Vizyonda Bu Hafta: Mısır Tanrıları (O değil de, yazının sonunda Oscar anketi var!)
Bu haftanın gerilim-gizem-aksiyon ağırlıklı filmleri maalesef size layık değil. Milleti sinemalardan uzaklaştırıp bahar temizliği, tadilat filan mı yapacaklar anlamadım ama filmler pek vasat. Boş göndermek de olmaz, eski vizyonun Deadpool, İftarlık Gazoz filmlerine yönlendirelim sizi. Haftanın filmlerini ise bir daha karşımıza böyle gelmesinler diye, hep beraber itin dötüne sokalım...
Sonuç bölümünde sürpriz Oscar tahminleri de var. Sizi şöyle aşağı doğru alayım ben:
Mısır Tanrıları (Gods of Egypt) - Tanrılar CGI istiyor...
"Bıktık artık Yunan tanrısı, bıktık artık Marvel süper kahramanı... biz istiyoruz ki Mısır mitolojisinin tanrıları da kuleler üzerinde dövüşsün, kumlar üzerinde yuvarlanırken espri yapsın" diyen birileri var. O birileri, bir ay sonra çıkacak olan Batman ile Superman'in kapıştırılacağı film gibi, eli şimşekli Zeus ile güneş yanığı Ra'nın dövüştürüleceği bir film de bekliyor. Hissediyorum...
CGI'lı tanrıların dövüştürüldüğü bu film belki beklentiler kadar marjinal değil ama idare edin.
Fragmanı izleyin ve idare edin:
Eski Mısır'ın kadınları anlamak da zormuş...
Filmin neresinden tutmalıyız ki elimizde kalmasın?
'Gizemli Şehir' ve 'Ben, Robot' filmleriyle ile bilinen yönetmen Alex Proyas, yastık altı altınlarını bozdurup yetenekli CGI yapanlara teslim etmiş parayı -ki efekt sıcsınlar. Gel gör ki, 140 milyon dolarlık film şimdiden batmış. Artık ne yapar-eder bilmiyoruz; filmdeki Aşk Tanrıçası Hathor'un bileziğini mi bozdurur, kendi bilir. Ah Proyas! Sanki karakterler dövüşürken birden tanrıya dönüşmeselerdi de insan gibi dalsalardı birbirlerine, ne kaybederdin ki? Filmin görsel yapısını çöl kumu, çeyrek altın ve kısır arasında bir renge boyadın da çok mu iyi yaptın Proyas?
Şunları Muhteşem Kösem yapımcısına versen, 5'te bir fiyatına hallederdi olayı...
Olay ne? Kim kim kavga ediyor?
Göklerin Tanrısı, efendi- yakışıklı Horus'un tam kral olacağı sırada, amcası Set tarafından çok pis dövülerek kör edilmesi ve sonra da tacını Set'ten geri almaya çalışma macerası... Bir de ona yardım etmek isteyen sıradan ölümlü-serseri-aşık ve hırsız Bek... Gözleri oyulan Horus'u Game of Thrones'un eli kesilen bahtsızı Danimarkalı oyuncumuz oynuyor. Abimiz, Hollywood kahvesinde bekleyip "Bir uzvu olmayan efendi-yakışıklı lazım bize" duyurusundan sonra cast'a seçilmiş gibisinden duyumlar aldık (çaycı dedi)...
Gözlerinden birini Set'in sarayından çalarak kendisine getiren Bek ile krallığı yeniden alma mücadelesi yürüten Horus, espri-şebeklik yaparak çocuk eğlendirmeyi de ihmal etmiyorlar.
-Ben aksiyonlu dövüş yaparken sen de bana laf sok ki seyirciyi güldürelim...
Sonuç olarak film?
Hollywood oyuncuları '13 yaş'lar için bilgisayar oyunları seslendirir gibi filmler çek kampanyası'na katılmışcasına çekilmiş bir film. Ama çocuk azıcık akıllı çıkarsa da "Bunlar Mısır'da yaşıyor ama neden bu kadar beyaz tenliler? Bizim kütük, Ege'nin azıcık güneş gören kasabasında olduğu halde tenimiz daha kavruk" derse yapacak bir şey yok. En azından elemanı mitoloji araştırmaya teşvik etmeye çalışın. Kendi notlarımdan yola çıkarak şöyle kısa bir tanrılar özeti de geçeyim. Çocuk için:
Set: Babası Ra, Horus'u kral yapıp kendisini çöllerde sınayınca kafayı tahtla-ölümsüzlükle bozmuş. Mabel Matiz'den bir "Sultan Süleymana kalmadı kalmaz" cover'ı dinletip 'adam etmek' lazım...
Horus: Halkının sevgilisi ama en başta Aşk Tanrıçası'nın sevgilisi. Tanrı'ya dönüştüğünde kanatları çıkıyor, sabahları ekmek kırıntısıyla beslemek lazım...
Hezarfen Horus Çelebi...
Osiris: Horus'un babası, Set'in kardeşi... Kalbi çok temiz bir adam olduğu için en önce o ölüyor, arada piramit türbesine gidip ziyaret etmek lazım...
Hathor: Aşk Tanrıçası. Yunan mitolojisindeki Afrodit, Türk mitolojisinde Banu Alkan... Tavlayamayacağı erkek yok, çok kapılmamak lazım...
Faktörü bol güneş koruyucusu sayesinde ilk günkü beyaz tenini koruyabiliyor...
Thoth: Bilgelik tanrısı... Her türlü şeye kanaat getirebilmesiyle 20 ekşisözlük yazarı gücünde. Debe'ye koymak lazım...
ve tabii ki Ra: Tanrı sülalesinin başı, Güneş tanrısı... Sadece bulmacadan bulmacaya anmamak, güneş çıktığında 'Aziz Ra' deyip toparlanmak lazım...
Puan: Tanrı başına 5, ölümlü başına 1
Hesaplaşma (Misconduct) - Afiş Ünlüleri Ajansı'ndan gönderilen Al Pacino ve Antony Hopkins'in yeni filmi
Afişinde, sağlı sollu Al Pacino ve Antony Hopkins abilerin poz vermesinden dolayı, hatır gönül meselesine bir şans vererek izleme yanılgısına düşebileceğiniz filmin fragmanı:
Ayıyı dürtmek Oscar da getirir, ölüm de...
Seksi Hırslı bir avukat karakterinin kendisini ispatlamak için, bozuk ilaçlar satan bir ilaç şirketi kodamanına (delici bakışları ve kalıcı göbeğiyle Antony Hopkins) kafa tutması anlatılıyor. Yaşlı Kurt Al Pacino da buna yol gösterip davayı yürütmesini sağlayan bir hukuk abisi oluyor. Seksi Hırslı bu arada, İçten Pazarlık eski sevgilisi ve Melankolik Göz eşi arasında kalıyor. Böyle olunca Melankolik Göz, İçten Pazarlık'ı kıskanıyor. Yaşlı Kurt da Hopkins’in canlandırdığı Bozuk İlaçcı’nın varını yoğunu elinden almak için çabalıyor. Herkes herkesin kuyusunu kazarken Seksi Hırslı, seksiliğinden ve hırsından taviz vermiyor.
-Alo... Seksi-Hırslı Hukukçular Derneği mi? Birini soracaktım...
Yönetmen ne yapıyor?
Yönetmen, ilk yönetmenlik denemesi olduğu için bildiği her şeyi kullanmaya çalışmış. Kah kamerayı sağdan sola-soldan sağa şaryo ettirmeden duramamış, kah gerekli gereksiz tüm şehri üstten genel çekimlemiş, kah kamerayı havada iki takla attırıp kendini eğlendirmiş... Biraz dikkatli bakarsanız, arada Al Pacino’yu “Kim verdi bu adamın eline şu kamerayı” dermiş gibicesine sıkılmış bulabilirsiniz...
Yönetmenin oynak kamerasından dolayı fenalık geçiren Al Pacino...
Öneri: Efsaneleşmiş kimi oyuncuların yaşlandıktan sonra; otobüs ekranı seçkisine giresi, TV başında baba uyutası filmlerde oynamaması için sevenleri yardım elini uzatsın. Onları, genç yönetmenlerin ulaşamayacağı yerlerde saklasın...
Puan: İçinden bir rakam tutup başına sıfır koy
Senarist - Türkiye'nin ilk gizem bi' şeysi...
'Türkiye'nin ilk gizem filmi' sloganıyla pazarlanan Senarist filminin fragmanından, çok bi gizem elektriği alamadım ben. Gizem derken siyah fötr şapkadan filan bahsediyorlar herhalde... Aynı zamanda Dolby Atmos ses sisteminin ve görme engellilere özel bir teknolojinin ilk kullanıldığı filmmiş. Bilet almasanız da vizyona girdiği sinemaların önünde "Bravo ilklerin filmi, bravooo" şeklinde alkış tutun, sevaptır...
Puan: Gizeminden söylenemeyesi
Aşk ve Gurur + Zombiler (Pride and Prejudice and Zombies) - Zombiyi parantez içine alın...
Dünyaca ünlü Prejudice and Pride kitabından uyarlanan, kamyonla güzel kadının oynatıldığ ve dönem İngiltere'si filmlerine pek yakışan Keira Knightley'in döktürdüğü Aşk ve Gurur filmini bilirsiniz. İşte orijinal çevirisi Gurur ve Önyargı olan bu kitabın bu sefer de zombilisi yapılmış. Dönemin asil İngilterelileri, zombi dövsün diye kızlarını mahallenin tekvando kurslarına gönderince ilginç olmuş. Konu sıkıntısı çeken sinemanın, seneye yapay zekaları ve uzaylıları da kitaba dahil etmesini istiyoruz. Daha çok çıldırmak istiyoruz...
Puan: Aşk ve Gurur - Zombiler
Aşık ve gururlu ve de kararlı
Çağrılan - Sen gelme ulan cin!
Konu: Dünyada ilk kez canlı yayında korku filmi çekerken cin saldısına uğrayan, cine giderken cinlenen bir grup konservatuvar öğrencisi. Yine Survivor daha çok izlenir bence...
Puan: Finalde 100 alırsa geçer
Zebani (The Stranger) - Şili'den ucuza getirilen korkutucu
Çekimlerin Şili'de yapıldığı ama öykünün Kanada'da geçtiği, kanlı filmlerin babası diye bilinen ABD'li Eli Roth'un yapımcılık yapıp da Uruguaylı bir yönetmenin yazıp yönettiği korkutucu bir filmmiş. İnsanları kendisinden korumaya çalışan bir vampir anlatılıyormuş, o da Eskişehir Sivrihisarlı mı neymiş galiba...
Puan: Ekvator'dan yukarı çıktıkça eksi 10
SONUÇ - O değil de Oscar?...
Vizyon filmlerinden hayır yok, Oscar tahminlerine geçelim... Akademi içinde çoğunluğu oluşturan 'ayıp olmasıncı'ların En İyi Erkek Oyuncu'yu Leo'ya vereceği kesin gibi. Sorumluluk alsınlar da tee buradaki evlilik programlarına sıçrayan Leo-Oscar geyiğini sonlandırsınlar. En İyi Kadın Oscarı, travmalı ve güzel anne oyunuyla Brie Larson'ın kesin, biz de tee geçen haftadan söylemiştik... En İyi Yönetmen'i de sanki Dirilişçi Inarritu'ya verecekler ve sahnede bu kez Meksikalı göçmen esprisi yapılmasına izin vermeyerek gönül alacaklar.
En İyi Film de Diriliş'e gider. O zaman iki sene üst üste ödülleri süpürmüş olur Inarritu. Bunun gazıyla daha büyük performanslara imza atmak için daha acayip filmler karşımıza gelir: Mesela maden şirketlerinin Mars'ta köle gibi çalıştırdığı Meksikalı işçilerin yaşam mücadelesini konu alabilir. Spotlight ve Büyük Açık'a da sürpriz kupon yapılabilir...
Bunlar da benim goynümün Oscarları:
En İyi Film: Mad Max: Fury Road
En İyi Yönetmen: George Miller (Mad Max: Fury Road)
En İyi Erkek Oyuncu: Leo işte, tamam Leo...
En İyi Kadın Oyuncu: Charlotte Rampling (45 Yıl)
En İyi Özgün Senaryo: Ters Yüz
En İyi Uyarlama Senaryo: Büyük Açık
Yabancı Dilde En İyi Film: Son of Saul (No, I don't. Mustang alırsa sevinmem)
Yabancı dilde en iyi mizahi sinema yazısı / yazıları: @duraladam
Aşağıya da Oscar anketi koydum, lütfen pazartesi sabahında doldurup küçük çakallıklar peşinde koşmayın:
(iletisimcevahiri Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et