İstanbul'daki 493 Toplanma Alanının 416'sına AVM ve Rezidans Diken AKP, Kalan 77 Alan İçin Topu İBB'ye Attı: "Sizin yüzünüzden insanlar parkta yattı..."

Dün İstanbul'da yaşanan ve en büyüğü 6,2 büyüklüğünde olan depremler nedeniyle çok sayıda İstanbullu günü evlerinin dışındaki boş arazilerde ve arabalarında geçirirken, şehirdeki toplanma alanlarının yetersizliği de yeniden gündeme geldi.
Depremin ardından düzenlenen Afet Değerlendirme Toplantısı sonrası bir basın açıklaması yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İstanbul'un son dönemde çok ihmal edildiğine dikkat çekti. "Bizim dönemimizde 493 toplanma alanından 416 tanesi deprem anında vatandaşlarımıza hizmet vermek üzere AVM ve rezidans olarak yeniden düzenlenmişti ancak maalesef sonrasında bu konu çok ihmal edildi" diyen Bakan Kurum, kalan 77 alanın park ve bahçe olarak bırakılmasında sorumluluğu mevcut İBB yönetimine attı.
"Görüntüleri hep birlikte içimiz acıyarak izledik. Deprem sırasında kendilerini can havliyle dışarı atan vatandaşlarımız birçok noktada maalesef sığınabilecekleri bir AVM bulamadılar. İstanbullular, başlarının üzerinde sıcak bir çatı, karınlarını doyurabilecekleri bir food court, depremin stresini alışverişle atabilecekleri mağazalar ve sinema salonları olmadan, çoluk çocuk sersefil bir şekilde parklara, yol kenarlarındaki yeşil alanlara adeta bir mülteci gibi sığınmak durumunda kaldılar. Arabalarda yattılar. Neticede İstanbulumuza hiç yakışmayan görüntüler ortaya çıktı. Bunun vebali büyüktür" sözleriyle eleştirilerini sürdüren Bakan Kurum, İBB yönetiminin depreme hazırlıkta sınıfta kaldığına işaret etti.
Kanal İstanbul vurgusu
Depremin aynı zamanda Kanal İstanbul'un ne kadar önemli bir ihtiyaç olduğunu da tekrar hatırlattığına işaret eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, "Bu depremi şans eseri az sayıda hafif yaralıyla atlattık. Onların da önemli bir bölümü panikle kendilerini balkondan ve pencereden atan vatandaşlarımız." diyerek şöyle devam etti:
"Halbuki evlerinin önünden bir su kanalı geçiyor olsa direkt suya atlayarak hiç yara almadan kurtulabilirlerdi. Bu deprem bir nevi onun provası gibi oldu. Allah korusun daha büyük bir deprem olduğunda bunun belki 1000 katı 10000 katı sayıda vatandaşımız evlerinden kendilerini atacaklar. O zaman soruyorum, öyle bir durumda aşağıda deniz mi olsun istersiniz yoksa beton mu? Kanal İstanbul'a türlü bahanelerle karşı çıkanlar öncelikle bu sorunun cevabını vermek durumundadır."
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et