Essin Diye Açık Bırakılan Camlar, Telefonu Taşımaktan Aciz Şortlar ve Kediler... Yaz Günü Hırsızlık Mağduru Olmaktan Korunma Rehberi
Temmuzu yarıladık. Hava cehemmen ateşinden ve düşük bütçeli İngiliz turist üreme organında hallice. Yani tam da “Balkonun kapısını aç da essin” günlerini yaşıyoruz. Ve tabii bu günlerin keyfini yine en çok hırsızlar çıkarıyor. Kendinizi ve çalınması muhtemel eşyalarınızı korumak için yapabileceklerinizi derleyip, eşsiz bir destek rehberi hazırladık.
1. Balkon Kapısı Mağdurları
Hepimizin evinde klima yok. Varsa da, ay sonu gönül telimizi titreten faturalara konu olduğu için, günde maksimum 3 dakika çalıştırıp serinlemeye çalışıyoruz. Hal böyle olunca, evin içerisinde nefes alabilmek, donu ıslanmadan birkaç saat muhafaza etmek için arkalı önlü camlar açılmak suretiyle hayatta kalmaya çalışılıyor. Hele ki balkon varsa, arka oda ile salon arasında ara ara oluşan o serin hareketlenmenin keyfine doyulmaz. Hafiften mayışılır, bir şeyler izlerken gözler tatlı tatlı kapanır.
Kulaklığı da takayım ki kazara bi şey duyma imkanım da kalmasın
Tebrikler! İşte tam olarak şu an mükemmel bir hırsızlık vakasına dönüştünüz! Özellikle giriş katında oturan genç arkadaşların telefon, bilgisayar gibi hayati önem taşıyan varlıklarının gitmesi maksimum 3 dakikayı alır. Hırsız kişilerin genelde kafaları belirli uyarıcılar sayesinde sizin daireden daha yüksekte olduğu için, kapıyı-pencereyi açık gördüğünde affetmeyecektir.
Bizim arkadaşa Dark izlerken girdi. Abi zaten dizi karmaşık, bir de telefonları kaptır. Hayır içeriden cayır cayır televizyon ışığı da geliyor. Yani özellikle giriş katında oturan arkadaşlara söylüyoruz, 2. kattaki sen anla (çünkü muhtemelen onun demirlerinden sana tırmanacak). Demir parmaklıklarınız yoksa o balkonun kapısını camını kapalı tutun ve gidin bir vantilatör falan alın ya... Telefondan çok daha ucuz.
2. #Tatildeyim Mağdurları
Hatırlıyoruz da, telefonların kalp pili muadili olmadığı dönemlerde, hırlısı var, hırsızı var, sapığı var, kekosu var diye kimselere ne evimizin adresini verirdik, ne de gittiğimiz yerlerin. Lakin s.çmaya giderken dahi konum attığımız şu dönemlerde, “Tatilden bi döndük evi silip süpürmüşler! Oh temiz evde yol yorgunluğunu atıcaz derken bir de baktık ki hırsız girmiş, ne var ne yok çalmış!”. Çalar tabi lan! Elinizde olsa evin kapısına “TATİLE GİTTİM BEN YOKUM EVDE!” hashtag'i koyacaksınız.
Sen teknolojiye ayak uydurdun da elin hırsızı yerinde mi sayıyor? Şerefsizlerde her türlü imkan var. Instagram, FB, adamlar hepimizin her adımını takip edebiliyor. Çünkü muhtemelen ondaki telefon bizimkilerden çok daha ileri bir marka. Gözüne kestirdiği hesapları stalklayıp, kim tatilde, kimin evi bomboş, kim tatildeym diye yalan söyleyip geçen senenin fotoğraflarını paylaşıyor biliyor. Bu sürekli nerede olduğunu açık eden konum bildirme olaylarına kaptırdığınız sürece hırsızlık mağduru olma olasılığınız yüksek. Bizden tavsiye, siz kounm belirtmeseniz de takipçi listenizdeki en az 300 kişi zaten sizi stalklayıp, arkanızdan bela okuyordur. Biz okuduk en azından.
3. Evcil Hayvan Mağdurları
Siz siz olun, evde vahşi kedi var, köpek var, palamut var, hırsız girdiği anda hal ve hareketlerinden anlaşılır ben de gereken önlemi alırım demeyin. Evcil hayvana bu konuda güvenmek, vahşi bir dağ çileğini güvenlik görevlisi ile aynı kefeye koymak kadar verimsiz bir davranıştır. Misal benim 3 tane kedim var. Gece duyduğum her gürültüyü kedilerden bliyorum. Eve ruhlar cinler abansa “Hiiişşşşt lan! Gece gece!” diye carlayıp kovacağım.
Hırsızı dışarıda aramak da yanlış aslında...
Allah korsusun yani, hırsız girse hiştten miştten de anlamaz o kafayla. Yine en temizi “Ya kedidir” diyerek, iki muçmuç yapıp uykuya devam etmek. En azından hırsızla karşılaşıp o berbat anı yaşamak zorunda kalmazsınız. Ay düşünsene pis herif! Muç muç muç du fduf duf evlerden ırak yarabbim!
4. Minimal Şort Mağdurları
Tamam evet çok sıcak, tamam evet seksisiniz, tamam evet herkes ne kadar güzel g.tlü olduğunuzu göstermek istiyorsunuz çünkü muhtemelen 1.50 boyunda ve filtresizken biraz sevimsiz bir şeysiniz.
Ama en azından telefonunuzu şortunuza göre seçin. Zira arka cebinizde taşımaya çalıştğınız cep telefonu, şortunuzdan en az bir karış daha büyük. O garibim şort hanginizi taşısın?
Böyle de soyulmazsanız bir de neon tabela yaptırmayı deneyin
Dolayısıyla iPad'dan bir tık daha küçük olan telefonlar, siz hareket ettikçe o cepte durmakta zorlanıyor, yarısına kadar cebin dışına taşmış haliyle hırsız kişilerin dikkatini g.tünüzden daha fazla cezbediyor. Ha bu onları haklı kılar mı? Hayır elbette. Lakin o çalmasa ya Caddebostan sahilinin çimenlerine düşüreceksin ya da kubura. Size tavsiyemiz miniler giyip dışarı çıktığınızda, yanınızda en azından bir bel çantası falan taşımanız. Çünkü o telefon ordan gider canım.
(Kamuran Hardcore Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et