''Esed yakında gidecek'' Açıklamasının 2. Yıldönümü, Dışişleri Bakanlığı'nda Düzenlenen Buruk Bir Törenle Kutlandı
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun "Esed yakında gidecek" iddiasının 2. yılı Bakanlığın Ankara Balgat'taki binasında bu akşam düzenlenen buruk bir törenle kutlandı. Suriye'de patlak veren olayların ardından belirli aralıklarla bu iddiasını yineleyen Ahmet Davutoğlu, "İnanın daha dün gibi sizin karşınıza çıkıp, 'Beşer Esed yakında gidecek!' dediğim ilk gün... Hey gidi, artık eski tadını vermiyor belki ama yine de söylerken insanın içi bir huzur dolmuyor değil..." derken, törendeki ortak kanaat ise Beşşar Esad'ın yakında gideceği yönündeydi.
Pasta kesildi
Törende, öncelikle 2 yıldır kendisiyle birlikte bıkıp usanmadan Beşşar Esad'ın yakında gideceğini tekrarlayan tüm Dışişleri çalışanları ve basın mensuplarına gönülden teşekkür eden Bakan Davutoğlu, daha sonra "esed gidici" yazılı pastanın üzerindeki bir çift mumu alkışlar arasında üfledi. Pasta ve limonata ikramının ardından barkovizyon gösterisine geçilirken, son 2 yıl içindeki en iyi 10 "esed gidici" demecinin art arda sıralandığı gösterim sırasında bazı diplomat ve gazetecilerin göz yaşlarına hakim olamadıkları görüldü. Barkovizyon gösterisinin ardından mikrofonların başına geçen Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "Eveet hep beraber şöyle bir geçmişe uzandık arkadaşlar. İnanın benim de şu an tüylerim diken diken olmuş durumda. Vay be... zaman nasıl hızlı geçiyor ha..." diyerek şöyle devam etti:
"İlk demeci verdiğim günü dün gibi hatırlıyorum. O dönem daha Esed'le dost mu olsak düşman mı bellesek tam da karar verememişiz. Çat bi telefon geldi, Hillary Clinton. 'Buyrun sayın bakan' dedim. "Naber Ahmet?" dedi. 'İyi valla oturuyoruz arkadaşlarla, çay içiyoruz buyrun beraber içelim eheh' dedim. Teşekkür etti, "ya onu bırak da benden duymuş olma ama bu Esad gidici" dedi. "Vallaha mı?" dedim. "Sen de 1, ben diyim 2 ayı ya var ya yok" dedi. 'E iyi o zaman biz de Esad gidici diyelim' dedim. 'Onun adı artık Esed. Sen de öyle söyle daha iyi olur' dedi kapattı telefonu. Koca ABD Dışişleri Bakanı, onu da geç yaşını başını almış bir kadın. İnsan ister istemez itimat ediyor tabii. Bilemedik..."
Neşeli anlar...
İlk demecin ardından ortalama ayda bir kez sektirmeden "esed gidici" dediğini ve zamanla cümlenin fazla tekrar edilmekten anlamını yitirmeye başladığını ifade eden Davutoğlu'nun "ilk yılın sonlarına doğru ne yalan söyliyim bi moralim bozuldu. O aralar gece birden uyanıp hanıma 'Sare kalk, ya acaba gitti mi, uyuduk kaldık böyle ama' diye sorduğum zamanlar oluyordu. Sonra sonra alışıyo insan tabii. Hatta aramızda espri konusu bile oldu. Çocuklar harçlık istiyolar mesela, 'Esed gidince veririm' falan diyorum, gülüşüyoruz." sözleri salonda neşeli anların yaşanmasına neden oldu.
"Adam olsa sırf ayıp olmasın diye giderdi..."
Davutoğlu, Esad'ın ne kadar empati yoksunu ve zalim olduğunun sırf bu olaydan bile anlaşılabileceğini belirtirken, "Yani o kadar senedir iyi kötü bi komşuluğumuz, yüz yüze bakmışlığımız var. Onda birazcık insanlık olsa, 'yahu yeter, bu adamların Dışişleri Bakanını daha fazla mahcup etmiym" diye düşünür, en azından 1 haftalığına sembolik bir şekilde bile olsa giderdi. Sonra istiyorsan geri gel yine otur koltuğuna. İşte bu kadarını bile düşünemeyen bir insandan bahsediyoruz. Daha ne diyim ben, yazıklar olsun" diyerek Suriye Devlet Başkanı'na bir kez daha sert mesajlar gönderdi.
Suriye politikasında değişiklik sinyali
Yaşanan süreçte Bakanlık olarak kendilerinin de bir takım hatalar yapmış olabileceklerini söyleyen Davutoğlu, "Dikkat ederseniz çevremizde devlet başkanı değişmeyen tek ülke Suriye kaldı nerdeyse. Şimdi düşününce, kendi haline bıraksak ülkenin sorunlarından illalah diyecek, ekonomik kriz mriz derken zaten kendiliğinden gidecekti belki adam. Belki o da inada bindirdi bi noktadan sonra..." sözleriyle samimi itiraflarda bulunurken, "Bundan sonra 'Esed kesinlikle gitmez, delikanlıysa o koltuğu bırakmaz' gibi bi söylem benimseyebiliriz. Bilmiyorum, şu an tamamen sesli düşünüyorum..." sözleriyle de önümüzdeki dönem Türkiye'nin dış politikasında bir takım köklü değişiklikler olabileceğine işaret etti.
"Kazık çakacak değil ya"
Beşşar Esad'ın şu ya da bu şekilde gitmesinin artık dış politikadan falan çıkıp kendisi için kişisel bir mesele haline geldiğinin de altını çizen Davutoğlu'nun "Sırf bu yüzden son 1 senedir yediğime içtiğime daha fazla dikkat ediyorum. İnat olsun diye ondan fazla yaşıycam. Nasılsa bi gün eceliyle de olsa gitmeyecek mi bu adam? İşte o zaman çıkıp göğüsümü gere gere 'ben söylemiştim' demek için hayatta kalıcam. Andolsun yapıcam bunu" sözleri üzerine büyük bir alkış fırtınası koparken, kalabalık davetli grubu salonu "kazık çakacak değil ya!" sloganlarıyla inletti.
Alkışlara elini kalbinin üzerine götürerek teşekkür eden Davutoğlu, son olarak şu sözlerle konuşmasına son verdi:
"Yine de gönül ister o kadar uzun sürmesin bu iş arkadaşlar. O yüzden hepinizden çok rica ediyorum ne yapıp edip ben hala bakanken gönderelim şu adamı. Çünkü ben tanıyorum bunu, yarın ben bakan olmam benden sonraki arkadaşım gelir, Ali gelir, Veli gelir bu koltuğa. Allah biliyo ya bu Esed tam da o gün gider. Ondan sonra Veli gönderdi olur, Ali esed'in defterini dürdü olur. En çok da ona üzülürüm ben. Davutoğlu isminin bi 'Esed'i yollayan bakan' olarak anılması var, bir de ucuz fanila markası ismi gibi hatırlanması var. Gözünüzü seveyim bana bunu yapmayın..."
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et