Sırf Tecrübe Kazanmak İçin Karın Tokluğuna Çalışan Genç Mühendis, Şirketteki 4.Yılında Deneyimli Bir Kurye Olma Yolunda İlerliyor
2006 yılında Sakarya Üniversitesi Endsütri Mühendisliği bölümünden mezun olan Sercan Güler, iş hayatında geçirdiği 4. senesini dün düzenlediği bir basın toplantısıyla kutladı. Biraz tecrübe kazanmak ve CV'sini dolu göstermek için karın tokluğuna işe başladığı Metablok A.Ş.'de işlerin pek öyle beklediği gibi gitmediğini belirten Güler, "Kalite kontrol mühendisi olarak adım attığım bu şirket aradan geçen 4 yılda bana çok şeyler kazandırdı. Ha, o 4 yılın ardından şu an tek yaptığım numuneleri alıp müşterilere dağıtmak ama saha tecrübesi de öyle kolay kazanılan bir şey değil..." sözleriyle anlattı kariyer öyküsünü.
Binlerce adayın arasından sıyrıldı
Mezuniyetinin ardından 4 ay kadar süren bir iş arama sürecine giren Güler, kariyere başlangıç yaptığı günleri şöyle özetledi:
"Aslında bana kalsa en başta askerliği aradan çıkartacaktım ama çevremdekilerin 'Askerden önce biraz iş tecrüben olursa dönüşte çok rahat iş bulursun' tavsiyeleri aklımı çeldi. Tam da o sırada Metablok A.Ş'nin kalite kontrol mühendisliği için verdiği ilana denk gelmem, benim için büyük bir şans oldu. Açıkçası pozisyona yüzlerce kişi başvurduğundan öyle çok da umudum yoktu ancak sonra gerek okuldaki yüksek not ortalamam, gerek ilk 6 aylık deneme sürecinde sadece yol parasına çalışmayı kabul eden 4 adaydan biri olmam, gerekse de şirketin genel müdür yardımcısının babamın hemşerisi çıkması sayesinde diğerlerinin arasından sıyrılmayı başardım."
İşe kabul edildiği günü unutamıyor
6 ay boyunca sıfır maaş karşılığında, haftada 6 gün, günde 12 saat çalışmasının işverenleri oldukça etkilediğini vurgulayan Güler, bu sayede ayda 700 TL maaşla kalite kontrol mühendisi olarak işe başlamaya hak kazandığı günü ise hala unutamıyor. Genç mühendis, "Müjdeyi anneme verdiğimde telefonun diğer ucunda gözyaşlarını tutamadı kadıncağız. Babamın da adağı varmış, hemen ertesi gün bir koç kestirdi." derken "Eee, kolay değil tabii. Onca sene türlü fedakarlıklarla yetiştirdiğiniz, dershanesiydi, üniversite masrafıydı derken eğitimine aşağı yukarı bir ev parası harcadığınız evladınızın bir yerlere geldiğini görmek. Ne diyim, Allah her anne babaya nasip etsin." sözleriyle adeta o günlere tekrar dönüyor.
"Müdür Bey'in üzerimde çok emeği var"
O sıralar maaşının kendisine de biraz düşük geldiğini itiraf eden Güler, "Baktım sadece bana değil, etrafımdakilere de düşük geliyor maaşım, 3-5 aylık bir tereddütün ardından cesaretimi toplayıp, konuyu müdürüm İrfan Bey'e açtım. Kendisi beni sessizce dinledikten sonra 'Sercan sen şimdi parayı ne yapacaksın. Genç bekar adamsın. Hem bu işi bir nevi tecrübe olarak düşün. Paraya takılma sen. Ayrıca elimde 500 tane CV var. Keyfin bilir.' diyerek oldukça ikna edici bir konuşma yaptı. Bugün bu sektörde bir yerlere geldiysem ya da en azından hala bir işim varsa İrfan Bey'nin bende çok emeği vardır..." diyerek, müdürüne olan vefa borcunu dile getirdi.
Krizden terfi alarak çıktı
Güler, aradan geçen sürede ekonomik krizlerin ve daha fazla işi daha az insana yaptırarak karı artırma politikalarının etkisiyle şirkette yaşanan küçülmeyi de kendisi için bir fırsata dönüştürmeyi başararak yerini iyice sağlamlaştırmış. Hırsı, çalışkanlığı ve mutlak itaatiyle üst yönetimin de dikkatini çeken genç mühendisin daha fazla sorumluluk alması konusunda karar alan yöneticiler, aktarma departmanındaki 3 kişiyi işten çıkararak kendisini bu bölüme müdür olarak atarlarken, Sercan Güler, şirketteki ilk terfisini aldığı o dönemi şöyle anlatıyor:
"Bir terfi mutlaka bekliyordum. Aktarma sorumluluğu, saha tecrübesi olması açısından önemli bir basamak. Zaten genel müdür, kendisininde aktarmadan bu noktalara geldiğini bana bizzat söyledi. Yalnız bu mevkide daha düşük ücretle daha fazla çalışıldığı belirtildi. Zaten aldığım para pek matah bir şey olmadığından '3 eksik 5 fazla ne farkeder' diyerek teklifi hiç düşünmeden kabul ettim..."
Büyük bir azimle yeni görevine başladı
Aktarmadaki ilk günlerinde, genel merkezdeki rahat çalışma ortamını pek bulamayan Güler, "1 yıl gibi kısa bir sürede departman müdürü olmak gerçekten gurur verici bir başarıydı. CV'm şimdiden göz kamaştırmaya başlamıştı ama açıkçası o departmanda benden başka çalışan olmadığını öğrendiğimde biraz hayal kırıklığına uğramadım değil" derken, yine de işin inceliklerini öğrenmek için yeni görevine büyük bir azim ve kararlılıkla başladığını kaydetti.
Hem personel eksikliği, hem de operasyonun her anında bulunmasının kendisine faydalı olacağını düşündüğü için yeni görevine dağıtımlara giderek adım attığını ifade eden genç mühendis, bunun da sahada görev yapabilen, takım çalışmasına yatkın ve gerektiğinde insiyatif alabilen kişiliğinin bir ispatı olduğunu iddia etti.
Geleceğe umutla bakıyor
Ancak daha sonraki gelişmelerin, kendisinin hiç de beklemediği şekilde ilerlediğini de sözlerine ekleyen Güler, "Genel müdürümüzün soğuktan korusun diye verdiği şeyin kurye üniforması olduğuna başta dikkat etmemişim. Ardından baktım, çok geçmeden altıma bir de motor çektiler. Öyle böyle derken, bir gün bi farkettim, bildiğin kurye olmuşum..." sözleriyle yaşadığı aydınlanmayı gözler önüne serdi.
Her şeye karşın sürekli olarak kendisini geliştirdiğinin ve kariyerinde emin adımlarla ilerlediğinin altını çizen Güler, zamanla daha iyi yerlere geleceğine olan umudunu hala yitirmediğini belirtmesinin ardından şirketteki arkadaşlarının iddaa kuponlarını yatırmak üzere motoruyla gözlerden uzaklaştı.
(HakanArslan Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et