Başbakan Davutoğlu, Cumhuriyet Gazetesi Baskınını Değerlendirdi: ''Yanlış anlaşılmasın, ben zaten Fransa'daki ifade özgürlüğü için yürümüştüm''
Geçtiğimiz haftasonu Charlie Hebdo'ya yapılan saldırıyı protesto etmek ve ifade özgürlüğünü savunmak adına Paris'e giderek diğer devlet başkanlarıyla birlikte yürüyen Ahmet Davutoğlu'nun gündemi bu sefer Cumhuriyet Gazetesi'ne dün gece yapılan baskın idi. Charlie Hebdo'nun son sayısını sayfalarına taşıyan Cumhuriyet'in dağıtımının geceyarısı polisler tarafından engellenmesini değerlendiren Başbakan, "Yani arkadaşlar, ifade özgürlüğü için yürüdüysek o kadar da değil. Neticede Fransa'daki dostlarımızın ifade özgürlüğü için bir yürüyüştü o, yanlış anlaşılma olmasın lütfen" ifadelerini kullandı.
Başbakanlık Ofisi'nde gazetecileri ağırlayan Ahmet Davutoğlu, dün gece Cumhuriyet Gazetesi'ne yapılan baskın hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kendilerinin her zaman temel hak ve özgürlüklerden yana tavır aldıklarını ve özellikle ifade özgürlüğü konusunda çok hassas olduklarını kaydeden Davutoğlu, "Bakın, belki sizin fikirlerinize katılmayabilirim ancak fikirlerinizi savunmanız için gerekirse canımı veririm.. Ancak bu tabii Fransa'da geçerli..." diyerek, bu gibi konuların Türkiye ile alakasının olmadığını belirtti.
Önleyici savcılık uygulaması
Tıpkı önleyici hekimlik gibi, önleyici savcılık gibi bir uygulama üzerinde durduklarının da altını çizen Başbakan, Cumhuriyet Gazetesi'nin dağıtımından önce incelenmesini olumlu karşıladığını kaydetti. "Yani şimdi o gazetede saçma sapan şeyler olsa, bu yüzden bikaç gazeteci vurulsa daha mı iyiydi? Hangimiz böyle bir şey olsun isteriz? Biz önlemimizi alalım da, sonradan bi sakatlık çıkmasın" diyen Davutoğlu, aydınlanmanın öncüsü Fransa'da bile yaşananlara dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ya şimdi bizi ifade özgürlüğü noktasında eleştiri getirenlere sözüm; daha geçen hafta Paris'te 12 kişi sırf şu basit önlemler alınmadığı için öldürülmedi mi? Hayır arkadaşlar, dergi binasının korunmasından falan bahsetmiyorum. Paris'te iki kişi çıkıp, o derginin içeriğini, kapağını vs. inceleyip, dağıtımına engel olsaydı... Şimdi ne yazık ki bu elim olaylar hiç yaşanmamış olacaktı. Ama olmuşla, ölmüşe çare yok tabii. Ben gidip orada ifade özgürlüğü için yürürken bunları da söyleyecektim, tüm Fransa'ya bunu haykıracaktım ama.. Olmadı işte, orada da biraz arkalarda kaldım. Demek ki neymiş, böyle yürüyüşlere önden gidip yer kapmak gerekliymiş..."
"Fransa'daki özgür basın susturulamaz"
Toplantının sürdüğü esnada gelen Charlie Hebdo'nun son kapağını ve içeriğini yayınlayan internet sitelerine engelleme kararı çıktığı haberi, Davutoğlu'nu memnun eden bir diğer gelişme oldu. "Yani bir şeyi yasakladığımız anda, sakıncalı içeriği hemen paylaşmaya başlayan internet sitelerini de buradan kınıyorum. Bu konuyla ilgili aldığımız kararın sonuna kadar arkasındayız" diyen Davutoğlu, bazı içerikleri sırf inat olsun diye facebook ve twitter hesaplarından paylaşan gençleri özel olarak engellemek için de çalışmalara başladıklarını açıkladı. Son olarak, Fransa'da özgür basını kimsenin susturamayacağını bir kez daha yineleyen Başbakan, muhabirlere ise ifadelerini çarpıtmamaları ve haberde güzel çıkmış fotoğraflarını kullanmaları yönünde uyarılarda bulundu.
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et