Psikiyatristler Uyarıyor: "Kekin, çikolatanın fetiş objesi haline gelmesi sağlıklı bir akıl durumu değil..."
İstanbul'da dün 29'uncusu düzenlenen Türk Psikiyatri Derneği Olağan Değerlendirme Kongresi'nden, toplumda çikolata, kek, dondurma ve benzeri bazı gıda ürünlerine yönelik duyulan sapkın ve aşırı hislerin dizginlenmesi için acil bir önlem paketi hazırlama kararı çıktı.
"Psikologlarla tek farkımız: Biz ilaç yazabiliyoruz, onlar yazamıyor" gündemiyle toplanan Türk Psikiyatri Derneği'nin kongresinde, Doç.Dr. Ersin Özbükey'in gündem dışı yaptığı konuşma, yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.
Konuşmasında toplumumuzun karşı karşıya kalmış bulunduğu güncel bir tehlikeye dikkat çeken Özbükey, belli bazı markaların çikolata, kek, gofret gibi çeşitli ürünlerine insanlık dışı bir sevgi ve aklını kaybedecek kadar bağlanma durumunun, günümüzde bir psikiyatrik hastalık olarak tanınacak yaygınlığa ulaştığını ifade etti.
"Gençlerimiz ünlüleri örnek alıyorlar"
Özbükey, "Hepimiz akşamları ailelerimizle oturup televizyon izlerken bilumum çikolata kek reklamına maruz kalıyoruz. İnanın o reklamlar çıktığında ben utanıyorum. Çikolata kek reklamı başladığında ya kanalı değiştirmek, ya da hanımla başka bir konudan söz açıp televizyonun sesini bastırmak zorunda kalıyoruz." derken, "Bilhassa gençlerimiz televizyondan sinemadan gördükleri şeylerden çok fazla etkileniyorlar. Reklamlarda çikolata kek yiyen ünlüleri starları görüp, o ne yapıyorsa aynısını yapıyor. Sekiz yaşındaki oğlumu yatağında ımmmmm, ummmmhhh, mhhh gibi inildeyerek kek yerken yakaladığımda ne yapacağımı bilemedim, elim ayağıma dolaştı." sözleriyle bu reklamların Türk aile hayatına verdiği zarara dikkat çekti.
"Reklamcılar daha hassas olmalı"
"Bize gelen dosyalarını gösterebilsem aklınız şaşar. Kekleri paketinden çıkarıp vücudunun her yanına sürtenleri mi istersin, çubuklu dondurmayla çok afedersiniz halvet olmaya çalışan gençlerimiz mi yok, iş bu raddeye gelmiş durumda." sözleriyle durumun vahametini gözler önüne seren Özbükey, "Bu konuda reklamcılarımızın ve üreticilerimizin biraz daha hassas olması gerekiyor. Onlar da tabii ki ürünlerini satılsın diye uğraşıyorlar, ama kendi anaları bacıları o şekilde çikolata yese, lolipop emse ne yaparlar? Biraz empati lütfen." diyerek reklamcıları ve üretici firmaları bu konuda daha duyarlı olmaya çağırdı.
"Alt tarafı abur cubur"
Konuşmasında arkadaş gruplarının gençler üzerindeki etkisine de değinen Özbükey, "Çocuk kendine diyor ki, 'O keki yerken Begüm gibi kendimden geçip çığlıklar atmazsam arkadaşlarım beni dışlayacak', efendim 'Selin gibi ımmmlaya ıhhh'laya o dondurmayı yemezsem benlen kimse konuşmayacak'. Halbuki üç beş tanesi birleşip inleye inleye kek yiyen arkadaşlarıyla ölümüne dalga geçerlerse sorun ortadan kalkar. Daha çok sayıda olan kazanır, o yaşlarda öyledir. Unutmayın, atla deve değil bu. En nihayetinde abur cubur yiyorsunuz" sözleriyle konuşmasına son verirken, derneğin bu konuda ailelere ve gençlere yönelik hazırlayacağı önlemler paketini önümüzdeki haftalarda halka duyurması bekleniyor.
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et