Geçen Yıl Digiturk'u Satın Alan Katarlı beIN Grubu, Türkiye'nin En Çok Küfredilen Şirketinin Kendilerine İtelendiğinden Şüphelenmeye Başladı...
Yaklaşık 1 yıl önce Digiturk'ü satın alarak Türkiye piyasasına giriş yapan Katar merkezli beIN Medya Grubu, gerçeğe yavaş yavaş da olsa uyanmaya başladı. Türkiye'nin en fazla şikayet konusu olan ve 7'den 70'e herkesin haklı nefretini kazanmış şirketlerinden birinin kendilerine itelendiği yönünde ciddi şüpheleri olduğunu açıklayan grup, "Kardeş kardeşe bunu yapmaz, yapmamalıydı" ifadeleriyle sitemlerini dile getirdi.
Bu öğleden sonra bir basın toplantısı düzenleyen beIN Media Group Türkiye Direktörü Hassan Al-Khelaifi, "Satın alırken bize 3 milyon aboneleri olduğunu söylediler ama 3 milyonunun da şirkete gece gündüz lanet okuduğundan bahsetmediler" derken, dünya kadar parayı her gün analarına bacılarına küfür yemek için vermiş olduklarına hala inanamadıklarını kaydetti.
"Global düzeyde etkilendik"
Digiturk yüzünden aldıkları beddualar nedeniyle grubun diğer şirketlerinde de bereketin kaçtığını iddia eden talihsiz direktör, "Hastalıktan, kazadan başımızı kaldıramaz olduk. Türkiye'de nasıl bir lanet okunuyorsa geçen ay 2 kere New York'taki ofisimizi su bastı. Gökdelenin 38. katındaki ofisten bahsediyorum. Hong Kong'daki büromuz da salgın hastalık yüzünden 1 aydır kapalı" sözleriyle 1 yılda gelinen durumu aktardı.
Al-Khelaifi, en çok da böyle bir kazığı dost ve kardeş bildikleri Türkiye'den yemenin kendilerine dokunduğunu belirterek şöyle devam etti:
"Şimdi doğruya doğru, 'yere köpek işese yayın kesiliyor' diye baştan dürüstçe söylediler ama her yerde teknik servisleri olduğunu da belirttiler. Müşteri memnuniyetimiz üst seviyede dediler. Teknik servis var evet fakat sadece telefon numarası olarak var, içinde insan yok. Ben bile iki defa arayayım dedim, üçüncüde 20 dakika şirketimizin cingıl'ını dinledikten sonra küfür edip kapattım. İnsan kendi şirketinin cingıl'ına küfür eder mi? Bizi bu duruma getirdiler işte."
Eski yönetimin hakkını teslim etti
Şirketin doğru yaptığı tek şeyin abonelikten çıkışı neredeyse imkansız hale getiren prosedürler olduğunu söyleyen Al-Khelaifi, "Bunca şikayete rağmen nasıl hala bu kadar abonemiz var derken keşfettik onu da. Allah var o işi güzel oturmuşlar zamanında. Bir kere girdin mi çıkana kadar nerdeyse Anayasa Mahkemesi'ne kadar gitmek gerekiyor." sözleriyle şirketin eski yönetiminin de hakkını teslim etti.
Son olarak birileri kendilerini en baştan uyarsa hiç bu işe girmeyeceklerini ifade eden Al-Khelaifi, "Para mı lazımdı? Biz yine verirdik o parayı. En kötü gider başka bir şirketi satın alırdık. Mesela Metro Turizm'i çok övdüler bize" derken, ilerleyen günlerde Digiturk'ü satıp taşımacılık sektörüne girebileceklerinin de sinyallerini verdi.
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et