''Abi kesin izlemen lazım'' Darlayanlarının Yeni Favorisi: Succession
2018 yılında yayın hayatına başlayan ancak bir şekilde gölgede kalan, sonra adeta izlemeyenin öleceği gibi bir algı yaratılan bir dizi... Pandemi nedeniyle seyircisiyle arasına uuzzuuuunnnca bir zaman giren ve dönüşü muhteşem olan Succession’dan bahsediyoruz. Game of Thrones’un bitmesiyle ailenin küçük çocuğu gibi kıymeti anlaşılan Succession, bir yandan ödülleri silip süpürürken bir yandan da izleyiciye “bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı” diye sesleniyor. Dev dijital efektleri, zombileri, kıyamet senaryoları veya akgezenleri olmasa da gerçeklikten aldığı güçle, “klasiklerin ölmeyeceğini” müjdeliyor.
Pırasa sevmem diye bir şey yok. O tabak bitecek!
İlk izlenimle Shakespeare’in Kral Lear’ını anımsatan yer yer Macbeth’e selam veren, izledikçe uyandırdığı his Mad Men ile benzeşen ama bütünüyle bir benzeri akıllara gelmeyen bir dizi Succession. Zenginlikle alttan alta alay eden üslubu ve mizah anlayışı Arrested Development’ı da anımsatıyor aslında. İlk 3-4 bölüm karakter tanımaktan hikayeye adaptasyon oldukça zor, ama ilk virajı dönünce sizi pandemi döneminde hasret kaldığınız bol bol şirket entrikası karşılıyor. Ayak oyunlarını yapanlar bir de aile üyeleri olunca, adrenalin dozu tırmanıyor. Ancak “kardeş kardeşi atmış yar başında tutmuş” tadındaki son dakika salvolarıyla karakterler entrikanın bir o kanadına bir bu kanadına geçiyor.
Kim kiminle koalisyon kurdu takip etmek, izlenirken taraftar olmak için maraton izleme önerimiz. “Bir bölümü izle bir hafta bekle”lik bir dizi değil anlayacağınız. 3 sezonu otur 3 günde bitir diyoruz.
Konusu ne allasen?
Konuya gel derseniz, dizi bir ayağı çukurda ama koltuğuna yapışmış medya patronu bir babanın ve evlatlarının şirket savaşını anlatıyor. Babayı Hulusi Kentmen gibi düşünmeyin yalnız, baya pis bir medya patronu kendisi, adı da Logan Roy. Fransızca’dan kral kelimesinin telaffuzu olarak İngilizce’ye geçen Roy’ın aileye soyadı olarak seçilmesi de tesadüf değil. İzlerken monarşi çağrışımı iliklerinize işliyor. Zaten Kral Lear benzerliği de buradan kuruluyor. Kimin iktidara geçeceği yarışı entrikalar doğuruyor. Baba Roy, adeta bir kukla ustası gibi herkesin ve her şeyin iplerini elinde tutuyor.
Yabani gibi durmayın öyle. Bi hoşgeldiniz diyin...
Dizide Connor Roy’un kardeşlerini tanıttığı şu cümle zaten aileyi özetliyor aslında: “Roman bir ahmak, Shiv bir sahtekar, Kendall kötü.” Connor mı, o zaten ailenin hiçbir işe yaramayanı… Roy ailesinin bir de damat ve gelinleri var. Özellikle Shiv’in partneri Tom, hikayenin lokomotiflerinden biri. Zaten Shiv ve Tom kanadının Macbeth’lere benzerliği hikayeyi Shakespearean bir alt metinle sürüklemeye yardım ediyor. Shiv’in hırsı, manipülatif tavrı Lady Macbeth ile özdeşleşirken, Tom’un başarısı ve Shiv'e sevgisi onları Macbeth karakterlerinin stereotipi ile benzeştiriyor. Shiv de kocasını adeta bir piyon gibi kullanarak hükümdarlıkta gücünü kazanıyor.
Roy Ailesinin esin kaynağı kim?
Roy ailesi birebir hiçbir aile ile eşleşmiyor. Ancak Rupert Murdoch’ın Logan’a ilham verdiği su götürmez bir gerçek. James, Elisabeth ve Lachlan Murdoch'ın aralarındaki güç savaşının, dizidekiyle benzer yanları olması muhtemel ama tek benzerlik onunla sınırla değil. Diziyi Hearst ailesinin güç savaşına benzeten de var, Sumner Redstone’un ailesinin entrikaları olduğunu varsayan da…
Dizinin yaratıcısı Jesse Armstrong da bu paralellikleri onaylıyor ama direkt alıntı olduğunu reddediyor. Hepsinden biraz biraz ilham aldığını söylüyor. Anlayacağınız little little into the middle… Succession’ı izlerken Trump göndermesi de yakalayabilir, dizideki haber kanalının aslında Fox News olduğuna ikna olabilir veya Disney mi acaba diye kafa yorabilirsiniz. Sonunda varacağınız yer ise belli, aile içinde mülk savaşları aslında yüzyıllardır klasikleşmiş bir anlatı.
Bayram harçlığı için kıyasıya rekabet
Diziyi izlerken her karakterin babanın bir yönünü taşıdığını ve aslında karakterlerin yedi büyük günaha referanslar olduğunu düşünenlerdenim. İzleyiciler arasında da yapılmış bu tartışmada, Shiv’in şehvetle, Tom’un oburluk, Kendall’ın kibir, Greg’in açgözlülük, Roman’ın kıskançlık , Logan’ın öfke, Connor’ın tembellik ile sınandığı tartışmaları forumları dolduruyor. (7 büyük günah referanslarıyla yapılmış en efsanevi diziyi önermeden geçemezdim, Kieslowski'nin Dekalog'unu izleyin kardeşlerim.)
Bu diziyi bu denli özel kılan da bu, temiz kimse olmadığı gibi hiçbirinin de sevilecek insanlar olmadığı kesin. Dizideki kuzen Greg ise bir anlamda izleyici olarak onların arasında, seyirci için özdeşim vesilesi o. Onca zenginliğin içindeki tek fakir, öteki ve dışarıdaki göz kendisi. Tam olarak dış kapının mandalı… Her işin içine burnunu sokmaktan da geri kalmıyor. Hatta birçok yerde patavatsız hali, izleyicinin iç sesini ele veriyor. Dizinin sonunda imparatorluğun başına da o geçerse şaşırmayız. Olur mu olur...
Hepinizden nefret ediyorum kulaklığı ve Kindar Kendall
Succession bir komedi mi yoksa dram mı sorusu eski tip tartışmaları güncelleyedursun, etiketlerden sıyrılmış gerçekliği, dramatik ağırlığı ve hiciv ile yoğrulmuş bol bol güldüren senaryosuyla Succession karşımızda.
Bir de Succession izleyince neler kazanacağınızı da hatırlatalım,
-
The Borgias entrikaları modern dünyada nasıl işler öğrenebilirsiniz.
-
İngilizce atasözleri ve deyimler kitabı yutmuş kadar phrasal verbse boğulabilirsiniz.
-
Ailedeki en ufak bir nifak tohumunun milyarlarca dolara mal olduğu diziyi izleyip, kendi ailenizdeki miras kavganıza şükredebilirsiniz.
-
Underrated olan bir dizinin aldığı 7 Emmy ile bir anda patlaması sonucu overrated hale gelmesi ile motive olabilir, azimli başarısızlıklarınızdan umutlanabilirsiniz.
-
Nicholas Britell'in ikonik jenerik müziğini cep telefonu melodisi yapan milyonlarca kişiden biri olabilirsiniz.
Succession’dan Duvar Yazıları:
-
İnsanların gözünün içine baka baka yalan söyleme yetinin olması, bir tür süper güç olmalı.
-
Zengin olmak süper kahraman olmak gibi, hatta daha iyisi. İstediğini yaparsın. Kimse sana gerçekten dokunamaz. Bir kostüm giyersin üstelik, o Armani tarafından tasarlanmıştır.
-
Bu tür bir koruyucu kabuk yaratıyorsunuz, ama altında hepimiz küçük çıplak kaplumbağalarız.
Dizide beklenmedik anda gelen o kahkaha tam olarak böyle bir şey:
İlk iki sezonu bulmak için define araman gerekeceğini üzülerek söylerken, 3. sezonu Bein Connect’te bulabileceğini müjdeliyoruz. 3. sezon finaliyle günlerce Türkiye’de TT olan dizinin, Amerika’da 1 milyon kişiyi aynı anda ekran başına kilitlediğini de hatırlatmakta fayda var. Sürpriz sonlu final sonrası 4. sezon için şimdiden spekülasyonlar da başladı. Entrikaların kralı olan bu aileyle tanışarak sen de güncel tartışmaların bir ucundan tutabilir, anında taraf olabilirsin. Haa bu arada ben Kendall'cılardanım.
(gizemkaboglu Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et