Deri Montları ve Pilot Gözlüklerini Hazırlayın: Top Gun Maverick
Friends’ten Gossip Girl’e kadar nostaljik birçok dizinin, filmin yeniden hayatımıza girdiği son yıllarda, son eksik de tamamlandı. 80’li yılların efsane filmi Top Gun, 36 yıl sonra yeniden beyazperdede boy gösterdi. Doğrusu filmi görünce, beklediğimize değmiş diyoruz.
Bildiğiniz üzere ilk film, laf dinlemez, baba travması mevcut bir savaş pilotu olan Pete Mitchell'ın (Maverick) hikayesini konu alıyordu. Pilotluk eğitimindeki hocasıyla tutkulu bir aşk yaşayan Pete, bir yandan eğitimin birincisi olmak için rekabette yer alırken, diğer yandan ülkesi için önemli bir görevi yerine getirmek için çalışıyordu.
Filmin efsane olmasını sağlayanlar ise ikonik müziği, çağının ötesindeki aksiyon sahneleri ve duygusal alt metniydi. “Top Gun efsanesi” derken neyi kastediyoruz biraz açalım,
-
Top Gun, California Magazine’de yer alan, ABD Deniz Hava Üssü konulu bir makaledeki detaylarla şekillendirilmişti. Filmdeki pilotların yaşamı da sürüş deneyimleri de gerçek bilgiler içeriyordu.
-
Film vizyona girdiği dönemde, donanma pilotu olmak için orduya başvuranların sayısı beşe katladı! O yıllarda çocuk olan birçok kişi, ilerleyen yıllarda pilotluğu meslek olarak seçti.
-
Film, 2000’li yıllara uzanan “pilot gözlüğü” modasının en pik döneminin yaşanmasına neden oldu. Şüphesiz, Ray Ban Tom Cruise’a bir marka imajı borçlu…
-
Porsche Design Chronograph saat bile hala efsane.
-
Armalı meşhur ceket, üzerindeki bayraklarla 2022 yılında hala diplomatik kriz yaratabiliyor. (Bu konuya döneceğiz) O meşhur İspanyol markasının erkek reyonunda bu ceketlerin olmadığı bir sezon oldu mu?
-
Titanic için My Heart Will Go On neyse, Top Gun için Take My Breath Away o demek. Bu şarkıyı bilmeyen bir dünya vatandaşı yoktur herhalde.
-
Val Kilmer, Meg Ryan ve Kelly McGillis, unutulmaz rolleriyle, hala ilk filmi izleyenlerin akıllarında.
Filmi anımsatan önemli notlar bunlarla sınırlı değil. So gay plaj voleybolu sahnesi, barda kız tavlamak için topluca şarkı söyleme hadisesi, o yılların teknolojisiyle mükemmel denebilecek it dalaşı çekimleri kuşkusuz herkese ilk görüşte “Top Gun” dedirtiyor.
Happy Pride!
Anlayacağınız her ne kadar ordu reklamı olsa, içindeki cinsiyetçi repliklerle can sıksa, beyaz erkeklerden oluşan başarılı pilot kadrosuyla Amerikan kimliğini küçücük bir alana sıkıştırsa da Top Gun, popüler kültür için mihenk taşlarından biri. 36 yıl sonra geri dönen Top Gun, Maverick ile birçok açıdan sınıfı geçerken bazı noktalarda ilk filmi aratıyor. Filmin sonunu açık edecek bir spoiler vermeden, filmle ilgili notları derliyoruz….
Top Gun Maverick VS Top Gun
İkinci film aslında 2019’da vizyona girecekken pandemi nedeniyle 2022’ye kadar bekledi ve mayıs ayında dünyanın dört bir yanındaki Top Gun hayranlarıyla yeniden buluştu. İkinci filmin adı Top Gun Maverick, son derece beklenen, sürprizsiz ve sıkıcı ismine rağmen film birçok “ikinci film”e kıyasla, iyi bir damar yakalamış.
Birinci filme yapılan göndermeler, izleyiciye “sen çok zekisin”i hissettiren referanslar filme boca edilmiş. Olay örgüleri küçük değişikliklerle tekrarlanırken, karakterlerin duygusal motivasyonları üzerinden yepyeni bir Top Gun hikayesi oluşturulmuş. İlk filmin sergilendiği bir müze gezme hissi bekliyorsanız, aslında pek öyle değil. Maverick, ilk filmin izinde oluşturulmuş yeni bir eser ve izleyiciyi aksiyonun içine kolayca dahil ediyor. Hatta ilk filmdeki anlamsız sahneler (Plaj sahnesi gibi) bile ikinci filmde anlamlı bir olay dizimi içine yedirilmiş. Üstelik Pete’i “ihtiyar” olarak değil, hala bir kahraman gözüyle görebiliyoruz. Bunda Tom Cruise’un yaşlanmamasının, dublör bile kullanmamasının ve hala “taş gibi” olmasının da etkisi var tabii.
Eminönü esnafında Top Gun gözlüğü coşkusu...
İki film arasındaki benzerlikler/göndermeler
-
İkinci filmdeki aşk, ilk filmde yer alan “amiralin kızıyla takılmışsın” geyiklerine bağlamış, Connelly’i amiralin kızı rolüyle Top Gun evrenine kanlı canlı sokup, “bu yaşa kadar ayrıl barış geldik, artık adını koyalım” gerilimiyle filme yamamışlar. Maverick’in ilk filme kıyasla en büyük falsosu bu aşk aksı.
-
Ana karakterimiz, hala kanat adamı Goose'un (Anthony Edwards) ölüm üzüntüsünün altında eziliyor. Hatta bu kez ana çatışma buradan kurulmuş. Pete’in babasıyla ilgili yarası ilk filmde pilot olma motivasyonunu oluşturuyordu. Bu filmde ise ölen arkadaşının oğluna, destek olabilmek için çalışıyor.
-
İlk Top Gun'da Goose'un (Anthony Edwards) eşini canlandıran Meg Ryan ile Jerry Lee Lewis'in “Great Balls of Fire” şarkısını piyano eşliğinde seslendirmişti. İkinci filmde oğlu Rooster (Miles Teller)’ı piyano başında, “Great Balls of Fire” ile izliyoruz. Gözlerde yaş….
Bıyıklar tamam, kulaklar tamam… Olur bu!
-
İlk filmin soft erotik göndermelerle dolu plaj voleybolu sahnesi, ikinci filmde plaj futboluna yerini bırakmış. Top Gun’da oldukça alakasız kalan ve yıllar içinde hala anlamı bulunamayan plaj sahneleri, ikinci filmde ekibin takım olduklarını anlamaları için bir araç olarak kullanılmış. İki sahnede de Kırkpınar pehlivanları gibi yapış yapış görülen kaslı vücutlar ikonik evet.
-
İlk filmde olduğu gibi meşhur ceket yine gündemde. Bu kez, diplomatik kriz, Tom Cruise’un ceketinde gizli. Maverick’te kullanılan cekette Tayland bayrağı yer alıyor. Bu bayrağın 2019 yılında yayınlanan fragmanda olmadığı, Çin’in sansür ihtimalinden korkulduğu rivayet edilmişti. Bugün ise filmde Tayvan bayrağı, Japonya bayrağı ile beraber görülüyor, “Hollywood Çin’e boyun eğmedi” türünde makaleleri Amerika’nın en büyük gazetelerinde her gün okuyabilirsiniz. Hatta Çin’in teknoloji devi şirketi Tencent’in filme destek vermekten bu yüzden vazgeçtiği bile haberlere konu oldu.
"Çin ile kriz çıkaran tayvan bayraklı ceket" gelmiştir...
-
Soğuk savaş döneminde Amerikan donanmasının adeta PR projesi olan Top Gun, Maverick’te de askeri gücüyle iyilik dağıtıyor ancak bu kez kaçak dövüşmüş. Düşman belli değil, karanlığa yumruk sallarcasına bir uranyum projesini ortadan kaldırma hedefi mevcut. Düşman üniformalarında, uçaklarında herhangi bir işaret yok. Dünyaya demokrasi ve adalet dağıtan Amerika, bu kez hangi düşmanına soft power gösteriyor baya flu. Maverick”te düşman, beşinci nesil savaş uçakları filosu olan ve yasak dağlık arazide nükleer silah geliştirmek için uranyumu zenginleştirmeye çalışan barbar bir ulus olarak tanımlanıyor. Düşmanın Rusya ihtimali epey güçlü olsa da filmin aslında İran’a ve Çin’e mesaj verdiği de konuşuluyor. Hatta ciddi ciddi, filmde adı geçen düşman uçak filosu hangi ülkelerde var, filmdeki coğrafi özellikler hangi ülkeye benziyor diye araştıran bloggerlar var. Komplo teorisi meraklısıysanız ilginizi çekebilir.
-
Top Gun’da Pete ile Charlotte’un tanışması barda oluyordu ve Pete onun hocası olduğunu bilmeden yürümeden koşuyordu. İkinci filmde yine bir bar sahnesinde, bu kez Top Gun eğitim pilotları Pete’in hocaları olduğunu bilmeden onu bardan dışarı atıyor. Tabii, aynı denklem, sonraki gün sınıfta ölüm sessizliği…
Maalesef No Country For Old Women
İki Film Arasındaki Farklar
-
İki filmin ilk farkı elbette yönetmenleri, bu kez yönetmen koltuğunda Tony Scott yerine Joseph Kosinski oturuyor.
-
Maalesef efsane ilk filmin aksine, Maverick’te Take My Breath Away çalmıyor. Lady Gaga'nın "Hold My Hand" ve OneRepublic'in "I Ain't Worried" şarkıları ikinci filmde yer alıyor ama tabii ki yerini tutmuyor.
-
Aslına bakarsanız, şarkının tema olacağı, öyle nefes kesici bir aşk da yok ortalarda. Jennifer Connelly ile vesikalık fotoğraf kadrajında bir yatak sahnesi mevcut ama o da TRT’de bile sansürsüz yayınlanabilecek kadar edepli. Neyse ki, manidar bakışlarla motosiklete biniyorlar da aralarında bir aşk olduğunu anlıyoruz.
Motor,deri ceket,güneş gözlüğü ve Tom Cruise'un yaşı sabit, hatun değişken...
-
İlk filmin serseri pilotu Maverick, ikinci filmde asi ruhunu yaşın getirdiği olgunlukla dizginliyor. Hatta Biz Pete’in defalarca kuralları çiğnediğini, şaka olsun diye kulenin dibinden uçtuğunu izlemiştik. Bu filmde de Maverick kural tanımıyor ancak bu kez, risk alarak zafer elde edebileceği için emirlere itaatsizlik ediyor. Diğer bir deyişle Pete’in “serseri doğdum serseri öleceğim” tavrı korunsa da artık daha temkinli. Öyle ki, azılı rakibi Iceman ile seneler içinde dost olmuşlar. Yaşlandılar tabii…
-
Top Gun ekibinin ilk kadın pilotu, boy gösteriyor. Anlayacağınız Monica Barbaro ile Top Gun Maverick’te kadın kotası açılmış. Ayrıca, ilk filmde az da olsa eğitim alan pilotları tanıyor, bireysel özelliklerini biliyorduk. İkinci filmde pilotların hepsi birer tip. Tek yönlü ve arka plan hikayelerinden yoksun. İkinci filmdeki duygusal yavanlık biraz da buradan geliyor.
-
İki filmi art arda izleyince, Tom Cruise’un oyunculuğunu ne kadar iyi bir yere taşıdığını görmek mümkün. Bakalım, Cruise’un Top Gun Maverick ile Oscar ödüllerinde bu kez yüzü gülecek mi?
Bir vampirin anatomisi
Top Gun Maverick’i İzleyelim mi?
İzlerseniz pişman olmazsınız. Ancak filmden günümüze dair mesajlar, göndermeler falan bekliyorsanız boşa… Bugünün dünyasını yalnızca fon olarak kullanan Top Gun Maverick, steril bir 2000’ler manzarasıyla bizleri karşılıyor. Ayrıca, bazı sekanslarda neredeyse ilk filmle birebir aynı planlar kullanılmış, yer yer “yanlışlıkla ilk filmi mi koydular” diye endişelenmek bile mümkün.
F/A-18F Super Hornet, Maverick’in yeni oyuncağı
Peki aksiyon sahneleri? İlk filmin teknik yetersizliğini yönetmen becerisiyle aştığı malum, ikinci filmde ise yönetmen değişikliğinin handikabının teknik kabiliyetlerle çözüldüğü aşikar. Hem it dalaşı sahneleri, geniş planlar hem de kokpit içi yakın plan çekimler, heyecanı doruklara taşıyor. Aksiyon sahneleri gerçekten iyi… İlk filmin “ilk oluşu” ile yarattığı büyü olmasa da, aksiyon bekleyenler filmden tatmin olmuş bir şekilde ayrılır.
Anlayacağınız, Top Gun Maverick ortalamanın oldukça üstünde bir film. İlk filmle kıyaslandığında eksileri de, artıları da var. Ayrıca, filmden çıktığınızda yüzünüze eski bir dostla karşılaşmanın huzuru yerleşiyor. Sinemalarda, Amerika reklamlarını, militarizm övgüsünü görmezden gelerek keyif almak mümkün. İyi seyirler.
(gizemkaboglu Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et