Vizyonda Bu Hafta: Jurassic World (Holywood yapınca voo, Melih Gökçek yapınca böö... İşte siz busunuz!)
Son bir haftadır koalisyon hesabı yapmaktan, boşa koyup doldurmaya çalışmaktan, doluya koyup taşırmamaya çalışmaktan kafalar bi dünya oldu di mi? Neyse ki bu haftanın vizyon filmleri asgari düşünmeye dahi fırsat vermeyecek cinsten. "Vayy çocuk dinozordan kaçtı!", "Oyy kadın kurşundan kaçtı!" derken 2 saatte kafayı düzeltirsiniz. Hem hafta sonu bırakın bu işleri düşünmeyi zaten. Pazartesi erken kalkar hükümeti kurarsınız....(Melih Başkan sen de... Düşünme artık, bak çok şahane dinozorlu film geldi ona gidelim gel)
Jurassic World - Kötü dinozor filmi geldi, boşaltın sinemayı...
Jurassic Park, 93'te gösterime girdiğinde, sinemada dinozor görmüş olan seyirciler çılgına dönmüş, takip eden bir kaç sene boyunca yer gök dinozor çizgi filmi, oyuncağı, kitabı, maketi dolmuştu. O zamanki filmin yönetmeni Spielberg'in de altın zamanlarıydı hani. Kendisi film için çok fırlama bir ekip kurmuş, bu ekip dinozorların tek tek maketini-kostümlerini yapıp üstüne cilalı bir efekt çekince süper bir şey çıkmıştı ortaya.
Kuşlar... Sen kuşları boşver... (Jurrasic Park OST)
Yeni filmden n'aber?
Jurassic World daha çok birincisinin (Jurassic Park) devamı niteliğinde, ama ne yalan söyleyeyim o nitelikte de değil. İlkinde ağaca yapışık buldukları milyon yıllık sivrisineğin DNA'sından yararlanarak dinozor yapan AR-GE'ciler iyice çıldırmış: Genlerlen oynayarak bu sefer çok korkunç bir dinozor (İndominus Rex) yapmışlar. Bu dinozor, insan yemeleri dışında iyi hayvanlar olan Venociraptor türüyle T-Rex türünün karışımı. Genlerinde birazcık ağaç kurbağası, hafiften de mürekkep balığı var. Anlayacağınız iyice Waffle'a çevirmişler koca dinozorun genlerini (Oldu olacak bonibonlu çikolota sosu da ekleseydiniz üstüne). Ondan sonra, "Neden saldırıyorsun dinozor"?!
Vurursunuz eyvallah da ölmezssem sıkıntı büyük...
Biraz da karakterler...
Aynı dinozorlar gibi, karakterler de Hollywood Klişeleri Laboratuvarı'nda üretilmiş... Bir adet "bilmiş çocuk" ve ona ağabeylik edecek "kız düşkünü ergen-genç". "Taş kadın" ihtiyacını karşılamak üzere bunlara bir genç teyze ve felaket filmlerinin "kaslı-fedakar erkek" kontenjanı için de bir eski sevgili (Galaksinin Koruyucuları'ndaki çocuk) imal edilmiş.
Dersen ki karakterleri boşver, biz 3D dinozor kovalaması seyredeceğiz, 3 boyutlu olmasının da bi' tadı yok. Vallahi yok! Anlıyorsun ki oturma odasına çay içerken-portakal yerken izlediğin dinozorun tadı başka...
Bir fedakar kas genç teyzeye, bir fedakar kas çocuklara ayrılmış durumda...
Peki diyelim ki biz de böyle bir parkta gezerken saldırgan dinozorlara yakalandık, filmin bu konuda bir yardımı dokunuyor mu? Dinozor saldırısından nasıl korunabiliriz?
- Anladığım kadarıyla yakışıklı bakıcının (fedakar kaslı) eski sevgilisiysek kurtulma ihtimalimiz yüksek. F.K, hem dinozorların dilinden anladığı, hem seksi olduğu, hem de yeğenlere eğlenceli eniştelik yaptığı için kendisine talep fazla ama, herkese yetmeyebilir.
- Yanımıza keçi gezdirmek de faydalı. Zorda kalırsa keçiyi dinozora veriyoruz. O onla oyalanrken topukluyoruz.
- Dinozordan korunmanın en etkili yolu ise o lanet parka hiç gitmemek aslında. Arkadaş hiç mi toplumsal belleğiniz yok? 22 sene önce Jurassic Park'taki dinozorların saldırısını ne çabuk unuttunuz? Darbe çocukları sizi...
- Karşılıklı sevgi, saygı ve empati. Dinozora ağamsın, paşamsın çekmek...
Filmin sözü: "Canavar göreceli bir kavram. Kanaryaya göre kedi bir canavardır. Biz sadece kedi olmaya alışmışız" (100 karaktere sığıyor, koalisyon göndermeli bir görsel de ekleyebilirsin).
Puan: 22 (sene önceki kadar iyi olamamak ama ille de yenisini çekmek)
Ajan (Spy) - Tombik yanaklım, komik dudaklım, parodi bakışlım
Bu filmde yönetmenimiz aksiyon klişelerine sesleniyor. Tıpkı Kingsman gibi (ne filmdi o ya, hatırladın mı okuyucu) ajanlık filmlerinin klişelerini topa tutuyor (hep "topa tutmak" deyimini kullanmak istemişimdir).
Filmin kadrosunda efsane isimler mevcut. Yıllardır yaşlanmayarak yakışıklılığından en ufak bir taviz vermeyen Jude Law, yıllarca mimiklerini bozmayarak "cool aksiyoncu" rollerini kimseciklere kaptırmayan Jason Statham, bu yönetmenin parlattığı şişman sempatik Melissa Mc Carthy... Melissa, "tombik komik kadın" rolleriyle tutuldu son zamanlarda. Bu yanaklarını sıktığımızın tombik oyuncusu Jude Law'ın sekreterini oynuyor ve onun önemli bir görevinde yer alarak eğlenceli aksiyonu başlatıyor. Peki iyi mi yapıyor; yanii, işteee, ehhh...
Eleştirmen emoiton'u: Burnunu kıvırarak, ağzını büzerek "Eh işte fena değil" şeklinde yan yan bakmak
Puan: 55 (Kingsman'i izlemediysen 70)
Vice - Bruce kocayınca...
Fenomen bir oyuncunun yaşlanmış hali, yoksulluğa-yalnızlığa düşmüş hali melankolilere sarar bizi ya! Bruce Willis de gözümüzün önünde yaşadı yaşlılık dramını. Artık çok kötü filmlerin afişlerinde bir photoshop layer'ından ibaret bu amca; çoğu filmde burnu bile kanamıyor, iki replik ezberleyip emekli parasını alıyor... Bu filmde de robot kadınlardan oluşan çok amaçlı bir kerhane işletiyor kendisi.
-Şimdi yavaşça ellerini kaldır ve o ünlü gülümsemeni yap
Bu iğrenç eğlence merkezinde çalışan, insan görünümlü yapay zekalardan biri kendiliğinden akıllanıyor ve başlıyor macera. Macera dedim diye öyle aksiyona kapılıp gidebileceğini zannetme yalnız. Film, kurşunlardan koşarak kaçabilen kahraman klişesinin bir buçuk saate yayılmış hali gibi. Neyse, sonra söz konusu robot kadınların hepsi kurtuluyor ama Bruce ölmüyor ve serinin ikincisine göz kırpıyor. Bütün spoilerlerı verdim ki bu filmi izleme işkencesinden kurtarayım istedim seni, hadi yine iyisin...
Puan: 9 (canlı çıkan Bruce'un ve başrol kadının oyunculukları hatrına)
Çıtır Kaçak Tehlikeli - Bu 3 kelimeyle anlamlı bir cümle mi kurucaz? Napıcaz?
Orijinal ismi Barely Lethal olan film, dağıtımcı firma tarafından böyle çevrilmiş. Çeviren kişi anlamlı bir isim bulmaya üşenmiş de "ben anahtar sözcükleri veriyorum, adını da siz koyun işte" demiş. Ama kadro sağlam bak. Pulp Fiction'dan Yenilmezler'e kadar bi' ton filmde ajan-mafya-ajan yetiştirici rolünü üstlenen Samuel L Jackson var. Büyük ihtimalle dünyanın en güzel kadını olan Jessica Alba var... Sonra mesela... Uff, konu o kadar kötü işlenmiş ki hiç gelesim yok, hep oyunculardan bahsedeyim istiyorum.
Konu kötü olsa da söylemek gerekir tamam! Filmin başrolü ergen-genç arası bir "ergenç" kız. Küçüklüğünden beri, "yetimlerden ajan yapan" birileri tarafından ajan olarak yetiştirilmiş. Ajan hayatından bıkan kız, sıradan bir liseli olmak istiyor ve film de gençlik komedisi-ajan filmi arasında bir yerde konumlansın istiyor. Olmuyor, ergenlik bunalımında bir senaryoya benziyor daha çok...
Puan: 11 (5'i Samuel L'ye, 5'i Jessica'ya)
Evet, notlarıma bakıyorum... yuh daha 7 tane film var! Hadi bir nefeste, yerlilerden başlayarak yabancılara doğru:
Haziran Yangını - Ethem Sarısülük... Yaşıyor... Ethem Sarısülük... Yaşıyor...
26 yaşındaki Ethem Sarısülük'ü kaybettiğimiz zamanın ikinci yıl dönümünde vizyona girmiş oluyor bu belgesel film. Sinematografik özelliklerini bir kenara bırakalım, hem Gezi'yi hem Ethem'in katili Ahmet Şahbaz'ı hatırlatan hem de Ethem'in o güzel ana-babasını dinleyebildiğimiz bir belgesel bu, izlenmeli. Belki bileniniz varır, Kolektif Sinema topluluğu da Ali İsmail'in güzel bir belgeselini çekmişti, böylece ikinci Gezi direnişçisi belgeselimiz oldu. Gazeteci Gürkan Hacır çekmiş (Bi' de kendini o kadar göstermesen belgeselde daha iyi olurmuş Gürkan ağabey)...
Puan: 75 (yaşına kadar yaşayabildiğimiz bir ülke dileğiyle)
Hannas: Karanlıkta Saklanan - Havuç, Kıvılcım Aykar ve Cinler...
Küçücük hırçıcık yaşlarında, yerli komedi dizilerinde oynamaya başlayan iki genç, bu yerli korku filminin başrollerinde. Biri Çocuklar Duymasın'ın Havuç'u Furkan Kızılay, diğeri Selena'nın kötülük yapan kıvırcık saçlı Kıvılcım'ı Hazal Şenel. İşte şu anda 20'li yaşlarında olan bu gençler, şirin ve fırlama çocuklar olarak anılmaktan sıkılmışlar belli ki ve Her Hafta Yerli Korku Koyarak İnsanları Sinemadan Tiksindirme Daire'sine müracaat etmişler. KPSS puanları da tuttuğu için bunlara idealist doktor Mert ve psikozlu Elif rolleri çıkmış.
Olay da cinlerin koruduğu bir defineyi arama-bulma gafletine düşen abi-kardeş ve bu maceradan kötü (cinli) etkilenen kız kardeşleri Elif üzerinden dönüyor. Hikaye yine tırt ama Hazal Şenel'in oyunculuğunu ve bir korku filmine pek giden kıvırcık saçlarını kutlamak gerek.
Puan: 35 (Hazal'a 15, kıvırcık saçına 10)
Fal - 3 vakte kadar gözüken yerli komedi yolu
Takdir edersin ki bir insanın bir buçuk günde 11 tane filmi izleyip yorum yapması mümkün değil. Yine takdir edersin ki bazı "iyi niyetli yerli komedi" filmlerinin fragmanından ne olduğunu çok rahat anlayabilirsin. Hadi izle de takdir et:
Puan: Takdirli 25
Az kaldı, az kaldı... Söz bunları da kısa kısa anlatıp salacağım hepinizi. Sonra istersen çardakta çay yudumla, istersen sahil kenarında bira içerek sabahla...
Şövalye Rusty (Ritter Rost: Eisenhart Und Voll Verbeult) - Sert Alman animasyonu
Konu çok ilginç lan. Eski bir yazarkasa, kral tarafından haksızlığa uğruyor ve onurunu kurtarmak için arkadaşlarıyla beraber savaşıyor. Alman yapımı bu animasyon, karnesi 3+ olan çocukları götürmek için iyi bir tercih olabilir, görsellik de fena değil. Dostluk-arkadaşlık gibi mesajların yanı sıra eski eşyaları atmama gibi bir vurgusu da var animasyonun. Böylece çocuklarınızın ileride 3 ayda bir telefon değiştirmesine, "Aaa 15S çıkmış alsak ya?" demesine mani olabilirsiniz belki. Eski bir Sony Ericcson telefonun onurunu kurtarabileceğine inandırabilirsiniz.
Puan: Çocuk 65'i
Ölüm Ormanı (Backcountry) - Dinozor istemeyenler için 'ayı gerilimi'
Ormanda, göl kıyısına kamp kurmaya giden bir çift başına dert arıyor. Çünkü yanlarına harita almıyor ve herifte nalet olası gereksiz bir özgüven var. Derken son yarım saatte ayı allak bullak ediyor bunları. Ama bu ayı, diğer korku gerilim filmlerindeki canavarlar gibi perdenin orasından burasından çıkıp böğüren bir ayı değil, daha sinematografik bir ayı... Önce gerilim atmosferinin oluşmasını bekliyor, o sırada çiftimiz arasında psikolojik gerilimler oluyor, sonra saldırıyor.
Filmin mesajı: Romantik evlilik teklifi yapacağım diye sevdiğinizi dağa bayıra götürmeyin. Bunun ayısı var çakalı var...
Puan: Ayı 65'i
Mutlu Kuzular (Von Glücklichen Schafen) - AKP tek başına iktidara gelemeyince biz...
Türk yönetmen, Alman yapımı. Kısaca Almancı işi. Çok huzurlu ve sevimli bir aile içinde başlıyor film. Anne var, biri kız biri oğlan iki çocuğu var, onlar için çalışıyor, n'apıyorsa onlar için yapıyor. Derken Can arkadaşlarıyla bir gün "mektebe" gidiyor ve odasına girdiği kişinin annesi olduğunu görerek travmaya giriyor. E zaten çocuğun içinde iki kültür arasında kalmanın travması vardı, e zaten ergenlik travmasına sahipti, yapılır mı bu annesi... diyoruz. Elbette anneye de hak vermemiz lazım ama neden böyle yaptığına dair ipucu bulamıyoruz, o ipucunu bulsak nasıl psikolojik sorgulamalar yapacağız...
Puan: 48 (İpucu verirsen 60 olur)
Yalnız, bütün filmi anlatan fragman mı olur ya:
Küçük Karmaşa (A Little Chaos) - Bahçeeevan geldiii
Fransa'nın en uzun süre tahtta kalan kralı 14. Lui zamanında geçiyor hikaye. Kendisi "Devlet benim" sözleri ve bütün devlet işlerini Versay Sarayı'na taşımakla meşhurmuş (Buraya "anlayan" için çok pis bi' laf sokma ve ağır bi' Tayyip göndermesi gelecek). Neyse, bu sarayın içinde yasak bir aşkı anlatıyor film (peyzaj mimarı gibi bi' şey olan herif ve bahçevan kadın arasında). Fransız Devrimi'ne az bir süre kala da aristokrasiyi iyice bir itin dötüne, o bukleli saçlarının arasına sokuveriyor.
Tarihsel ortamı güzel kurmuşlar ve Oscarlı bacımız Kate Winslet de güzel oynamış. Gidilebilinirmiş...
Puan: 87 (Maksat Fransız Devrimi'ne selam çakmak)
SONUÇ - Bu 11 ile Euro 2016'ya gidebilir miyiz?
Jurassic World'e gerek yok, karnesi kırıkla dolu bir çocuk için bile kötü bir tercih, sen iyisi mi onu 10D sinemaya götür, kendin de 93 yapımı Jurassic Park izle. Aksiyon filmlerinden Ajan güzel bir tercih olabilir, koştururken eğlendirebilir. Yerlilerden Haziran Yangını belleğimizi tazeleyerek Omega 3 etkisi yapabilir, yabancılardan Küçük Karmaşa da gözlerimize ve gönderme yapan yerlerimize hitap edebilir. Ergensen ve kendini dışarıdan görerek ergenliğinden uzaklaşmak istiyorsan Mutlu Kuzular ve Çıtır Kaçak Tehlikeli'ye gidebilirsin.
Son olarak, Altyazı'nın 150. sayısı şerefine çıkardığı Türkiye Sinema Sözlüğü'nü almayı unutma, sinema-öncesi, sinema-sonrası ortamlarda tadını çıkar.
-BİTTİ (İki hafta önce buradan önerdiğim Jurassic Park da yalan çıktı ama bak haftaya Ters Yüz var, o yemin ediyom çok eğlenceli)-
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et