Kimler Gelemedi, Kimler Geçemedi: LGBTİ+ Karakterlerin Yerli Ekranlarda Tutunma Mücadelesi...
Görünürlüğün her geçen gün daha sorunsallaştırılan LGBTİ+ karakterlerin sinema, televizyon ve dijital mecralardaki bir görünüp bir kaybolma, varken yok olma, varlığını o kadar da belli etmeme tarihini sizler için derledik...
İzleme Listesi
Gelin önce bunu da izleyin dediğimiz güncel, yerli 5 LGBTİ+ dizi/film listesi ile başlayalım:
-
LCV: Lütfen Cevap Veriniz adlı film Melisa Şenolsun, Ushan Çakır ve Yiğit Cem Üzümoğlu’nu buluşturuyor. Tek mekanda geçen 1 saatlik filmde, düğün günü müstakbel kocası ve onun en yakın arkadaşının ilişkisiyle yüzleşmek zorunda kalan bir kadının çatışması işleniyor. Kadın orgazmı, eşcinsel ilişki, evlilik dayatması ve toplumsal normlar üzerine diyaloglardan oluşan film, geçtiğimiz yıl Üzümoğlu’na Altın Portakal’da en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandırdı. Blu TV’den izleyebilirsiniz.
Kim kiminle nerede ne zaman nasıl konulu diyalog filmimiz.
-
ÇİLİNGİR SOFRASI: Son yılların en çok kalbe dokunan filmlerinden biri de şüphesiz Çilingir Sofrası oldu. Oyuncu kadrosu, az sayıda mekanda geçen hikayesi ve karakterlerin hem dününe hem de bugününe pencere açan anlatısıyla bu film izlemeye değer. İki arkadaşın yıllar sonra oturduğu rakı sofrasına bizleri konuk ediyor, gizli kalmış duyguları yavaşça önümüze seriyor. Ali Kemal Güven’in yazıp yönettiği, Ahmet Rıfat Şungar ve Barış Gönenen’in başrollerini oynadığı Çilingir Sofrası’nı Gain üzerinden izleyebilirsiniz.
Gözlerinden okunuyor beni seviyorsun.
-
KURAK GÜNLER: Antalya Film Festivali’nde 9 ödül birden kucaklayan, Avrupa Film Akademisi’nde 22 yılın ardından ödül alan ilk Türk yapımı olan, son yılların en iyi yerli filmi denilen Kurak Günler de LGBTİ+ esintileriyle listemizde. Emin Alper’in hikayesi, filme eşlik eden etkileyici manzaraları ile 128 dakika boyunca sizi koltuğa mıhlayan Kurak Günler’i Netflix’te bulabilirsiniz. Başrollerde Ekin Koç ve Selahattin Paşalı yer alıyor.
-
HAYALİMDEKİ SAHNELER: Türkiye sinemasında kuir arzuya nasıl yer verildiğini ve uygulanan sansürü gözler önüne seriyor. Metin Akdemir imzalı Hayalimdeki Sahneler, daha önce Mubi’de gösterilmişti. Şimdilerde muhtelif mecralarda bulabileceğiniz belgesel film, bizleri bildik filmlerin sahnelerinin öteki yüzünü okumaya çağırıyor.
Havuz falan da var izle ferahlarsın.
-
BİLMEMEK: Leyla Yılmaz’ın filmi geçtiğimiz yıllarda festivallerin favorilerinden biriydi. Oğullarının eşcinsel olduğu dedikodusu ile hayatları değişen sıradan bir aileyi konu alan film, ebeveyn çocuk ilişkisinin ve varlık inşasına duyulması gereken saygının izini sürüyor. Son derece etkileyici bu filmi, tüm anne babalar izlemeli. Bilmemek, Blu TV seçkisinde.
Popüler Kültür Anlatılarında Değişen LGBTİ+ Karakterler
Türkiye’de TV’de özellikle geçmişe baktığımızda karikatürize edilen karakterle akıllara kazınan, komedi unsuru olarak yer alan eşcinsel ve trans karakterler çoğunlukta. 2000’li yıllarda televizyonda “gerçek” temsiller görmeye başlasak da durum şu an eskisinden de kötü.
Utanç verici “o” dizilerden biri;
Sinema tarihinin 60’lı yıllarına, devamında seks filmleri furyasına baktığımızda, lezbiyen karakterlerin bir arzu nesnesi haline geldiğini görüyoruz. Tabii yine eril bir taraftan, kötü kadının “yokluktan” kadına duyduğu arzunun, erkek için şehvetli olmasından bahsediyoruz. Erkek fantezilerine eşcinsel kadınların nüfuz ettiği dönemlerin devamında travesti ve trans bireylerin varlığı, yoksayılması, sansürlenmesi ve ıslah edilmesine gelmişti sıra. O yıllarda neoliberal politikaların hükmüyle beraber dünyaya açılan kapılardan “iddia edildiği üzere dejenerasyon” da girmişti tabii… Uyuşturucu, alkol ve düşkünlükle bir tutulan eşcinsel karakterlerin filmlerde ebeveynlerince kurtarılma çabası defalarca senaryolaştırılmıştı. 80’li yılların baskıcı ama dünyaya açık atmosferinin içinde ülkemizin ilk gay karakterli filmi de çekildi. Acılar Paylaşılmaz’ın varlığı tarihe not düşülse de gerçek anlamda LGBTİ+ karakterlerin gerçekçi ve homofobik olmayan eserlerle sinema perdesine yansıması 90’lı yıllara denk düştü. * 2000’ler daha çok LGBTİ+ karakterin varlığına şahit olduğumuz dönemler olurken, 2010’larda TV’de muhafazakarlaştırma ve sansür baskısı karakterlerin sinemada varlığını sürdürmesine ancak televizyonlardan silinmesine yol açtı. Öyle ki gündüz kuşağının vazgeçilmez ekran yüzleri bile bir bir “sahne çalışmalarına yoğunlaştı.” Sinemada başrollere ulaşan LGBTİ+ karakterler televizyonda ise ancak ima edilebilir düzeyde varlık gösterebilir oldu.
Hayır, Bekarlığa Veda Partisi değil Festival Filmi
Televizyondaki karakterlere şöyle bir bakmadan dilerseniz sinemada hangi filmlerde LGBTİ+ karakterlere rast geldik, arşivlik listeleyelim. Yerli sinemanın ayrık otu onur filmleri; Leblebici Horhor (1923), Ver Elini İstanbul (1962), İki Gemi Yanyana (1963), Haremde Dört Kadın (1965), Beddua (1980), Şöhretin Sonu (1981), İhtiras Fırtınası (1983), Suçlu Gençlik (1985), Dul Bir Kadın (1985), Acılar Paylaşılmaz (1989), Robert’ın Filmi (1990), Düş Gezginleri (1992), Dönersen Islık Çal (1992), Gece, Melek ve Bizim Çocuklar (1993), Sokaktaki Adam (1995), İstanbul Kanatlarımın Altında (1996), Hamam (1997), Ağır Roman (1997), Lola und Billdikid (1998), Filler ve Çimen (2000), 9 (2002), İki Genç Kız (2005), Anlat İstanbul (2005), Yaşamın Kıyısında (2007), Zenne (2008), Güneşi Gördüm (2009), Teslimiyet (2010), Nar (2011), Tamam mıyız? (2013), Köpek (2015), Ekşi Elmalar (2016), Cebimdeki Yabancı (2018), Aşk, Büyü vs (2019), Bilmemek (2019), İris (2020), Hayalimdeki Sahneler (2020), Çilingir Sofrası (2022), Kurak Günler (2022), Hilal Feza ve Diğer Gezegenler (2022), LCV (2022).
Kimler Geldi Kimler Geçti
Türkiye’de LGBTİ+ temsillerin televizyon tarihi, özel televizyonlarla yaşıt.
-
Ekranlara gelen LGBTİ+ karaktere sahip ilk dizi Sevginin Gücü’ydi. Volkan Severcan ve Engin Koç tarafından canlandırılan gay karakterlerin, yanı sıra Hülya Avşar ve Merih Akalın’ın da lezbiyenlik içeren sahneleri mevcuttu.
-
1996’da yayınlanan Kaldırım Çiçeği ise seks işçilerini konu alıyordu ve dizinin “pazarlamacı Memoş” karakteri gaydi. Dizide çeşit çeşit gay bar görmek de olasıydı.
-
2001 yapımı Yapayalnız dizisinde ise mankenlik dünyasının “çirkinlikleri” senaryoya konu olmuştu. Funda adlı karakterin uyuşturucu bağımlısı olup hap alabilmek için hapishanede bir kadın mahkumla sevişmesi ekranlara gelmişti. (RTÜK o zamanlar portakalda vitamin, hep ahlakımız bozulmuş.)
-
En ünlü gay karakterlerden biri ise Kampüsistan’ın Mahmut’uydu. Karakterin dizinin mutlu sonunda kadın arkadaşı ile evlenip çocukları olan bir aile babasına dönüşmesi hafızalara kazınanlardan.
-
Kuşkusuz dizi tarihimizin en “ön yargısız” temsil edilen gay karakteri ise Bir İstanbul Masalı’nın Zekeriya’sıydı. 2003 yılında yayınlanan dizi, 2010 yılında tekrarlarıyla ekrana geldiğinde ise ilgili sahneler sansürlenmişti.
-
2010 yılında Behzat Ç dizisinde komiser yardımcısı Banu cinayet soruşturmasında tanıştığı, Fatoş karakteri ile öpüşmüştü. Tabii sahne olay yaratmıştı.
-
2012 yılında ekrana gelen Çıplak Gerçek adlı dizinin 4. bölümünde, kayıp Hazal’ın yakın arkadaşı Naime ile olan ilişkisi, “arkadaştan da öte” olarak anlatılmıştı. Rehber öğretmen karakter “Sizin aranızdakiler ortaya çıkarsa yanarsın” özetindeki bir konuşmayla konunun sansürlü olduğunun işaretini veriyordu. Dizinin ömrü ise daha fazla imaya vefa etmedi.
-
2013 yılının fenomen dizilerinden 20 Dakika’da Özgür, gay olduğunu ve gay olmanın bu ülkede suç gibi algılandığı için kimliğini gizlediğini açıklıyordu. Ushan Çakır’ın can verdiği karakter, hala unutulmaz TV anlarından birinin mimarı.
-
2014 yılında yayınlanan Ulan İstanbul’da Maşuka karakterinin kuaför çırağı Nursaç da gaydi.
-
Buna ek olarak yakın geçmişte ekranda boy gösteren Kayıp Şehir’de Ayta Sözeri’nin canlandırdığı Duygu, trans bireylere şiddetin eleştirildiği sahnelerle ve LGBTİ+ karakterlerin gerçek dertlerini göstermesiyle yerli projeler arasında onur verenler arasındaydı.
-
2017 yılında yayınlanan Fi dizisinde Özge Egeli karakteri de lezbiyendi. Sonraları SMK ile yaşadığı aşk, karakterin biseksüel olduğunu izleyiciye ilan etmişti.
-
2018’de Wentwort isimli Avustralya dizisinden uyarlanan Avlu adlı dizide trans kadın Maxime karakteri, Bade adıyla Sevda Dalgıç tarafından canlandırılacaktı. Ancak birkaç bölüm ekrana geldikten sonra, senaryodan çıkarılmıştı.
TC TV Ekranlarından Geçen Lubunyaların Talihsizliği
“Televizyon dizilerinde muhakkak lgbt karakterini bir şekilde sıkıştırıyorlar.” diyen eski bakanın sözlerinin izinde cinsel yönelimi yokmuş gibi kaleme alınan Kiralık Aşk’ın Koriş’i, Kiraz Mevsimi’nin Olcay’ını anmadan geçmeyelim. Herkesin bildiği ama kimsenin konuşmadığı bu cinsel yönelimi sır karakterler arasına son olarak Aile dizisinin Leyla’sı eklendi. Dizide karakterin ima edilen “ötekiliği”nin nedeninin lezbiyenlik olabileceği seyirciler arasında gündeme geldi. Karakterin eski sevgilisinden bahsederken tercih edilen ismin unisex bir ad olan Deniz olması da imanın boşuna olmadığının deliliydi. Aslında bakanımız tespitinde haklı, vallahi durduramıyoruz, bir yerlere sıkıştırıyorlar. Gelin ekranlardaki lubunyaların talihsizliğine biraz daha yakından bakalım;
-
Netflix'in 3. Türk yapımı olan Aşk101 dizisi Selahattin Paşalı’nın canlandırdığı Osman karakteri ile tartışmalara konu olmuştu ama karakterin dizide herhangi bir sahnesinde böyle bir vurguya rastlanmamıştı. Tartışmaların neden çıktığı anlaşılamazken Cüneyt Özdemir'in programına katılan Mahir Ünal’dan gerçekleri öğrenmiştik. Ünal, dizinin ilk versiyonunda Osman karakterinin eşçinsel olarak kurgulandığını açıklamıştı ve karakterin sansürlendiği otoritelerce tescillenmişti.
Cinsel kimliği sansürlenen Osman teselliyi fındıkta bulur.
-
2010 yılında ekrana gelen Kılıç Günü dizisinin ise sonu gay sahnesinden sonra oldu. Dizine zengin ailenin eşcinsel oğlunun yatak sahnelerine yer verilmesi olay olurken yönetmen Osman Sınav’ın homofobik demeçleriyle diziyi kurtarma çabaları tarihe yazıldı. Yetmedi tabii, dizi kısa süre sonra ekranlara veda etse de bu skandal unutulmadı.
-
Senaryosunu Ece Yörenç’in yazdığı “Şimdiki Aklım Olsaydı” adlı dizi, setin başlamasına bir gün kala iptal edilmişti. Ünlü oyuncuların rol alacağı Netflix yapımının içerdiği eşcinsel karakter sebebiyle çekiminin iptal edildiği açıklanmış, senaryonun daha sonra Netflix İspanya için çekilmesi kararlaştırılmıştı. (Dizi Netflix’te var)
-
2010 yılında Los Exitosos Pells adlı diziden uyarlanan Mükemmel Çift dizisi, alternatifli senaryosu, yine versiyonlu çekilen sahneleri ile haberlere konu olmuştu. Gay ana karakterin alabileceği tepkiye ve oyuncunun olası çekincelerine karşı karakterin şişman bir kadınla ilişkisi olduğu diğer versiyon cepte tutulmuştu. Çekilen gay öpüşme sahnesi biplenerek ve sarılma şeklinde kırpılarak ekrana gelmişti. Dizide gay karaktere hayat veren oyuncu Tuğrul Tülek ise rolü nedeniyle TRT’deki işine son verildiğini twitter üzerinden duyurmuştu. “Mükemmel Çift" dizisinde gay bir karakteri oynadığım için 1,5 yıldır TRT Çocuk’da sunduğum programdan çıkarıldım. Hem de yayına son 5 dk. kala çıkan jet bir kararla!!! Yorum yok.”
Bunun yanında orijinali LGBTİ+ olan ancak bizim ekranlarımıza uyarlanırken cinsel yönelimi değişen birçok karakter saymamız da mümkün. Bu örnekleri görebileceğiniz dizilerin orijinalleri ve uyarlamalarını kısaca sıralarsak: Dawson’s Creek / Kavak Yelleri, Gossip Girl / Küçük Sırlar, Pretty Little Liars / Tatlı Küçük Yalancılar, Desperate Housewives / Umutsuz Ev Kadınları, Revenge / İntikam, Shameless / Bizim Hikaye.
LGBTİ+’ların Film İzlemesi, Çay İçmesi Yasak
Söz konusu yalnız diziler değil, etkinlikler olduğunda da bağzı otoriteler “nau nau” diyor;
-
En yakın tarihli haberlerden biri Kadıköy’deki Pride filminin gösterimine yapılan polis baskınıydı. Bilim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı (BEKSAV) Sinema Kolektifi tarafından düzenlenen Onur Ayı etkinliğinde film izlemeye gelenler ve vakıf yöneticileri gözaltına alınmıştı.
-
Kültür Bakanlığı geçtiğimiz yılın en iyi yerli filmleri arasında başı çeken Kurak Günler filmine verdiği desteği geri almıştı. “Bakanlığı kandıran film” olarak manşetlere konu olan Kurak Günler için izleyicilere bilet alma, filme sahip çıkma çağrılarında bulunulmuştu.
-
Geçtiğimiz yıllarda Ankara’da Alman LGBT Film Günleri, Valilik tarafından ‘toplumsal hassasiyet’ diyerek yasaklanmıştı.
-
Yıldız Teknik Üniversitesi yönetimi, “Sinemada cinsiyet ve kimlik” konulu film gösterim haftasını, “Eşcinselliği özendiriyorsunuz” diyerek yasaklamıştı. Gösterim kapsamında Ma Vie En Rose, Boys Don’t Cry, Fat Girl, XXY ve Tomboy adlı filmler izlenecekti.
-
Ticaret Bakanlığı bünyesindeki Reklam Kurulu, e-ticaret sitelerinde LGBT ve gökkuşağı temalı ürünlerin +18 ibaresiyle satışa sunulması gerektiğine karar vermişti. O günden sonra teletabileri bile ekranda görmedik.
Ahlaksızlığı yayma cemiyeti yönetim kurulu
-
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Sinema Kulübü’nün 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü kapsamında ‘So Pretty’ filmini göstermesi okul yönetimi tarafından reddedilmişti.
Her şeye, tüm engellemelere rağmen iyi ki varsınız lubunyalar… Hepimizin eşit olduğu günlerin umuduna ve bugün gösterdiğiniz dayanışmanın onuruna saygıyla…
*: Konuya meraklıysanız sinemada LGBTİ+ temsili hakkında Sosyolog Duygu Yayla’nın “Türkiye Sinemasında LGBT kimliklerin farklı temsili 1960-2017” adlı tezini okumanızı tavsiye ederim. Verdiğim bilgilerde araştırmadan yararlandığımı vurgulamak isterim.
(gizemkaboglu Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et