'da (çiftçilik öldü) buluyor kendisini Hongi. Burada Et Yiyen Canavar (diğer kabileler vegan tabii) ile karşılaşıyor. Bir dev boyutunda ve insan formatındaki E.Y.C. bizim ufak Hongi'ye hayat ve dövüş konusunda hızlandırılmış kurs veriyor. E.Y.C.'nin çocuğa verdiği öğütler hoşumuza gidiyor. Öldürdüğü insanları yemesiyle ünlü E.Y.C., politik görüş olarak da "böl-parçala-yut"u benimsiyor. Evet, bu çok hoşumuza gitmiyor.
Miting sırasında muhalefetten bahseden siyasal parti lideri (temsili)
Filmin sözü: "Asil mi? Bu yaşlıların gençlere öğrettiği bir şeydir. Kabileleri için ölüme atlasınlar diye. Ama ölüm asil değildir. Hayat da değildir" (140 karaktere sığıyor).
Puan: Maorilere 50, Et Yiyen Canavar'a 10, kan davasına 0 (RH +)
https://www.youtube.com/watch?v=KjcbDtqM-KQ
Acıyı daha fazla ertelemenin bir manası yok. Ne kadar erken yüzleşirsek o kadar iyi: Yerli komedilerimize geçelim. Bu haftakilerde hayaletler, ruhlar falan var...
Hayalet Dayı - 5+1, kombili konakta, kendime ev arkadaşı arıyorum. Bekar ve hayaletim
Bağımsız filmlerin unutulmaz yan karakteri ve Bir Demet Tiyatro'nun daha da unutulmaz Saldıray Abi'si Settar Tanrıöğen Hayalet Dayı rolünde. İki üniversiteli genç, ucuzundan bir konağa yerleşiyor ve burada Hayalet Dayı ile karşılaşıp onu Araf'tan kurtarmaya çalışıyor. E yaratıcı konu, hmm oyuncu kumaşları iyi, vaay Erol Büyükburç da var, oo Kaan Sezyum da bakkal rolünde... diye umut besleyecek oluyoruz ama neyse ki çok geçmeden, dışkılı (boklu) ve cinsiyetçi (karı kızlı-travestili eşcinselli) esprilere bulanıp kendimize geliyoruz. Senaryo ekibi senaryonun ilk halinde "Yaa içinde bok olan esprimiz eksik" diye düşünüp dayamış dışkıyı...
Puan: 20 Settar, 10 Erol Büyükburç, 5 Kaan Sezyum
https://www.youtube.com/watch?v=qf26CrNWr_E
Pişt - Hoşt
"O kız/o çocuk seni kesiyor", "millet neler yapıyor yaa" diye çevremizde bizi gaza getiren arkadaşlarımız olur ya... Bu vine fenomenlerinin çevresinde de bunlardan var galiba. 7 saniyenin 1 saniyesinde "amk" kullanmaktan imtina etmeyen vine fenomeni Doğa Konakoğlu filmin başrollerinden. Konumuz ise, zaten 15 sene önce Amerikanların yaptığı "korku filmleri parodisi". Sonra işte, 5 senelik "Mumdan çıkmış yangın" esprisi, bir de "Ölmekten güleceksiniz" diye çok yaratıcı (!) bir çıkış sloganı. İnsanı şu parantez içindeki ünlem işaretini kullanma noktasına da getirdiniz ya, helal olsun size.
Filmin güzel tarafı, sektöre yönelik eleştirleri-özeleştirileri de içeren bi'kaç cümle. O kadarı vine'la da olurdu hoş...
Puan: Karakter başına 3-3.5
https://www.youtube.com/watch?v=iKm1KM7lo_0
Seninle Bir Ömür (The Longest Ride) - Sabaha kadar kucaklar beni: Rodeo, rodeo, rodeo...
"Gözyaşlarına ve klişelere boğulacaksınız" (Film afişine alınmayan yorum)
Notebook'un da yazarı Nicholas Sparks yazmış ve hepsi birbirine benzeyen romanlarının 10. film uyarlamasıymış bu. Film, ünlü yıldızların çocukları-torunlarıyla dolu: Clint Eastwood'un oğlu (şekil 5) başroldeki rodeocu çocuğu oynarken, Charlie Chaplin'in torunu genç kadın da önemli yan karakterlerden birini canlandırıyor. Bunları bilince de doğru dürüst izlenmiyor zaten film, "Vaay gözleri aynı Clint", "Burnunu Charlie dedesinden almış" derken olaya konsantre olamıyorsun.
Şekil 5. Babadan oğula geçen "seksi kovboy" imgesi
Kendisi de ünlü bir yönetmenin torunu olan yönetmenin (artık yeter) uyarlamaya çalıştığı şeye gelirsek: Rodeocu taşralı oğlan ile üniversiteli sanatsever kızın hemencecik aşık olmaları ama farklı hayat tarzları... Lakin zorluklara rağmen aşkını sahiplenme gerekliliği... Mesela, bak çocuğum 2. Dünya Savaşı'nda geçen aşk hikayesi... Velhasıl aşkın ne harika bi'şey olması... Yine diğer uyarlamalarda olduğu gibi mektuplar önemli bir yer tutuyor filmde. Zaten mektup ve mumları alsan dünyadaki romantiklerin 3'te 2'sinin soyu tükenir gibi geliyor bana...
Puan: 30 Chaplin'in, 10 da Eastwood'un hatırına
https://www.youtube.com/watch?v=jKWGYjqCUe4
İyi Bir Yalan (The Good Lie) - Tayyip'i bize verin. Sudan 5 yıl sonra çok güçlü olsun
Bağımsızlığından beri gün yüzü görmeyen Sudan'da 83 yılında büyük bir iç savaş çıkar. Sudan hükümeti, Güney'in bağımsızlığını isteyenleri katleder. Sonra milyonlarca kişi çevredeki ülkelere göç eder, başlarına gelmeyen kalmaz.
Ama en zoru ne biliyor musun? ABD'ye göçmüş olan ve kültür çatışması yaşayan bir Sudanlı olmak. Daha doğrusu filmin mesajı bu: Kültür çatışmasından yürüyüp bizi güldürmek ve "Ya çok şeyapmayalım Afrikalıları" diye düşündürmek... Filmdeki başlıca Sudanlı komiklikleri şunlar: Mısır gevreği ve pizza yeme maceraları, yürüyen merdivene şaşırmak, araba kullanmaya çalışıp kullanamamak. Bi' de bi' saflar ki görme. Bunlar süpermarkette çalışırken "Eski yemekleri atmayalım ihtiyacı olanlara verelim" falan diyorlar, ay yazık bee...
Neyse, yine de mülteci görünce "Her yer Suriyeli oldu" demekten iyidir.
Puan: Sudanlısına 30, ABD'lisine 10
https://www.youtube.com/watch?v=Pqj56eQS3a4
Kaldı dört film. Hadi kısa kısa, işimiz gücümüz var daha, Gezi'nin yıldönümüne gideceğiz:
YAK - İçindeki canavarı keşfet ve sonra çocuğun dostu ol
Büyük bir savaş sonrası... YAK isminde bir sevimli dev... Kendisi uzun yıllar uyuduktan sonra,bir canavara dönüşür ama biz biliriz ki birazdan iyinin tarafına geçecektir. İyiler dost olunca da karşısında ne savaş, ne kötülük, ne yüzde 10 barajı, hiçbir şey kalmaz... Hurda robotlar içinde keyifli bir canavar aksiyonu... Tayland yapımı, gücünü sadelikten alan bir Doğu animasyonu...
Puan: Çocuk 60'ı
https://www.youtube.com/watch?v=ighYzYF8jgE
Paramparça (Aloft) - Aç bir buzlu sanat filmi de serinleyelim
20 senedir ayrı olan, sanatçı bir anne ile onun oğlunun buluşma hikayesi bu da. Film -nedense- spiritüel bir yolculuğa çıkarmayı amaçlıyormuş bizi (kalın giyin yavrum). Annenin şifacıya dönüşmesi üzerinden verilen birtakım mesajlar varmış (keşke anlasak)... Evet, çoğu buzullarda cereyan eden filmin hikayesinden pek bir şey anlaşılmıyor ama belki sıcak pidenin yanında iyi gider.
Puan: Artı eksi 45
https://www.youtube.com/watch?v=HoArN9Qxz-c
Ölüm Fısıltısı (The Canal) - Korkusuz korkak
Film, 100 yıllık filmleri arşivleyen David isimli bir karakteri anlatıyor ve yönetmen seyirciyi bi' şekilde korkutabilmek için her türlü korku unsurunu boca ediyor: Eşi tarafından aldatılma korkusu, haksız yere cinayetle suçlanma korkusu, cinayete kurban gidip evin yanındaki kanala atılma korkusu, lanetli ev korkusu, film CD'lerinin çizik çıkma korkusu, erken boşalma korkusu...
Sonuç: Korkutmuyor!
Puan: Korkuttuğu kadarıyla 30
https://www.youtube.com/watch?v=pWvQVpg0nkk
Asasız Musa - İkincisi çıktı. Ama film aynı
Kürt Aydın Musa Anter'in yaşamının farklı kesitlerinin 4 farklı oyuncu tarafından canlandırılmasını izlediğimiz film, ekim ayında vizyona girmesine rağmen tekrar vizyonda. E siz izlemezseniz tekrar vizyona girer tabii... Nolur ki gitseniz? Bak geçen hafta giren Tepecik Hayal Okulu'na da 200 kişicik gitmiş.... Film 56 dakika diye bilet almaya değer görmediniz di mi?
Puan: Her oyuncuya 15
https://www.youtube.com/watch?v=8r88k_mkKtY
SONUÇ - Bu yazıdan ne öğrendik?
3D gözlüklerle enkaz izlemek istiyorsanız San Andreas'ı, doğa güzelliği ve Haka dansı için Savaşçı'yı, rodeocunun sanatçı aşkı için Seninle Bir Ömür'ü, birkaç vine izleyip üstüne 10 küsür lira para vermek için Pişt'i, Settar Tanrıöğen için Hayalet Dayı'yı izleyiniz. Bu mesajı tekrar okumak için 8'i, ana menüye dönmek için 9'u tuşlayınız. Operatöre bağlanmak için bekleyiniz.
- BİTTİ (Sezon da bitti artık. Jurassic Park gelse de 3 boyutlu dinozor seyretsek) -
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et