MEB, Otistik Çocuklara Din Dersi Konulmasıyla İlgili Eleştirileri Yanıtladı: "Ezberleri çok kuvvetli"
Otizmli çocukların eğitim merkezlerinde uygulanmak üzere hazırlanan yeni ders çizelgelerine bir saatlik zorunlu din dersi konulmasının ardından başlayan tartışmalara, Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu'ndan yanıt gecikmedi. Kurul sözcüsü Şefik Elibol, bir özel eğitim merkezini ziyareti sırasında yaptığı açıklamalarda otizmin aslında biraz da manevi boşluktan kaynaklandığının üzerinde dururken, verilmesi planlanan din dersleri ile otizmli çocukların günlük hayata entegrasyonunda büyük aşama kaydedeceklerini belirtti.
"İntegrali çözen, dinini de gayet güzel anlar"
Ankara, Çankaya'daki bir özel eğitim merkezini ziyaret eden ve buradaki çocuklara çeşitli hediyeler veren Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Sözcüsü Şefik Elibol, burada otizmli çocuklara zorunlu din dersi verilmesi ile ilgili getirilen eleştirileri de yanıtladı.
"Otistik çocukların din kadar komplike soyut konuları algılamaları mümkün değil" iddialarını sert bir dille yalanlayan Elibol, "Kimse 'Bunların kafası soyut konulara basmaz' gibi komik savlarla karşımıza çıkmasın. Yeri geliyor bilmem kaç kutu kibriti 2 saniyede sayıyor, işlerine gelince çatır çatır kafadan üç katlı integral çözüyor bu çocuklar. Doğru bir yaklaşımla tarihini de, dinini de gayet güzel öğrenir." sözleriyle, bakanlık olarak otizmli çocuklara sonuna kadar güvendiklerini ifade etti.
"Çocuklar zehir gibi"
Kucağına aldığı otizmli bir çocuğu örnek vererek açıklamalarına devam eden Elibol, "Görüyorsunuz işte. Bu yavrularımız bugüne kadar... bir saniye evladım... Bugüne kadar... Yani işte, aslında her şey ortada. Din eğitimi verilmeyince ne yazık ki tek bildikleri, ısırmak, tükürmek, tırmalamak. Çocuk geçiyor çamaşır makinesini karşısına, saatlerce onun dönmesini izliyor. Niye? Manevi boşluktan biraz da tabii. Halbuki zehir gibi kafaları var... Hocam şu çocuğu alır mısınız? Galiba üzerime... evet..." dedi ve ekledi:
"Soyutmuş, somutmuş, dini anlamaları zormuş falan hikaye. Bi iki tane Arapça cümle var, onları ezberleyince oluyor zaten bu iş. Biz de çok anladığımızdan değil yani. Din dediğiniz zaten biraz kalb ve biraz da Arapça sözcük ezberleme kabiliyetiyle ilgilidir. E malum, bu evlatlarımızın kalbi temiz maşallah. 'Yağmur Adam' filminde de gördük, muazzam bir ezber kabiliyetleri de var. Aynı sözcükleri ve hareketleri saatlerce hiç usanmadan tekrar edebilme yetenekleri de, dini vecibelerini yerine getirme konusunda ne kadar meyilli olacaklarını ispatlıyor. Bakanlık olarak çok fazla zorluk yaşayacaklarına inanmıyoruz açıkçası. Ha diyelim yaşadılar, orada da öğrenci suçu biraz kendinde arayacak artık..."
Eleştiriler maksatlı
Haftada 1 saat beden, 1 saat din dersi ile ilgili olarak yapılan eleştirileri ise maksatlı bulduğunu kaydeden Elibol, "Bir defa namazdan daha güzel bir spor olabilir mi? Vücuttaki bütün kasları çalıştırıyor neredeyse. Ayrıca 2 saat beden varken ben bizzat gittim yerinde tetkik ettim; koşarken kafasını gözünü yaran, dengesini kaybeden çocuk sayısına inanamazsınız. Bir tanesini hiç üşenmeden seyrettim, tam 2 saat boyunca bir duvarın dibinde oturmuş sallanıyordu yavrum. Ha biz demiyoruz ki bu çocuk sallanmasın. Madem onun da öyle bir tabiatı var, sallansın. Sallansın ama, sallanırken bir yandan iki hu çekse, üç zikir getirse; bunun kime ne zararı olabilir?" diyerek, sitemde bulundu.
Ayrımcılığa sert tepki
Açıklamalarının sonuna gelirken, oldukça duygulandığı ve gözlerinin dolduğu gözlenen Talim Terbiye Kurulu Sözcüsü Şefik Elibol, açıklamalarını şu sözlerle noktaladı:
"Kimsenin bu çocukların inancını doyasıya yaşama hakkını engellemesine müsaade etmeyiz. Bu yavrularımızın kalbinde Allah aşkı, aklında Hakk'ın yolu olup olmadığını biliyor musunuz? Sordunuz mu? Sırf doğru düzgün derdini anlatamıyor diye hiçbir çocuğumuza bu şekilde baskı uygulanmasını doğru bulmuyoruz. Şunu dost, düşman herkes bilsin: Böylesi bir ayrımcılığa hiçbir şekilde tolerans göstermedik ve de göstermeyeceğiz..."
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et