.jpg)
Soyulmaya Değer Bir Merkez Bankası Olanlar Dikkat, Bu Haber Sizi İlgilendiriyor: La Casa De Papel 5. Sezonuyla Geri Döndü!
Yakın tarihin en ikonik hırsızları geri döndü. Tüm kırmızı tulumluların kazan kaldırabildiği, polislerin isyancı olabildiği, herkesin birbirinin kuyusunu kazabilecek potansiyelde olduğu, tutkulu aşkların başı belaya soktuğu cadı kazanı La Casa De Papel, 5. sezonunun ilk bölümleriyle 3 Eylül’de hasrete son verdi. Son bölümlerse 3 Aralık’ta Netflix kataloğuna ekleniyor. Dizinin uzuuuunnn zaman önce ekrana gelen sezonlarını hatırlamaya ve başarısına ayna tutmaya ne dersiniz?
5. sezonun ilk 15 dakikasını şuraya bırakalım:
La Casa De Papel’deki Göndermeler
- 3. sezonda Rio ve Tokyo’nun “cennet” dedikleri ıssız adadaki günleri, Tokyo’nun macera özlemiyle son bulmuş ve Rio bu nedenle yakalanmıştı. Bu aks, cennetten kovulan Adem ve Havva hikayesine açık bir göndermeydi. (21. yüzyılda elmanın yerini cep telefonu aldı evet.)
- Profesörün ilk sezondaki ikili hayatı, dizide defalarca Superman-Clark Kent benzetmesiyle vurgulandı. (Adam 5 sezon boyunca o gözlükleri boşuna mı taktı sandınız?)
- Müfettiş Raquel Murillo, soyguncularla temasa geçtiğinde, “A Series of Unfortunate Events”e atıfta bulunurcasına saçına her zaman bir kalem koyuyordu.
- Dizinin 2. sezonunda Berlin ve Profesör arasında geçen diyaloglarda, Berlin Profesör’ün çocukken okyanus belgeselleri izlemeyi sevdiği söylenmişti. Dizide birçok sahnede Berlin küçük akvaryumlardaki balıkları izlerken göründü. (5. sezonun ilk bölümünde dahi akvaryum sekansı mevcut). Büyük resmi görebilenin Profesör olması onu ekibin başına geçiren özelliğiydi, Berlin’in sadece küçük bir akvaryumdan dünyayı izlediği daha iyi nasıl anlatılabilirdi? (Metaforun kralı be!)
- Ursula Coberó'nun (Tokyo) La Casa De Papel’deki görünümü için 1994 yapımı Léon: The Professional filmindeki Natalie Portman'ın stilinde esinlenilmişti. (Küçük bir aşk masalı detayı ince görülmüş.)
O küçük kız büyüdü ve...
- La Casa De Papel’de kullanılan ikonik maskeler Salvador Dali görünümündeydi. Arada değiştirilen maskeler ise ekspresyonist ressam Munch'un meşhur Çığlık tablosunu andırıyordu. Önce gerçeği bozan, tabuları yıkan dadaizme göz kırpan dizi, sonra dış dünyanın anlamsızlığını vurgulayan dışavurumculuk akımının öncü görselini izleyicilere sunmuştu. (Resimden anlamayan da ne bileyim?)
- Martin, dizinin 4. sezonunda Marcel Proust’un Kayıp Zamanın İzinde kitabını övmüştü. Kitap, eşcinsel olduğu için annesi tarafından dışlanan Proust’un iç dünyasını anlatıyordu, Martin de dizideki LGBTİ karakterlerden biriydi. Proust ancak annesi öldükten sonra kitabı tamamlayabilmiş, Martin ise çaresizce aşık olduğu ve hiçbir zaman aşkına karşılık bulamadığı Berlin’in ölümünün ardından hayalleri olan Merkez Bankası soygununu hayata geçirebilmişti. (Dizi tam bir gökkuşağı bu arada... Helsinki bir diğer eşcinsel karakter ve Martin’e aşıktı, ayrıca Moskova’nın manevi çocuğu olan Juanito da trans kadın kimliğiyle diziye girmiş ve Manila takma adıyla dizide yer almıştı. 5.sezonda bir karakteri diğerini “homofobiksin, cinsiyetçisin, faşistsin” diyerek döveceğinin de müjdesini verelim. Spoiler’ın bu kadarı makbul olmalı.)
- La Casa De Papel, dünyada yalnızca kapitalist düzene karşı değil eril sisteme, çevre ve kadın düşmanı bakışa karşı da bir direniş işaretiydi. Dizinin 4. sezonunda, istihbarat başkanı Alfonso’nun soygun nedeniyle iki yıldır ereksiyon sorunu yaşadığını açıklaması, sistemin en etkin aktörlerinden biri üzerinden eril düzenin yaralandığının göndermesini yapıyordu.
- Dizinin 4. sezonunda devreye giren Moskova’nın avustralyalı madenci arkadaşları Raquel’i kurtarmıştı. Dizinin fanları arasında bu kurgunun pamuk prenses ve 7 cüceler masalına açık bir öykünme olduğu tartışması almış yürümüş durumda. (Bu yoruma Uzun Adam’ın güzide sözleriyle yanıt vermek istiyoruz: “Nadanı terk etmedin yaranı arzularsın!”)
Dizinin beklenmedik sonuçları da oldu tabii…
La Casa De Papel’in Farkı
La Casa De Papel, bugün dünya çapında en çok izlenen dizilerden biri. Lübnan, Irak, Fransa, Şili gibi birçok ülkede mücadelelerde kırmızı tulumlarla, Ciao Bella nidalarıyla direnişçiler meydanlara indi. Peki bu dizinin farkı neydi? Öncelikle soygun hikayeleri çoğunlukla erkek merkezli olurken La Casa De Papel’in anlatıcısı Tokyo adlı seksi bir kadın. (Bir Jon Snow bir de Tokyo dünyanın en ünlü popolarına sahip karakterler, seksilikleri tartışmaya kapalı)
Ayrıca dizide keskin zekalı, asla hata yapmayan, mükemmel yakışıklı erkeklerin yerini sürekli hata yapan ama B planları da olan, dürtüsel ve çoğunlukla duygusal kararlar veren bir ekip alıyor. Tüm bunlar ek olarak lineer kurgu yerine zamanda ileri geri hareketlerle karmaşık bir anlatım yeğleniyor. İzleyen de kendini zeki ve bir hayli hikayeye kaptırmış hissediyor tabii… Bir parantez daha açalım, romantik aşk masalları, bu dizide yerini Latin tutkusuna bırakıyor.
Aikido İspanyolca da yazılabiliyor ama ben poz kesmeyi seviyorum.
Dizinin tüm karakterleri toplumun dışlanmış kesimlerini işaret ediyor. 5. sezonda vurguladıkları gibi, onler “Eşcinseller, suçlular, üçkağıtçılar, Balkanlar, Latinler…” Onlar kaybetmeyi çok iyi biliyor ve soygunda asıl hedefleri yalnızca kazanmak değil, kaybedeceklerse de yavaş yavaş kaybetmek istiyorlar. Karşı tarafı zarara uğratarak…
Dizinin başarısını; 2008 krizini derinden yaşayan İspanya’dan çıkmasına, dünyada yükselen sağ popülizme karşı gelen genç neslin içinde yanan isyan ateşine ve geçtiğimiz 10 yılda dünyanın dört bir yanında art arda görülen halk hareketlerine bağlayanlar da var tabii… Hatta dinazorların efendisi Melih Gökçek dizinin 2. sezon fragmanının ikinci Gezi için çağrı olduğunu ilan ederek milleti bu oyuna gelmemeye davet etmişti. Çok şükür milletimiz bu oyunu bozmuştu.
O güzel insanlar o güzel dinozorlara binip gittiler :(
Nereden Nereye?
- Denver’in ilk soygun sonrasında hayali 3 katlı bir gece kulübü açmak, dövüş sanatları okulu sahibi olmak ve mavi maserati almaktı. Parayı aldığında kendini Endonezya Java’da, evli ve çocuklu bir adam olarak bulmuştu.
- Berlin, Güney Fransa’da bir şaraphane, meşe fıçılar ve 100 hektarlık bir üzüm bağının hayalini kuruyordu. Ömrü vefa etmedi.
- Tokyo ada almak istiyordu. 4. sezonun başında yerlilerle yaşlanamam diyen party girl de kendisiydi.
- Rio da tabiki adada deniz manzaralı ve balkonlu bir ev istiyordu. Guna Yala sahillerinden kendisini bırakıp giden Tokyo ile telefonda konuşacağım diye polise yakalanmış, işkence görüp geri döndüğünde Yaşar Usta repliği atarak Tokyo’yu terk etmişti.
- Nairobi borcunu ödemek, uçak almak ve çocuğunu geri almak için düş kuruyordu. Parayı alınca Helsinki ile Arjantin Pampas’ta gününü gün etmiş ama 4. sezonda çocuğunu görebilmek isterken yaralanmış, sonrasında da ikonik kaşlarının arasından vurularak diziye veda etmişti.
- Moskova, bir albüm yapmak istiyordu. 3. sezonun 6. bölümünde görülen küçücük bir detayda Denver’in Moskova’nın hayalini gerçekleştirdiğini ekrana kısacık bir an yansıyan albüm kapağından görmüştük.
- Profesörün hayali soygunun kendisiydi. Babasının düşü olan soygunu gerçekleştirdikten sonra soluğu “üstünde ne var” diye diye baştan çıkardığı Raquel ile Tayland’da aldı. Sonra da Berlin’in hayalinin peşinden Merkez Bankası’nı soymaya koyuldu. (Kendi hayali bile olmayan bir adamın peşinden 5 sezon sürüklendik iyi mi?)
Oysa İstanbul bekliyorduk, Yozgat’a bile razıydık...
Ortamlarda Satabileceğiniz La Casa De Papel Detayları
- Dizinin yaratıcıları önceleri karakterlerin hepsinin farklı ölümcül hastalıkları olması gerektiğini düşünmüştü ancak daha sonra farklı duygusal motivasyonlar konularak sadece Berlin’in ölümcül hasta olmasına karar verilmişti. (5. sezonda Rio aşkından verem olmaz inşallah)
- Rehinelerden birinin telefonuyla gizlice görüntüsü polise sızan Rio, ekipten ilk kimliği ifşa olan kişi olmuştu.
- Moskova, 1 Mayıs 1965’te, İşçi Bayramı’nda doğmuştu. Profesör de Ciao Bella şarkısını İtalya’da partizanlarla omuz omuza savaşmış dedesinden öğrendiğini söylemişti. Dizinin adeta marşı olan Ciao Bella ilk kez 11. bölümde, kazdıkları alanda toprağa ulaştıkları an çalmıştı. (Burada dizi “solculuğumuzdan şüphe etmesinler” diye izleyiciyi sol yumruk manyağı yapıyor)
- Soygunda kullanılan silahları dark web üzerinden bitcoin ile satın almışlardı.
- Rio ve Tokyo arasında 12 yaş vardı. Rio, dizinin dokuzuncu bölümünde animelere olan hayranlığını dile getirmişti. Tokyo adında bir kıza tutulması kötü bir espri gibi değil mi?
- Ekipten ilk ölen Oslo’ydu. Rehinelerin kaçışı sırasında başından yaralanarak bilincini kaybeden Oslo’yu Helsinki ilk sezonda boğarak öldürmüştü.
5. Sezonda Bizi Neler Bekliyor?
5. sezonun henüz ilk bölümünde Tokyo’nun ilk sezonda sıklıkla bahsettiği ölümsüz aşkı ile olan hikayesine tanıklık edeceğiz. Sense 8’ten tanıdığımız Miguel Angel Silvestre dizide Yunan heykeli eski sevgili castını dolduruyor. Bir diğer yeni oyuncu Patrick Criado ise Berlin’in oğlu asosyal bilişimci kotasına ekleniyor. Devlet cephesinden savaşa katılan yeni aktörlerle beraber çatışma artık gerçekten ölümcül hale geliyor. Bir yandan da geçmiş anlatı bizi Berlin ve oğlunun hazine soygununa götürüyor. 5.sezonda profesör ebe bile olacak diyelim, diğer tuhaflıkları siz hayal edin.
Dipnot: 5. bölüm sonu için şimdiden yanınızda mendil bulundurmayı unutmayın. 5. sezondan ilk 5 bölüm Netflix’te yayında, vedanın son perdesi ise 3 Aralık’ta açılıyor.
Geçmiş sezonların kısa özeti:
1.sezon: Hikaye İspanyol Kraliyet Darphanesi soygununu anlatıyordu. Babasının hayali olan soygunu gerçekleştirmek için Profesör profesyonel bir ekip kurmuştu. Rehinelerin kaçışı sırasında yaralanan Oslo, Helsinki tarafından öldürülmüştü. 1. sezon finalinde Raquel soygunun planlandığı evi bulmuş, yoğun bakımdaki yardımcı müfettiş, Profesör’ün kimliğini öğrenmişti.
2. Sezon: Tokyo ve Rio, Profesör’ün yakalandığını zannedip Chernobil harekatı adı verilen gizli plana geçmediği için Berlin’e karşı darbe yapmıştı. Berlin ile rus ruleti oynayan Tokyo, sonrasında Berlin tarafından rehin alınmış ve polise teslim edilmişti . Ardından Berlin’in, Tokyo’nun peşinden gitmeye çalışan Rio’ya ateş etmesiyle idareyi Nairobi eline almış ve resmen anaerkil dönemi başlatmıştı. Nairobi’nin rehinelerin ihaneti üzerine pes etmesi sonucu tekrar Berlin başa gelmişti. İç çekişmelerin hız kesmediği ikinci sezonda polisin elinden kurtarılan Tokyo, soygun yerine dönerken Moskova vurulmuştu. 2. sezonda Raquel, Profesör ile aşık olduğu Salva’nın aynı kişi olduğunu ceketindeki saç telinden anlamıştı. Finaldeki polis harekatında Berlin ölmüş, ekip paralarla kaçmış, Raquel ise saf değiştirmişti.
Power Rangers!
3. Sezon Tokyo, macera aşkıyla Rio’yu terk edip gidince Rio polise yakalanmıştı. Rio’yu kurtarmak için Berlin’in hayalini gerçekleştirerek Merkez Bankası’nı soymaya karar veren ekip yeniden toplanmıştı. Zeplin ile Madrid’e 140 milyon euro yağdırmış ve halk desteğini arkalarına alarak kaos yaratmış, Merkez Bankası’na asker kılığında girmişlerdi. Merkez Bankası’nda yalnızca altınlara değil devlet sırlarının olduğu dosyalara da ulaşmışlardı. La Casa De Papel’in çatışması artık düzenin ta kendisiyleydi. İçeri sızan polislere Ciao Bella okuttukları video ile hükümeti tehdit ederek Rio’yu geri alan soyguncular cephesinde sular yine durulmamıştı. Rio, Tokyo’yu terk etmişti. Nairobi vurulmuştu. Raquel’in polise yakalanması ve Profesör’ün onu öldü sanması ile sezon bitmişti. Savaşın artık tanklarla, patlayıcılarla yapılması dizinin aksiyonunu artırmıştı.
4. sezon: Nairobi’nin ameliyatı, yaşam savaşı sürerken Tokyo bu kez Martin’e (Palermo) karşı yönetime el koymuştu. Martin, Merkez Bankası’ndan çıkmaya çalışınca diğerleri tarafından rehin alınmıştı ve intikam için başlarına bela olacak “rambo” görünümlü korumanın kaçmasına yardım etmişti. Denver ve Stockholm'ün ayrılığının ardından Profesör, Rakel’in yaşadığını öğrenmişti. Rambo koruma Gandia, Tokyo’yu rehin almıştı. Aksiyon yaratan bu sahnelerin yanında Nairobi-Bogato aşkını görmüştük. Ancak Nirobi, Gandia tarafından öldürülmüştü. Rio’nun gördüğü işkencelerin tanıklarla tüm dünyaya ifşa olmasının ardından polis cephesi karışmış, Sierra hain ilan edilmişti. Sonunda Raquel mahkemeden kaçırılarak Merkez Bankası’na geri getirilmiş ancak Rio’ya işkence eden Sierra, Profesör’ün yerini bulmuş ve sezon tamamlanmıştı.
(gizem kaboğlu Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et
.jpg)
