.jpg)
.jpg)
Güneşli Havayı Fırsat Bilerek Park ve Sahillere Akın Eden İstanbullular, Ortalama 6 Saati Trafikte Geçirmenin Tadını Doyasıya Çıkardılar
Soğuk ve yağışlı hava nedeniyle uzun süredir evlerinden çıkamayan İstanbullular, hava sıcaklıklarının yaklaşık 10 derece birden yükselmesiyle birlikte geçtiğimiz haftasonu parklara ve sahillere akın ettiler. Toplu taşıma ve özel araçlarıyla şehirde bulunan sınırlı sayıdaki düzgün mekana doğru hep birlikte harekete geçen genç yaşlı bir çok İstanbullu, gidiş dönüş ortalama 6 saati trafikte geçirmenin, vardıkları yerleri müsait bir otopark peşinde tavaf etmenin ve deniz gören boş bir masa için birbirlerinin üstüne çıkmanın keyfini uzun bir aradan sonra yine doyasıya yaşadılar.
Boğaz'da kahvaltı hayali
Geçen haftasonu yaşanan ılık ve güneşli havanın tadını diğer 10 milyon kadar İstanbullu ile birlikte çıkarmaya çalışanlardan ikisi de Tarık - Sevilay Özbudak çiftiydi. Henüz 5 aylık evli olan genç çift, pazar sabahı Boğaz'da kahvaltı etme hayaliyle Ümraniye Parkcity MyResort Sitesinde bulunan evlerinden Emirgan'a doğru saat 11.01'de yola çıktılar. Yaklaşık 6.5 saati trafikte, 35 dakikası park yeri peşinde ve 20 dakikası da boş masa arayışıyla geçen bu keyifli tatil gününün öne çıkan gelişmeleri ise şöyle:
Ümraniye'den, Emirgan'a uzanan bir Pazar hikayesi
11.16 - Özel araçlarıyla siteden çıktıktan 15 dakika sonra Şile Yolu kavşağından TEM'e giren genç çift, Fatih sultan Mehmet Köprüsü'ne doğru 3 dakika kadar ilerledikten sonra yoğun köprü trafiğiyle karşılaştılar. Henüz köprünün görünmesine 10 kilometre'den fazla bir mesafe olmasına rağmen başlayan trafiğin etkisiyle bir sigara yakmak isteyen Tarık Özbudak (30), eşi Sevilay Özbudak (29)'ın "İki lokma bir şey ye de öyle iç şunu" uyarısıyla sigarayı tekrar paketine koydu. Köprüye olan mesafe: 10.8 km.
11.28 - 'Belki 2 araba öne geçerim' umuduyla 12 dakika içinde 2 kez en sol şeride 1 kez de en sağ şeride geçmeyi denedikten sonra orta şeritte karar kılan genç çift, otoban üzerindeki ilk seyyar satıcılara rastladılar. Tarık Özbukdak simitçilerden eşi ve kendisi için birer tane simit ve su alırken, araçlar için cep telefonu şarjı alıp almama konusunda bir süre kararsız kaldıktan sonra tercihini yine almamak yönünde kullandı. Köprüye olan mesafe: 10.2 km
11.32 - Simitlerin yarısının yenmesinin ardından araç içinde günün ilk sigaraları yakıldı. Radyoda bir süre kararsız gezildikten sonra slow türkçe pop müzikte karar kılındı ve sol şeritten önüne kırmaya çalışan gri Clio'nun sürücüsüyle kısa ve gergin bir bakışma yaşandı. Gerginlik, Tarık Özbudak'ın "Geç, bok var geç" anlamına gelen kısa bir korna çalarak yol vermesi ve Clio sürücüsünün dikiz aynasından geriye doğru bakıp kendi kendine "nevarmınakoyim" diye söylenmesiyle büyümeden yatıştı. Köprüye olan mesafe: 8.4 km
12.14 - Bir süre "Yok, bu şehirde yaşanmaz" muhabbeti yaptıktan sonra emekliliklerinde yerleşecekleri küçük sahil şehriyle ilgili planlarından konuşan genç çift, 5 dakika sonra bu konudan da sıkılarak kendi dünyalarına döndüler. 25 dakika kadar süren sessizliğin ardından köprü ayaklarının görüş alanına girmesiyle birlikte araç içinde moraller bir nebze yükseldi. Camlar yarıya kadar indirildi ve Tarık Bey'in 3. Sevilay Hanım'ın 2. sigaraları yakıldı. Radyo frekansı hareketli Türkçe pop çalan bir istasyona ayarlandı, çalan şarkıya hafif kafa sallanarak eşlik edildi. Köprüye olan mesafe: 2.1 km.
12.46 - Köprüye nihayet varan çift, burada arıza yapan bir araç yüzünden trafiğin kilitlenmesiyle bir süre hareket etmeden beklemek zorunda kaldılar. Bu esnada köprü manzarasının tadını doyasıya çıkaran Tarık Özbudak'ın eşine "Yaa aslında çok güzel bi şehirde yaşıyoruz" demesiyle araçta hava bir anda tekrar gerildi. Eşinin "Bilerek mi yapıyosun? Benim sinirimi bozmak için bilerek mi yapıyosun?" sorusuna "Bana ne kızıyorsun ya? Ben mi bozdum bu öndeki s...min arabasını..." şeklinde yanıt veren Tarık Özbudak, karşı taraftan gelen "Ne biçim konuşuyosun sen ya" çıkışının ardından sessizliğe bürünerek o sabahki 6. sigarasını da yaktı. Emirgan Çay Bahçesi'ne olan mesafe: 3.6 km
13.02 - Köprüden sonra Emirgan çıkışını tam olarak bilmeyen Tarık Özbudak'ın eşine copilotluk görevi vermesi üzerine işler iyice içinden çıkılmaz bir hal aldı. Tabelaların dibine girene kadar ne tarafa dönmeleri gerektiğine karar veremeyen Sevilay Özbudak yüzünden arka arkaya yanlış yollara sapıldı. Emirgan Çay Bahçesi'ne olan mesafe: Bilinmiyor
13.16 - Trafikte geçen 2. saatin sonunda yediği azarlarla beraber "pazar günü neşesi" yerini derin bir sessizliğe bırakan Sevilay Özbudak, yol tarifinde karışması gereken iki önemli yerde suskunluğunu koruyup, kaybolduktan sonra da "Ben tahmin etmiştim, diğer taraftan dönecektik aslında" dedikçe farkında olmadan iki kere arabadan tekmelenerek atılma tehlikesi yaşadı. 2 Taksi durağı ve 3 vatandaşa sorulduktan sonra nihayet sahilyolu'na çıkılabildi. Emirgan Çay Bahçesi'ne olan mesafe: 3.2 km
13.32 - Emirgan sularına varan genç çift, 10 dakika kadar bekledikten sonra otopark görevlisinden gelen "Boş yerimiz yok abi. İleridekileri bi deneyin isterseniz" yanıtını metanetle karşılamaya çalıştılar. Nihayet çay bahçesine 600 metre kadar ileride bi otoparka anahtarı bırakarak da olsa yer bulan çift, kalan mesafeyi 15 dakika yürüyerek güneşli havanın ve art arda yaktıkları 2'şer sigaranın tadını çıkardılar. Bu esnada herhangi bir konuşma yaşanmadı.
13.48 - Bosforus aile çay bahçesinde de garsonun "Şu an boş masamız yok, biraz beklerseniz kalkacak masalar var" yanıtıyla karşılanan genç çift, bir süre kendi aralarında durumu müzakere ettikten sonra bir metre daha yürüyecek hallerinin kalmadığına karar vererek bekleme yönünde tercih kullandılar. 21 dakikalık bekleme süresi boyunca birer sigara daha içildi, dört kişilik masayı tek başına işgal edip, rahat rahat gazetesini okuyan, çayını içen iki müşteriye çok ağır beddua edildi.
14.09 - Çay bahçesinin en kötü lokasyonlu masasında boşalan yere buyur edilen genç çift, ilerleyen saatlerde ucundan da olsa boğazı görebilecekleri bir masaya geçebilme hayaliyle yerlerine razı oldular. Tarık Özbudak, garsona ilettiği "Önlerden yer boşalırsa bizi o tarafa alır mısınız?" talebine "Tabii tabii alırız" şeklinde yanıt alırken, aynı talebi ileten 8. masa olduğunun farkında bile olmadı. Sandalyelerine oturana kadar ortadan kaybolan garsonu tekrar yakalayıp, göz teması kurabilmek adına iki çift laf edemeyen çiftin masasına, ilerleyen dakikalarda da daha iyi konumda boşalabilecek herhangi bir masanın gerginliği hakim oldu.
14.17 - Garsonla ilk göz teması sağlandı. Garson "Hemen bakıyorum" diyerek ortadan kayboldu.
14.29 - Garsonla ilk sıcak temas. Bir kahvaltı tabağı, bir karışık omlet ve iki çay siparişi başarıyla iletildi ve 25 dakika sonra gelecek olan kahvaltı için beklemeye geçildi. Genç çiftin sabahtan beri doğru dürüst bir şey yememiş olması nedeniyle toplam 7 dakika süren kahvaltının ardından 2. çay siparişleri için garson arayışına girildi.
16.15 - Birer çay ve türk kahvesi daha içmeyi başaran genç çift, bir yandan da daha iyi konumlu bir masaya geçebilmek için arayışlarını sürdürdüler
16.42 - Daha fazla geç kalarak trafiğe kalmamayı akıl eden Tarık Özbudak, kendisiyle birlikte bunu akıl eden yüzbinlerce İstanbulllunın arasına karışmak üzere hesabı istedi.
16.52 - Mekandan kalkmaya hazırlanan genç çift son anda boşalan bir deniz kenarı masayı farkederek sırf hırslarından bu masaya doğru taarruza geçtiler. Rakiplerini ekarte ederek masaya herkesten önce çantasını bırakan Sevilay Özbudak, masanın sahibi olarak günün en önemli başarısına imza attı. Masaya yerleşmelerinin ardından aniden buluta giren güneşin ve çıkan rüzgarın morallerini bozmasına izin vermeyen genç çift, 20 dakika kadar burada oturdular. Sevilay Özbudak'ın rüzgarla beraber sürekli ağzına giren saçları, bozulan fönünü düzeltme çabaları, Tarık Özbudak'ın masaya tebelleş olan kedi ile mücadelesi, gözüne kül kaçması derken ne o 20 dakikadan ne de içtikleri 2'şer sigaradan bir şey anlamadılar.
17.14 - Otopark'a bıraktığı arabasının 1 kilometre ötedeki bir sokak aralığından getirilmesini 10 dakika kadar bekleyen Tarık Özbudak'ın, 25 TL otopark ücretini de içi yana yana ödemesiyle birlikte tekrar dönüş yoluna çıkıldı. Otopark çıkışı kendilerini sahil yolu trafiği içinde bulunan çift, köprü gişelerine kadar olan yaklaşık 4 kilometrelik mesafeyi 1 saat 15 dakikada alarak boğazda gün batımını doyasıya izleme şansı yakaladılar.
20.12 - Köprü çıkışından itibaren radyodan dönüşümlü olarak slow türk pop müziği ve canlı yayında Kayserispor - Samsunspor maçını dinleyen ve bu sırada radyonun frekansı, Tarık Özbudak'ın bahis merakı, evin konumu ve geçen ay yaşanan bir kıskançlık meselesinin tekrar gündeme gelmesiyle 4 kez tartışan genç çift, 1 saat 48 dakika süren yolculuğun ardından Ümraniye Parkcity MyResort sitesine giriş yaptılar.
22.48 - Güneşli havada İstanbul'un tadının çıkarmış olmanın tatlı yorgunluğuyla kendilerini eve zor atan genç çift, akşam yemeğine bile takatları kalmadığı için günü bir de evde kahvaltı ederek tamamladılar. Tarık Özbudak, maç özetlerini izlediği sırada televizyon karşısında uyuyakalırken, Sevilay Özbudak gün içerisinde cep telefonuyla çektiği 14 fotoğrafı Facebook'ta açtığı "Aşkımla Boğazda kahvaltı keyfi :))" albümüne yükledi.
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et
.jpg)
