FIFA 2014 Dünya Kupası - B Grubu
İspanya
Barceolana ve Real Madrid yüzünden herkesin “Ooo İspanya süper ya” yanılgısında olması bu kupada da en büyük kozları. Rakip, Messi’nin Ronaldo’nun falan başka milli takımlarda oynadığını anlayana kadar 2012'de Avrupa Şampiyonu oldular, durumu idare edebilirlerse burada da en azından bir çeyrek final görürler. En büyük dezavantajları ise tam da dünya kupası öncesi istifa eden kralları. Takımdaki pek çok oyuncunun “lan sene 2014, bizim başımızda hala kral varmış niye söylemiyonuz?” hissiyatı yüzünden şu aralar milli kimliklerini sorguladığı basına sızan bilgiler arasında. Ayrıca o kral da dünya kupasına kadar bekleyemedi ya, otursun derdine yansın. İstifayı olası bir milli takım hezimeti sonrasına sıkıştırıp “başarısızlığın sorumlusu benim” diye görevi bıraksaydı, global düzeyde şahane bir espri ile finali yapmış olacaktı… “İspanya’da başarısızlığın faturası Kral’a kesildi”… Neyse sağlık olsun…
Hollanda
Rakipleri üzerinde yarattığı “oo Hollanda, Red Light falan ehehe… artık bavula mavula sıkıştırır bize de getirirsin bir şeyler” havası en büyük artısı. Bugüne dek sırf bu gevşekliğe kapılan kaç takımı perişan ettiler belli değil. Onun dışında Hollanda futbolu deyince akla hala 30 sene önceki Gullit’li Rejkard’lı o efsane kadro ve 20 sene önceki Ajax modeli geliyorsa bu takımdan pek birşey olmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Ballı bir gruba düştüklerinden büyük ihtimal gruptan çıkarlar ama görüp görecekleri de o olur…
Şili
Biçimsiz, eciş bücüş bir ülkeye sahip olmanın acısını katıldıkları her turnuvada çekiyorlar. Yani… heralde çekiyorlardır, çekilmeyecek gibi değil çünkü. Bir de 1-2 sene önceki maden faciasından sağ kurtulan madencileriyle Braveheart tadında bir tanıtım filmi çekmişler milli takım için. O da ayrı bir gaza getiriyor insanı. Ülkenin şekline acıyan ve madencilerin “yıkılmadım ayaktayım” duruşuna saygı duyan epey bir insanın kalbi bu kupada Şili ile atacağından “gönüllerin şampiyonu” ünvanının en büyük adayı. Lakin bu dandirik ünvan dışında futboluyla alakalı olarak tek söyleyebileceğimiz şey, Ivan Zamorano. Fazlasını diyebilen varsa buyursun, dükkan onun…
Avustralya
Avusturalya deyince insanın aklına, içinde kanguru, sörf, Kylie Minogue, Mad Max serisi, aborjinler ve Türkiye’den her sıtkımız sıyrıldığında bu ülkeye yapacağımız vatandaşlık başvurusu gibi bir sürü şey olan uzun bir liste geliyor ama gelin görün ki bu liste içinde futbol yok. Kimle oynadılar, nasıl buraya kadar geldiler bilmiyoruz. Bir ihtimal rakipleri bunları Avusturya ile karıştırıp yanlış maça çıktılar, bunlar da 3-4 hükmen galibiyetle falan… Sesli düşünüyoruz şu an… Neyse, yine de yarın öbür gün hakkaten bu ülkeye yerleşecek olursak en azından bir halı saha bulma ihtimali bizi sevindirmiyor değil…
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et