Vizyonda Bu Hafta: Fantastik Dörtlü (Güya 4'ü de süper ama yok bi aksiyon, bu kafayla kurulamaz koalisyon)
Yepyeni bir Zaytung Sinema yazısından herkese merhaba. Geçen hafta olduğu gibi 6 tanecik filmden oluşuyor vizyonumuz. Ulan ohh bee... Şöyle insan gibi 6 film koysalar her hafta olmuyor sanki? İki tane festival filmi koy, iki tane büyük bütçeli yapım al, bir tane de animasyon iliştir mesela... Kalan bir filmlik kontenjan için de korkular ve yerli komediler eleme maçı yapsın! Şu olayı bir yetkiliyle konuşmak lazım. Elenen de UEFA'ya gitsin...
Neyse, bakalım vizyona:
Fantastik Dörtlü (FANT4STIC - Fotomaç manşeti gibi film ismi)
Filmin post prodüksiyon aşaması ve kotarılma hikayesi oldukça ilginç. Bizim Fox şirketi Marvel Süper Kahraman Toptancısı'na giderek "Bize şöyle iyisinden 4 tane süper ver" demesiyle başlıyor ve Marvel'ın "Abi sadece iki kez kullanılmış Fantastic Four var elimizde" demesiyle gelişiyor... "İyi yürekli zengin işadamı" ve "sebepsiz yere dünyayı ele geçirme kötüsü" de eklenince filmi çekmeye girişiyorlar. Ama o kadar da kolay değil tabii Marvel filmi yapmak. Hadi açıkça söyleyeyim (Fox alınmadan), çok becerememişler bu işi...
Şöyle fragman:
"Haydaa... Muhabbete daldık, dünyayı kurtarmayı unuttuk"
Film, 100 dakikasının 80 dakikasını muhabbet goygoya, kalan 20 dakikasını da "Aradan çıksın" dercesine dünya kurtarmaya ayırıyor. Bir tane dahi çocuk var elimizde: Whiplash'teki azimli sıçan ergen baterist... Bu eleman daha el kadar bebeyken, kendine kendine deney yapıp ışınlanma cihazı geliştiriyor, amatör bir şekilde başka boyutlara kapı açıyor. Sonra sonra, elemanın büyüyüp keşfedilmesini, bilim merkezinde işe başlamasını, patronuyla muhabbetlerini, patronun kızıyla yakınlaşmasını, bir kaza sonucu arkadaşlarının süper kahramana dönüşme macerasını görüyoruz. Derken kötü karakter artık dayanamıyor ve "Bu kadar goygoy, oynaşma yeter. Ben bir karadelik açtım, hadi siz de beni dövün, bitsin bu iş" diye davranıyor..
Sonra neden bizden süper kahraman çıkmıyor...
Yani?
Başka bir boyuttaki gezegende fazla radyasyona maruz kaldığı için değişik süper güçlere sahip olan Fantastik Dörtlü, 5-10 dakika düşmanla dövüşüp yenerek bu alandaki rekoru kırıyor. Süreci hemencecik geçiştiriverince de "fazla uzamış bir ön sevişme sonrasında foss kalmış bir seks" tadını alıyor, ikinci film için çekilmiş bir teaser izlemiş gibi oluyorsun.
Öyle işte be, birkaç seneye de yeni filmi gönderirler. Peki bir sonraki filme kadar kahramanlarımız günlerini nasıl geçirecek dersin? Ben biraz kafa yordum bu konuya:
Taşlı Adam (The Thing): Kendi halinde bir mahalle genciyken, talihsiz bir toprak kayması sonucunda taşlı-kayalı bir yaratığa dönüşen adamımız yaz bitmeden güzel Ege koylarına atacak kendini. Dağların kıyıya dik uzanmasını fırsat bilecek ve kayalıklarda kamufle olarak bol bol güneşlenecek. Geceleri de bir gece kulübünde bodyguard'lık yapıp ekmeğini çıkarabilir...
- Hesabı ödemeden nereye tüyüyorsunuz lan!
Görünmez kadın (Invisible Woman): Kendini düşmanlarından koruyan süper enerji topunu pilates topu niyetine kullanıp formunu koruyacak. Ayrıca görünmezlik gücünden yola çıkarak, kadının görünmeyen emeği, "Kadının adı yok" falan derken feminizme ilgi duyup kötü erkeklerin belası olacak...
Alevli çocuk (The Human Torch): İstediği zaman alevler saçıp uçarak hız yapabilen bu karakter, Hızlı ve Öfkeli 8'e katılıp gereksiz espri yapan herif rolünü kaparak başrole kadar yükselmeyi deneyecek, ama nafile. Karizması "alevli meyve tabağı" seviyesini geçemeyecek...
-Pardon... Yangın merdiveni ne taraftaydı?
Dahi çocuk (Mr. Fantastic): "Ulan içlerinden en kafası çalışan benim, başka boyuta ışınlanma da benim fikrim ama en sikimtronik süper güç bana geldi" triplerine girecek, melankoliye vuracak... Haksız da değil hani, uçması yok, enerji topu yok, eli kolu uzuyor sadece... Jelibon gibi takılıyor öyle, "Şuna bi uzanır mısın" diye üst raftaki alet çantasını indirtiyorlar çocuğa...
Puan: Fantastik başına 5
Şimdi reklam yapmak gibi olmasın ama bu filmin yerine, sinema öncesi reklamlardan aşina olduğumuz şu 20 saniyelik video'yu izlesek de tatmin oluruz gibi. Efektse efekt, eğlenceyse eğlence:
Son Şans (Southpaw) - Sen bi' de benim dövdüğüm adamı görecektin...
Fantastik, harikulade, muazzam, mucizevi, destansı... Bir türlü tatmin olamıyorum, ne desek az kalıyor gibi bu adamın oyunculuğuna: Donnie Darko'dan Brokeback Dağı'na, Gece Vurgunu'ndan Southpaw'e kadar her filmin fazlaca hakkını veren, donuk bakışlı sempatik Jake Gylenhaal o... Gece Vurgunu'ndaki son performansı Oscar'la ödüllendirilmeyince kahrolmuş, "Oscar'ınız batsın" deyivermiştik. O film için 10 kilo veren Jake, Southpaw'daki ağır siklet boksçusu Billy Hope rolü için de 7 kilo kas yapmış (o aminoasitler sonra acı acı çıkar bak Jake)...
Ve bu rolünün hakkını da fazlaca verniş, belli ki senaryodan fazlasını oynamış, senaryoyu tekrar yazmış...
-Senaryoda yok ama boks eldiveniyle sevişsek iyi performans olur gibi...
Şimdi kalkıp da filmin hikayesini anlatmayacağım. Siz siz olun, sinopsisini okuyayım, fragmanını izleyeyim demeyin. Filmin ilk bölümündeki şok edici sahneyi haberin olmadan görmen önemli. Bu nedenle Billy Hope garibimin kaderinin kötü yazılmışlığına dair ağzımdan tek kelime alamayacaksın, her şeye rağmen tutacağım kendimi...
Bi' kubbe bi' şey söyle?
Teması Rocky'ye benzediğini tahmin edersin: Hem somut olarak hem de duygusal anlamda kroşeler, aparkatlar yiyen bir adam bu... Ama öyle Rocky gibi Eye of the Tiger eşliğinde ip atlayan, her maç burnu kırılan bir adam değil karşımızdaki. Psikolojisi sürekli değişen, zirveye çıkıp dibe düşen, yer yer pes eden, yer yer kazık yiyen biri... Yazık ya, çocuk gibi bi' de, kötülük yok içinde, herkesi kendi gibi sanıyor...
-Spor olsun diye vuruyodur ya, yoksa bana garezi yoktur...
50 Cent ve Eminem ne alaka peki?
Sahne adı 50 Cent olan rapçi abiyi Billy Hope'un menajeri olarak görünce (Şekil 2.3) anlıyoruz ki bu filmde uyuşturucu da olacak, bikinili kadınlar da olacak, hafiften bir isyan hali de hüküm sürecek. Normalde de tam boks menajeri olacak bir adammış bu ama oyunculuğunun iyi olduğu söylenemez. Daha çok Köyden İndim Şehire'nin çakal kuyumcusu Ali Rıza'yı andırıyor...
Eminem de aslında filmin başrolü için Jake'den önce düşünülen isimmiş ama müzik kariyerini gerekçe göstererek reddetmiş. Aman, götüm... Filmin müzik yapma işini de buna vermişler...
Şekil 2.3 Kayserili çakal iş adamı olarak giydirilmiş 50 Cent
Böyleyken böyle, bakalım Jake Gylenhaal, bu oyunculukla bu sefer Oscar'ı alabilecek mi? Leonardo Di Caprio'nun bu seneki performansıyla (Revenant) kapışabilir mi? Olmadı ikisini ünvan maçına çıkarıp HBO'da yayınlatalım mı?...
Puan: Kenar hakeminin kararıyla 80
Aç Kalpler (Hungry Hearts) - Doğuştan duyarlı çocuk yapmak
"Geçen aklıma geldi: Ben yemesem sanki kesmeyecekler mi hayvanları?" (Bir izleyici)
Bu da bu haftanın festival filmi. Sayesinde festival filmi izlediğimiz Başka Sinema (olmasaydın olmazdık) aracılığıyla sinemalara geldi. Tesadüfen tanışan İtalyan kökenli bir kadınla, New York'ta yaşayan bir mühendisin evlenip üstüne bir de çocuk yapmasını anlatıyor. Başlarda romantik film olarak izlediğimiz Aç Kalpler, çocuğun doğmasıyla beraber hemen hemen korku-gerilime evriliyor (Demek ki doğru dürüst romantikliğimizi yaşamadan çocuk yapmayacağız)...
Canım kocam ve biricik oğlumla ev keyfi...
Sonra?
Çocuk doğduktan sonra da yetiştirme yöntemi ayrılıkları başlıyor. Kadın istiyor ki, çocuk vegan beslensin, doğal ortamında (?) büyüsün. Erkek, modern bilimden yana, "Dayayalım ilacı" derdinde. Bu çatışma ortamı yer yer herifin kadına yönelik şiddetine de dönüşüyor, eli kolu yamulasıca... Araya kaynana girince ise artık bir gerilim filmi izlediğimize ikna oluyoruz...
Eleştirmenler de film için ikiye ayrılmış: Başyapıt bulanlar ve yönetmenin kafasını karışık bulanlar olarak... Basın gösteriminde kaynana-gelin gerilimi tadında geçmiş diyenler de var...
Puan: "Hadi ortasını bulalım" 60'ı
Vahşet Geçidi (Lemon Tree Passage) - Trafik ışığı gibi hayalet görme korkusu
"Bazıları da böyle dönerken sinyal yakmıyor ya, çıkıp bi' levye gerilimi yaratasım geliyor" (Sinirli bir izleyici)
Bilindik bir korku numarası: 3. sayfa haberlerden, birtakım havadislerden esinlenerek "Gerçek hayattan uyarlamadır" ayağı yapmak... Bu film de aynı isimi Youtube videosundan esinlenmeymiş dediklerine göre. Tekinsiz bir Avustralya kasabasında (gerilim filmi doğal mekanı) bir geçit var, burada hız yapınca geçidin bir noktasında spot ışık yanıyormuş, lanet başlıyor, ölümlerin ardı arkası kesilmiyormuş...
Bilimsel açıklaması: Bence aşırı hız yapan sürücülerden canına tak eden Avustralya hükümetinin gizli bir uygulaması... Çok medeni bir uygulama değil ama, sonuçta devlet yani ("Avustralyalının gücünü hepiniz göreceksiniz")...
Puan: Gerçek hayatına 50, uyarlamasına 40
Kaptan Cingöz Macera Peşinde (Albert) - Hobi sahibi Danimarka bebesi
"Bu balonla uçmanın aplikasyonu çıkmadı mı?" (Minik izleyici)
Danimarka yapımı animasyonda, heykel yapan, balon kaptanı olmak isteyen çocuklar mevcut. Gözünü sevdiğimin İskandinav'ında çocukların bile bi' hobisi, bi' yaşamını anlamlı hale getirme hedefi var ya; insan üzülüyor, animasyonda koşturan bebeler izlerken ağlayası geliyor... Neyse, güzel ve naif bir hikaye bu. Görseli biraz kötü yalnız , sabah izlenen çizgi film tadında... Bi' Ters Yüz, bi' Prenses Kaguya Masalı beklememek lazım. Neyse yani, 9 yaşındaki velet de böyle şeyler bekleyecek değil ya...
Puan: Çok şey beklemeyen 50'si
Bazen yerli komediye önyargılı yaklaşmayayım, izleyeyim diyorum ama sinemadaki afişini görüp geri dönüyorum. Bu filmin afişi de kocaman "Kıymetini Bilmediler A.M.K." yazısıyla karşılıyor seni, gel de git... Ben fragmanını izlerken zorlandım, bi' de sen bak istersen. Haftanın yerli komedisi:
SONUÇ - Boks mu izleyeceğiz şimdi?
Sevgiliyle izlenecek filmlerden başlayalım: Eğer sevgilini kendinden tiksindirirek ayrılmasını istiyorsan şu yukarıdaki saçmalığa (şimdi ismini vermek istemiyorum) götürebilirsin. Eğer eşini çocuk yapma fikrinden uzaklaştırmak istiyorsan da yine işlevsel bir filmimiz var: Aç Kalpler. Ayrıca, yârinle arandaki duygusallık perçinleşsin, ilişkiyi şöyle ağlaya ağlaya bir arındıralım derdindeysen Son Şans seni bekliyor... Son olarak, pis gerçeklikten şöyle bir uzaklaşmak için Fantastic Four ve Kaptan Cingöz Macera Peşinde seçeneklerimiz de var (bence ikincisi)...
-BİTTİ (Her yaşanmışlık gibi)-
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et