Sevgilisinin Ailesiyle Tanışan Genç, O Korku Dolu Anları Paylaştı: "3 saat boyunca eski fotoğraflara baktık..."
İş yerinde tanışıp mutlu bir birlikteliğin ilk adımlarını atan Rana Cebeci (24) ve Onur Sezer’in (27) üç aylık ilişkilerinde dün kritik saatler yaşandı. Genç kızın Bahçelievler'de ailesiyle yaşadığı eve giderek birlikteliklerinde önemli bir viraja giren Onur Sezer, yemek ve müstakbel kayınpeder ve kayınvalideyle sohbet seanslarının ardından son olarak kucağına konulan aile albümündeki her fotoğrafı tek tek inceleyip hepsini çok enteresan bularak toplamda 5 saat süren yorucu maratonu tamamladı.
Yoğun baskıya dayanamadı
Aynı ofiste çalışan Rana Cebeci (24) ve Onur Sezer’in (27) üç ay önce başlayan ilişkileri, Rana’nın “ofis kankaları” Berna Öztürk ve Selin Gaziler'in ardından son olarak liseden bu yana kardeşi gibi olan Sanem Gülbey tarafından gelen "e artık bu işin bir adını koyun" talepleri üzerine yeni bir boyut kazandı. Yoğun çevre baskısına ve Rana'nın son zamanlardaki tavırlarına daha fazla karşı koyamayarak dün akşam müstakbel kayınpederi ve ailesi ile tanışma yemeğine giden Onur Sezer, ziyaret sonrası basın mensuplarına yaptığı açıklamada kendisine ve çevresine tamamen yabancılaştığı o zorlu saatleri anlattı.
Zaman durdu
Gecenin başında, "Eeee, nasılsınız?... Teşekkür ederim, siz de iyisiniz inşallah?" şeklinde, pek bir yere varmayan kısır sohbetler ve arada yaşanan uzun sessizlikler nedeniyle beklenenden daha gerilimli bir ortam yaşanırken, genç damat adayı ilerleyen saatlerde müstakbel kayınpederi Tankut Bey’in televizyona bakarak yaptığı gündeme ilişkin yorumları kısa cümlelerle ve kafasıyla onaylayarak havayı yumuşatmaya çalıştı.
Sezer, gece boyunca Serap Hanım’ın yazlık anılarına gülüp, okeye çifte gidişindeki zekâsını takdir ettiğini de vurgularken, o akşam Rana'nın evine gidene kadar yaşanan sancılı süreci ise şu sözlerle özetledi: “İlk haftalardaki muhabbetimiz çok farklıydı. Olimpos’a birlikte tatile gitmekten tut, rock festivallerinde birlikte çadır kurmaya kadar beni çok mutlu eden planlar yapıyorduk. Fakat sonra Rana’nın davranışlarında bariz bir farklılık sezdim..."
Dış mudahaleler yıldırdı
Başlangıçta öğle yemeklerine birlikte gittiklerini söyleyen Sezer, bir süre sonra Rana’nın “ofis kankalarım” dediği Berna ve Selin’le işyerinde daha çok takılmaya başladığını belirtti: “Ben yanlarına gidince, Selin’le Berna aniden susuyor, hızla önlerindeki salataya çatal batırıyorlardı.”
Daha sonra sitemlerin, laf sokmaların başladığını ve giderek sıklaştığını ifade eden Sezer, Rana’nın “Annem telefonu açtığında hâl hatır sormamışsın”, “Babamın babalar gününü kutladığını en azından bana söyleyebilirdin” gibi sözlerinden anladığı kadarıyla kontrolü Selin ve Berna’nın almış olabileceğine dikkat çekti.
Talihsiz genç, bir gün Berna’nın kahve makinesinin önünde “Onur bir şey konuşmamız lazım, Rana çok üzgün” uyarısıyla kendisi için alarm zillerinin çaldığını ifade ederek şöyle devam etti: "Daha sonra Sanem’in Facebook’tan attığı mesajda 'Rana’yı lütfen incitme. Onun geçmişte neler yaşadığını, nasıl incindiğini bir ben biliyorum' demesi artık geri dönüşü olmayan bir yola girdiğimi gösteriyordu. Evet, ilişkimi kurtarmak istiylorsam ailesiyle tanışmaktan başka çarem yoktu..."
Yabancılaşma
Açıklamalarında gecenin ayrıntılarına da değinen Sezer, yaklaşık 1,5 yıldır tanıdığı Rana'nın o gece bambaşka biri olduğunu , evin içinde yüksek topuklu ayakkabı giyip yüzüne biraz sim sürdüğünü söylerken, “Akşam nasıl başladı, ne zaman bitti bana sorsunlar. Hatta bir ara zaman geçsin diye tuvalete gittim. Klozete oturup öylece bekledim” sözleriyle samimi itiraflarda bulundu.
Tankut Bey’in “Bitirdiler ülkeyi bitirdiler” , “Biz neyse de sizlerin, Rana’nın geleceğini düşünüyorum ben”, “Müstahak bu millete” gibi gündeme ilişkin yorumlarının iyice yoğunlaştığı ve kendisinin otomatiğe bağlayarak her söyleneni onayladığı sırada Serap Hanım'dan aile albümüne bakma teklifinin geldiğini belirten Sezer, Rana'nın bu teklif karşısında koşarak bir yerlerden 6 tane albüm getirmesiyle birlikte yaklaşık 2.5 saat süren zorlu bir sınavın başladığını ifade etti.
Bütün fotoğrafları ilginç buldu
Sezer, kucağına konulan albümde bütün fotoğrafları tek tek inceleyip her birinin hikayesini dinlerken, bir yandan da "Aaa çok enteresan", "Eheh çok şirinmiş", "Gerçekten mi? Hiç değişmemişsiniz" şeklindeki yorumlarla da ilgisini belli ettiğini, albümde en çok dikkatini çekenin ise “uzun favorili , İspanyol paçalı, tuhaf isimli dayı” olduğunu sözlerine ekledi.
En son yan yana oturmuş babaanne ile dedenin etrafına dizilmiş sülale fotoğrafına kadar bir şekilde durumu idare etmeyi başardığını söyleyen Sezer, Serap Hanım’ın yazlıktaki rakı-balık sofrasında masada oturan komşuların torunlarının nerede okuduğuna varana kadar fotoğraf detayına girmeye başlamasından sonra ise “Kendisine dışarıdan bakan bir yabancıya dönüştüğünü” söyledi.
Talihsiz genç, gecenin geri kalan kısmını hayal meyal hatırladığını ve bilinci yarı kapalı bir şekilde olan biteni izlemekle yetindiğini belirtirken, son olarak şunları kaydetti:
"O dakikadan sonra hem kendime, hem de ortama tamamen yabancılaştım. Şu an kafamdaki tek şey eve gidip kafamı toplamak ve şu soruya bir yanıt aramak: Bunca yıldır bambaşka hayaller kuran Onur Sezer, 15 cm.lik favoriye sahip geniş paçalı adama ‘dayı’ diyecek mi, demeyecek mi? İnanın hiç bilmiyorum..."
(daldurdap Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et