Game of Thrones 7. Sezon İncelemesi: ''Biz daha ölmedik'' Diyen Gece Kralı, Dany Halasını Gözüne Kestiren Jon, Ejderha Mejderha...
Bütün derdimizin Game of Thrones spoilerı yememek olduğu, sosyal medyadan spoiler verenlere "Adresini ver, geliyom oraya" yazarak kendimizi kaybettiğimiz bir sezonu daha geride bıraktık. Sezon boyunca Euron donanmasının yol haritasını çizmeye, Jaime'nin nefesini tutma süresini, kuzgunların uçuş hızını hesaplamaya çalıştık. Gece Kralı ÖTV KDV olmadan altına gıcır gıcır ejderha çeksin ve bayram tatilinde Jon Snow, Dany halasını bol bol öpsün diye ne sıkıntılar çektik! Ve son bölüm itibariyle Cersei-Khaleesi-Ölüler ordularının Play-Off'a kaldığını gördük. Şimdiden hepsine başarılar, hepimize geçmiş olsun...
Eski sezonun incelemesini de şuraya bırakayım, sonra da yeni sezonun yorumlarına başlayalım:
1. Bölüm: ‘Ejderhakayası’ - Küçük Arya'nın taklitleri, izleyenleri kırdı geçirdi!
Senaristler bu işi biliyor! Hangi noktamızı dürterse gaza gelebileceğimizi anlamışlar. Evet, jenerik akmadan önce gösterilen sahnede, Arya’nın kılık değiştirip Frey hanedanının soyunu süpürmesiyle iyi gaza geldik. Sanki koltuk altına roll-on sürmeden otobüse binen yolcuları araçtan indirmişler gibi rahatladık. Sonrasında Arya'nın Frey maskesini çıkarıp “Bir kurdu hayatta bırakırsan kuzulara asla rahat vermez” sözleriyle racon kesmesi ise Kurtlar Vadisi'ni getirdi. Arka planda "Cendere" çalmaya başladı durduk yere... Nınınını nınınını nınınını nınınını nınınnın nınınını nıııııııııı....
- Duanla doğmadık ki bedduanla ölelim…
Çoğuna göre bölümün en sıkıcı yerleri, Sam’in kütüphanedeki sahneleriydi. Burada, herifin ne kadar sıkıcı bir yaşam sürdüğünü gösteren hızlı kurgu sahneleri dizide görmediğimiz türdendi, ben sevdim. Bu arada Sam hakkında teoriler üretildi: Acaba Game of Thrones, Sam'in yazdığı bir kitap mıydı? Sam bolca okuyarak Orhan Pamuk gibi olacak, Westeros’ta yaşananları Krallığın, Kuzeyin, ejderhaların, duvarın ve Jon Snow’un kürkünün gözünden yazacak mıydı? Neyse, ölüleri yok etmeye yarayan ejderha camı madeninin yerini bir kitapta gördü Sam... Artık bunu Jon Snow’a haber edebilir, Ahmet Arif'ten “Ejderha olsan kâr etmez” dizesiyle mesajını süsleyebilirdi.
Stajyerlik koşulları modern dünyada da aynııı, Westeros'ta da aynı...
Son derece sakin geçen bölüm, diyalogları ve dekorlarıyla ilgi çekiciydi. Özellikle Cersei ve Jaime'nin düşmanlarından bahsettikleri konuşma sırasında üzerinde yürüdükleri Westeros haritası görsel olarak etkileyiciydi. Bizim Kraliçe Khaleesi'nin yeni mekanı Ejderhakayası'ndaki dekor da pek güzel yaratılmıştı. Acaba bu dekoru yaratanlar, en azından Dany'nin oturduğu tahtı oraya taşıyanlar arasında bir Türk var mıydı? Ona göre gurur duyacağız, bayrakları asacağız çünkü...
Puan: 85
2. Bölüm: 'Fırtınadadoğan' - Kraliçeleri üçleyelim!
Dizinin bu bölümü, GoT'un en güçlü 3 kadını Cersei, Khaleesi ve Sansa’ya çeşitli açılardan uyuz olma seansı gibiydi. Cersei, Tarly'leri yanına çekmeye çalışıyor; Khaleesi, Varys’i sınayıp Jon Snow’a diz çökmesi için mektup uçuruyor, Sansa da Jon’un "Ben yokken tahtıma sen otur" önerisine, “Aa ne gerek vardııı" tepkisiyle yoktan yere kraliçelik sevinci yaşıyordu. Bu bölümün önemi; Dany-Jon buluşmasına kapı aralaması ve Euron’un donanmaları dağıtmasıyla güçlerin dengelenmesiydi. Ayrıca sezonun ilk memesi (Missandei’nin) göründü. Bazı geek’ler bu memelerin hiç de kitaptaki gibi olmadığı yönünde şikayetlerini dile getirdi, bir kez daha kitaptan uzaklaştığı için diziye sövüldü.
- Evet, kitapta memelerim biraz daha büyük ve diri!
Bu bölümde, makas alınası bebek suratlarından bildiğimiz Arya ve Dany’nin ruhlarının karanlık tarafını sezdik ve dizinin bu psikolojik boyutunu bir kez daha sevdik. Arzuladığımız laf cambazlıklarını da Varys ve Tyron’ın muhabbetlerinde gördük. Zeki Müren asaletiyle dikkat çeken Varys’in Dany'ye kendi tarzında laf koyması, kollarını çiçek yapıp “Seni ben seçtim” demesi güzeldi.
Finaldeki savaş, “Hani nerde savaş? Altın Koza’da yarışan minimalist yönetmen mi izliyoruz” diyenler için sus payı oldu. Yalnız o kadar geminin olduğu savaşta, genel çekim donanma görmek isterdik. Onun yerine çekim açılarıyla etki vermeye çalıştılar. Euron’un gemisini alttan çekip daha büyük göstererek ve Euron'un piskopatlıklarına odaklanarak ucuza getirmeye çalıştılar seyirci gazlamayı...
- Karayip Korsanları’na yeni film çekmeyin artık laaan?!
Bölüm puanı: 75
3. Bölüm: 'Kraliçenin Adaleti' - Hayırsız Jon Snow'un Dany Hala ziyareti...
Bu bölüm, savaş bekleyenlerin yine üzüldüğü, “Bu savaş dizisi değil, savaş görmek isteyen yallah Savaşçı dizisine” diyenlerin sevindiği, güzel konuşmalar bölümüydü. Özellikle Baelish’in şu sözleri sezonun güzel tiradlarından biriydi:
“Kuzeyde ya da güneyde savaşma. Her yerde, her zaman savaş. Durmadan, hep kafanda. Herkes senin düşmanın, herkes senin dostun… Yaşanabilecek tüm olaylar aynı anda yaşanıyor. Bu şekilde yaşarsan hiçbir şey seni gafil avlayamaz. Yaşanacak her şey daha önceden gördüğün bir şey olur.”
Sansa bu sözün üzerine düşünedursun, her şeyi görebilen üç gözlü kuzgun Bran döndü evine... Kardeşi Sansa ile kavuşmalarında pek soğuk ve terbiyesizdi. Her şeyi görebildiğini ispat etmek için Sansa'nın Ramsay'le olan ilk gecelerinden bahsetmesi yersizdi. E bu çocuk ileride, "Seks kasedin var" diyerek lorldlara şantaj da yapar! Game of Thrones da olsa bu kadarını kaldıramayız!
Senin onu çok sevmen ama onun bir MOBESE kamerası olması...
Khaleesi cephesinde ise, sezonlardır beklenen Jon Snow buluşması vardı. Bu buluşmada, Tyrion-Dany-Jon-Davos dörtlüsünün konuşmaları ilgi çekiciydi. Unvanları saymakla bitmeyen Khaleesi'miz Dany’e karşı Jon biraz ezik kaldı, gururunu korumaya çalıştı. Dany'in Ateşgeçirmez, Zincirkıran gibi uyduruk unvanlarını sayılırken kendisine Yeminbozan, Ölükesen, Ölüpdedirilen gibi şeyler dedirtmedi, hemen diz çökmeyerek kendisini ağırdan sattı. Buz gibi Jon ve ateşli Dany'yi yan yana görmek ise, bu sezonun Buz ve Ateşi Şarkısı’na çekilen epik bir video klibe benzeyeceğini gösterdi.
Komşu kızının başarıları sayılırken babam ve ben (temsili)
Tam bölümün sıcaklığı beni sarmıştı ki; sonrasında bölüme dair bir yorum okudum ve birçok mantık hatası olduğunu öğrendim. Bu sezonun piç adamı Euron’un o kadar gemiyi ağaç yetişmeyen adalarında yapmış olması, o gemilerle Ejderha Kayası’na yakın yerlerden çaktırmadan geçmesi, sonra da Casterly Kayası'na yetişmesi imkansız diyordu. Westeros'un haritasını ezbere bilen konunun uzmanı yazmış, haritada Bayburt'un yerini bilmeyen biri olarak ikna oldum ben de... Keşke öğrenmeseydim. Cahillik ne güzeldi. Offf...
Yine de aklımda iyi bir yer etti bölüm; babaannemiz Olenna Tyrell'ın zehri içip son nefeslerini verirken "Senin ufak Joffrey'i ben zehirledim" diyerek Jaime'ye hareket çekmesiyle bittiği için...
Belki asil bir şekilde zehirli şarap içiyor ama, şeker hapı içmiş ananemi hatırlatıyor şu hareket
Puan: 80
4. Bölüm: 'Savaş Ganimetleri' - Khaleesi, yanan Lannister askerlerinin yerine otel yapar mı?
Bölüm, Game of Thrones’un en kısa bölümü olmuş. Zaten sondaki ejderhalı savaş sekansı göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Ben Yeşilçam filmi izleyen teyze gibi askerlere, ejderhaya, Jaime’ye GAÇ LEN GAÇ derken bölüm bitmiş meğer!' En az 6. sezondaki Piçlerin Savaşı kadar müthiş çekilmişti bu bölüm.
Kamera arkasından görünen o ki; ejderha aleviyle yanan yerler küçük patlayıcılar kullanılarak yakılmış. Bazı sahnelerde de koruyucu giydirilen dublörler kısa bir süre gerçekten yakılmış. Bazı dublörler eve gidince "Bugün akşama kadar ejderhaların ağız kokusunu çektim" demiş.
Neyse, Dany daha önce hiç kurs almamış olmasına rağmen müthiş sürdü ejderhaları, aynı zamanda güzel de park etti. Saplanan oku çıkarırken ejderhadan teknik olarak da anladığını, onu tamir edebildiğini gördük. 'Kadın sürücü' esprisi yapan cinsiyetçilere kapak olsun!
- Yol yardım gelene kadar şunu kendim çıkarmaya çalışayım....
Ayrıca Jon’un Dany'ye, 'ilk insanlar'la 'ormanın çocukları'nın beraber savaştığı mağara resimlerini göstermesiyle Ak Gezenlere karşı ilk dayanışma tohumları atılmış oldu. İyi bir ikili olmuşlardı; bir de Dany’nin diz çöktürme hevesi olmasaydı! Jon'u ilk gördüğünden bu yana "Diz çök de diz çök" diye tutturmuştu bizim şımarık kız...
Aslında Jon, madem eninde sonunda diz çökecek, bunu 'Kuzeyin sert erkeği' imajını bozmadan da yapabilirdi. Ne bileyim, davul zurna eşliğinde Harmandalı zeybeği oynayabilir, arada dizlerini yere vurur ha vururdu. Kollarını aça aça Dany'ye selam dururdu!
Khaleesi karşılama ekibi...
Bölüm puanı: 90
5. Bölüm: 'Doğugözcüsü' - Duvarın berisinden adam toplayıp ölü dövmeye gitmek...
Bölüm, kabul edilemez bir şekilde başladı. Geçen bölüm ejderha alevinden kaçmak için suya atlayan Jaime ve Bronn suyun altında zırhlı ve 'tüpsüz' bir şekilde nefeslerini nasıl tuttular da o kadar uzak bir yerden karaya çıktılar? Sonra Dany bunların peşine niye kimseyi salmadı da yürüye yürüye, fiti fiti evlerine döndüler? Tamam, bir kutu sakız çiğneyip canavar/ejderha donduran bir karakter olsa bile "Eyvallah!" diyeceğimiz, "Sonuçta fantastiksin. Saygı duyarız" diyeceğimiz bir dizi bu… Fakat fantastik de olsa tutarlılık-inandırıcılık lazım, kimse kimsenin mantık hatalarını çekmek zorunda değil!
Yakıcı ejderha ateşinden bunalan tatilciler plajları doldurdu...
Bu bölümde, geçen sezon finalinden beri resmi açıklama beklediğimiz Jon Snow’un kökenlerine dair yeni bir bilgi geldi. Sam Tarly, Dany’nin abisi Rhaegar’ın eşi Elia Martell’den boşanıp Dorne’da gizli bir evlilik gerçekleştirdiğini öğrendi. E anladık ki bu evlilik tabii ki Lyanna Stark ile oldu (yalnız, diziyi izleyen teyzelere ne dedikodu malzemesi çıktı). Yani Jon resmi olarak bir Targaryen, tahtın Dany'den önce gelen varisi… Böylece dizinin yapımcıları “Millet şimdi piç miç diye seviyor ama bu çocuğa bi' soyadı verelim biz. Olmadı halası Dany'in kucağında oturturuz tahta” demiş oldular.
Hâlâ Jon'un Targaryen olduğunu anlamayan varsa diye Jon ejderha sevdi bi' de... Fakat ejderhayı ne kadar güzel yapmışlardı, izleyeni yakın plan ejderha CGI’na doydurmuşlardı. Uzun zaman sonra ilk kez böyle yakından ejderhaya girdik ve Jon'la beraber "Geh oğlum, geh geh geh" diye sevdik...
- Ekmek yer mi bu?
Hamile olduğunu söyleyen Cersei ve Jaime arasındaki gerilim ya da Serçeparmak’ın Kuzeydeki entrikaları biraz yavandı. Bölümün en ilgi çekici yeri ise Suicide Squad kısmıydı. Yani duvarın ötesine 'ölü' avlanmaya giden ve değişik güçleri, serserilikleriyle Suicide Squad'a benzeyen ekip...
Biz, ölü başkan Gece Kralı'nın kuzgunlara attığı bakıştan* bile gerilirken bu yürekli (ve biraz da mal) ekip onların üstüne üstüne yürüyecekti! Telaşlandık, "Ejderha camını yanına aldınız mı çocuklar" dedik, "Yabancı ölüler bi şey verirse sakın yemeyin ha" diye uyardık ve yolculuğa gönderdik bu 7 kişiyi: Jon Snow Targaryen, Beric Dondarrion Çokdirilen, Tazı Esprisevmeyen, Jorah Mormont Taşkesen, Gendry Baratheon Demirdöğen, Thoros Pekiçen ve Tormund Turuncuyakışan…
* İnsanlar babalarının bu bakışlarından korkup üniversitenin uzadığını söyleyemiyor...
Bölüm puanı: 65
6. Bölüm: 'Duvarın Ötesi' - Ejder Beyler soğuk bi şeyler alır mı
5 gün önceden HBO İspanya'nın 'yanlışlıkla' yayınlamasıyla sızan ve "La bu HBO Japon olsa kanalın yarısı intihar etmişti" dedirten bölüm, Suicide Squad ekibinin goygoylarıyla başladı, Tazı’nın “Goygoyunu s.kiyim” diyerek Tormund’u başından def etmeye çalışması, Tormund'un ise Tazı'ya Brienne'nin vahşiliğine zaldır zaldır âşık olduğunu anlatması eğlenceliydi. Akılda kalıcı ciddi konuşmalar ise Beric ile Jon arasındaydı. Beric’in yaşam için savaştıklarına ve yaşamın mutlaka kazanacağına vurgu yapması etkileyiciydi. (Solcu kesin bu adam, az zorlasan "Ölüler halka hesap verecek" da derdi)...
Dizide diyalog seven bir insan olarak tam Game of Thrones kitabını okuyacak insanmışım aslında ama zamanında başlanmayınca da okunmuyor ki… Şöyle 200-250 sayfalık Game of Thrones – Aforizmalar, Game of Thrones - Atarlı Giderli Küfürlü Sözler kitapları çıksa da okusak...
- G.tün kısmeti açılırsa y.rak Bağdat'tan gelirmiş... Hahah...
Atla Gel Benjen...
Heyecanın dorukta olması gereken bölüm, mantıksızlıklar ve klişelerle dolu olduğu için beni heyecanlandırmadı. Şu kısımlarla yer yer vasat bir Hollywood epik fantezi filmini andırıyordu: Jon Snow Battard of Bastards bölümündeki gibi aynı çaresiz haller içindeyken sırf son dakika kurtarışı olsun diye son anda Dany'nin ejderhalarıyla gelmesi, Jon'un ikinci kez çaresiz kalmışken yine son anda Benjen Amca'nın İbrahim'e gökten gönderilen bir koç gibi çıkagelmesi, 'kurbanlık' Benjen'in Jon'u ata binip göndermesi. Jon'un "Sen de bin amca" demesine karşın adamın "Vakit yok" demesi, ama üzerinden Jon'un atına el sallayacak kadar bi' vakit geçmesi.
Jon-Dany arasında filizlenen aşk da zorlamaydı. Dany'nin Duvar'da bekleyerek Jon'un yolunu gözlemesi, Jon'un hasta yatağında "Çökücem kız önüne" demesiyle diz çökmeye bir de romantik anlam biçilmesi tuhaftı. Öncesinde Dany'nin Tyrion'a "Bu Jon bana göre fazla küçük değil mi yaa" diye nazlarda bulunması yaz dizisi kıvamındaydı. Aralarındaki ilişki, Jon diz çöküp elinde tek taşla evlilik teklif etse yadırganmayacak hale gelmişti (diz çökerse kabul eder).
Gerçi tek taşı da beğenmez ki anam bu...
Bölüm puanı: 60
7. Bölüm: 'Ejderha ile Kurt' - Fabl ismi gibi... Ejderha, ağzındaki peyniri düşürür ve kurnaz kurt yer?
Bölüm, dizinin alıştığımız entrikaları, yüzleşmeleri, intikamlarıyla dolu sağlam bir bölüm olarak karşımıza çıktı. Önceki bölümde bağıra bağıra bir ejderhanın ölüler tarafına geçeceğini gösteren senaristler bu sefer Euron, Serçe Parmak karakterlerinde izleyiciyi ters köşeye yatırmayı başardı. Jaime-Tyrion-Cersei, Dağ-Tazı yüzleşmeleri hoştu, güzeldi. Ejderha Çukuru'nda gerçekleşen büyük buluşmada Jon'un Cersei'ye Ölü'yü takdim ederkenki özgüveni, 'ölü lansmanı' yapar gibi "Bu tehlikeli ölüyü şöyle yakabilir ya da böyle ejderha camıyla kesebilirsiniz" şeklindeki sunumu da şirindi.
Zaten sezon boyunca doğru dürüst göstermedikleri, favori karakterim Varys'e de de birkaç replik yazsalardı iyi olurdu gerçi... Mesela Jon, Cersei'ye "Benim kraliçem gümüş saçlı minnak Dany'imdir" dedikten sonra Varys de tüm inceliğiyle "Ulan dalyarak kadın onu mu diyo sana" deseydi keşke...
- Iyyy, daha yeni temizletmiştim her yer ölü oldu...
'Ejderha ile Kurt' isminin de hakkını verdi bölüm. Birkaç bölümdür beklenen, ejderha (Dany) ile ejderha-kurt karışımının (Jon) sevişmesi gerçekleşti (ulumalar eşliğinde ateşli bir gece geçirdiklerini düşünüyorum). Bunun yanında, ölüler ve yaşayanlar arasında bir sınır oluşturan duvar yıkılınca, Stark kurtlarının yakın zamanda ölü ejderhayla yüz yüze gelmeleri yakınlaştı.
Aynı zamanda, Jon Snow (ya da artık Aegon Targaryen mi demeliyiz? Dany'halasının gülü Aegy mi demeliyiz?) Theon'a "Sen hem Greyjoy hem de Stark'sın" derken kişilerin yalnızca tek bir haneye bağlı olamayacağını gösterdi ve kendisinin de hem ejderha hem kurt olmasına gönderme yapar gibi oldu (Dany çocuk doğurabilseydi keşke de ejderha-kurt karışımı bir katırları olsaydı)...
- "Kulağıma ayıp şeyler fısılda" diyor da aklıma "Kuzey unutmaz"dan başka bi şey gelmiyor...
"Her sezona bir kötü karakter ölümü" şiarıyla hareket eden dizi Serçe Parmak'ı da bu bölümde harcadı. Yargılama sahnesinde Bran'in geçmişe dair görülerini delil olarak kullanılması ilginçti. Keşke gördüğü kadar gösterme yeteneği de olsa Bran'in. Projeksiyon özelliği de olsa izleyenleri daha rahat ikna eder çünkü.
Sonrasında Bran'in Sam'den Rhaegar-Lyanna'nın nikahlı olduğunu öğrenip "Nikahlı mıymış la onlar? Du bakayım imam nikahı mı?" tepkisi, geçmişe gitmesi ve babası Ned Stark'ı sorgulaması gayet iyiydi... Tabii Bran geçmişteki magazin haberlerini izlerken gündemi takip etmemesinden dolayı o sıra duvar yıkıldı. Ana haber görülerini kaçırmasaydı iyiydi...
- Bu sezon da bitti. Bi bölüm Rick and Morty mi çaksam?..
Puan: 85-90 (kararsız kaldım ya, kesin kararımı vermek için biraz zaman verin bana)
SONUÇ - Ne oldu şimdi?
Sezon, bazı bölümlerde zorlamaydı, bazı bölümlerde de "Amaan koy gitsin" şeklinde tutarlı davranılmadan yazılmıştı. Senaristler ilk bölümden sonra giderek soru işaretlerini çoğalttı ama sonunda da iyi toparladı, güzel bağladı ve yeni sezona güzel bir orta açtı diyebiliriz. Yeni sezon 2019'da gelecek. Belki tam referandum zamanına gelir de sıkıcı Erdoğan-Akşener kapışmalarını konuşmak yerine Targaryen-Ak Gezen kapışması konuşuruz. O sıra teori üretmeyi de ihmal etmeyelim. Belki Cersei'nin çocuğu Jaime'den değil de Dağ'dandır mesela... Belki her şey Samwell'in rüyasıdır da, serçe parmak aslında onun gerçekten onun serçe parmağıdır örneğin...
Neyse fazla kasmayalım. Haydi 2019'da yeni bir Game of Thrones yazısında görüşmek üzere...
-BİTTİ (Son sinema yazısından sonra güya tatile çıkacaktım ben ya. Neyse şimdi kesin çıkıyorum ama)-
(iletisimcevahiri Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et