Kaynatılıp İçilince Herhangi Bir Şeye İyi Gelmeyen Bitki Keşfedildi
Imperial Colllege of London Üniversitesi'nde bir süredir "Euphorbiaceae" ailesine ait "Manihot esculenta" adlı bitki üzerine yapılan araştırmalarda sona gelinirken, ülkemizde "Atdili" olarak da bilinen bitkinin hiçbir şeye faydasının olmadığı neredeyse kesinlik kazanmak üzere.
Kaynatılıp içince kanseri önleyici etkisi olan bitki listesini netleştirmek için başladıkları araştırmada ilk defa böyle bir şeyle karşılaştıklarını ifade eden Proje Sorumlusu Prof. Dr. Stephen Ronald Hoover, "İnanması çok güç ama bu bitkinin bırakın kansere iyi gelmesini, onun dışında da herhangi bir faydasını bulamadık. Resmen dünya üzerindeki en gereksiz ot ile karşı karşıyayız" diyerek, bilim dünyası adına heyecan verici açıklamalarda bulundu.
Süs bitkisi bile olmadı
Dünya'nın en iyi kimya okullarından biri olarak bilinen ve tam adı The Imperial College of Science, Technology and Medicine olan üniversiteden "hiçbir şeye dermanı olmayan bitki" ile ilgili yapılan açıklamaların yankısı Türkiye dahil birçok ülkede sürüyor. Özellikle, Profesör Stephen Ronald Hoover'ın, "Her yolu denedik, kuruttuk, kaynattık, merhem yaptık. Hatta süs bitkisi yapmaya bile çalıştık ama olmadı." şeklindeki sözleri, Türk ev hanımlarında büyük hayal kırıklığı yarattı.
"Kendisinden başka kimseye faydası yok"
Bitki ile ilgili açıklamalarına, "Sıcak içilince mideye bile iyi gelmedi. Tadı da o kadar kötü ki, tam bir şeye iyi gelmelik. Zaten arkadaşlar bize getirince, bunun üzerinde durmuşlardı. Biz de aldık, kontrol ettik, deneklerde uyguladık... Sonuç bizim için gerçekten şaşırtıcı oldu" sözleriyle devam eden Profesör Hoover, araştırmanın detayları ile ilgili şu bilgileri verdi:
"En azından olumsuz bir etkisi var mıdır? Bari bu kadar masraf etmişken, laboratuvar kurmuşken onu da deneyelim dedik. Ne kolesterolü artırıyor, ne şekere zararı var, hiçbir şeyin tetikleyicisi değil. Bitki lifli mifli diye, 'tok tutar mı acaba?' dedik bir ara... Hani en olmadı bundan bir zayıflama hapı yapalım bari masrafını çıkartsın dedik. Ama cık. Vücuda girdiği gibi çıkıyor meret. Yetiştiği yerdeki topraktan örnekler de topladık, ne kadar vitamin, mineral falan varsa emmiş bitirmiş. Anasını ağlatmış toprağın. Bitkiyi inceliyorsun, elde var sıfır. Bu bitki haliyle ne yaptı da tüketti, bitirdi o kadar şeyi inanın bir fikrimiz yok. Resmen kendinden başka kimseye bir gram faydası yok, yok, yok..."
"Kafa da yapmıyor..."
Son olarak, bitkinin hiçbir şeye yaramadığını görünce sarıp içme yoluna gittiklerini de itiraf eden Profesör Stephen Ronald Hoover, "Valla o da olmadı. Doçent arkadaşlarla sarıp içtik bunu... Ama ı-ıh. Bir damla kafası dahi yok bu otun... İç, iç, iç hiçbir şey gelmiyor gibi, cinbaş gibi oturduk öyle..." diyerek, harman kaldıklarını tüm kamuoyuna duyurdu. Toplantının sonuna doğru sözlerinin gittikçe sertleştiği gözlenen Hoover, "Bitkinin normal hayatını da inceledik. Arkadaş, fotosentezde yaktığı güneş enerjisi, mineral, doğaya saldığı oksijene değmiyor. Tam bir asalak. Nerden nasıl üremiş, dış mihrakların oyunu mudur inanın bilmiyoruz. Adam topyekün zarar, Allah büyük belasını versin" derken, sinirli bir şekilde toplantıyı terk etti.
(Abdullah Karapınar Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et