Türk Futbolu’nda Fanatizmin Hüsranla Dolu Tarihi
Geçtiğimiz hafta bir grup Galatasaray taraftarının uzun bir süredir beklenen Sneijder transferinin gerçekleştiği haberini alarak gecenin 01.30’unda Atatürk Havalimanı’na gitmeleri gündemi oldukça meşgul etti. Saatlerce bekledikten sonra haberin yanlış olduğunu fark eden taraftarlar evlerine dönerlerken, olay da fanatizmin nispeten az hasarla atlatılan vakalarından biri olarak futbol tarihimize geçti. Düşünüp ibret alasınız diye bu hafta sizler için tarihteki benzer hüsran öykülerini derledik.
1967-1968 sezonunda Afyonspor'un 5. Şampiyonluğunu kutlayan taraftarlar şehri bayram yerine çevirdiler. Bu olaydan sonra Afyonspor'un hiçbir zaman şampiyon olmadığını belediye hoparlöründen duyuran valilik, şehirde haşhaş ekimine de ciddi sınırlamalar getirdi.
Afyonspor taraftarlarının şampiyonluk coşkusu...
1976-1977 sezonunda "Deplasman nedir ki? Yollar bize memleket ulan!" diyen Edirnespor taraftarları, Erzurum deplasmanı için yola koyuldular. Edirnespor taraftarları Erzurum’a varamadan, takım kalan maçlarını tamamlayarak ligden düştü. "En azından 2.ligi izleyelim" diyerek rota değiştiren Edirnesporlular’ın halen tam olarak nerelerde oldukları bilinmiyor.
1980-1981 sezonunda Türkiye'nin ilk karton koreografisini yapmak isteyen Adana Demirspor taraftarları, organizasyondaki bir karışıklık neticesi yanlışlıkla "Adana'da devrim süper!" yazdılar. Eylem yaptıkları sanılan taraftarların tamamı, sıkıyönetim idaresi tarafından tutuklanarak Metris Cezaevi’ne gönderildi. 4 yıl kadar sonra cezaevinden çıkan taraftarlar, içeride aldıkları ideolojik eğitimle devrimci mücadele saflarına katıldılar. Adana Demirspor tribünlerinde bu gelenek halen devam ediyor…
1986'da Meksika'da düzenlenen Dünya Kupası’nda gördüklerinden etkilenerek Türkiye'de bir derbide ilk kez yüzünü boyayan Ali Tunfaz, dönemin koşullarında ülkemizde yalnızca yağlı boya bulunması sebebiyle maçın ardından tinere yatırıldı. Tunfaz, bugün halen Taksim'in arka sokaklarında yarısı hafif siyah suratıyla tiner çekerken görülebilir...
1988’de fanatik Beşiktaş taraftarı Başar Uzun, dünyaya gelen üçüz çocuklarına Metin-Ali-Feyyaz adlarını verdi. Zorlu bir ergenlik dönemi geçiren 3 genç kız, hala futboldan ve babalarından nefret ediyorlar...
1990-1991 sezonunda takımlarının yaptığı kampı ziyaret ederek futbolculara baklava ikram etmek isteyen 3 genç, Belgrad ormanlarında koşu yapan takıma yetişemeyerek kayboldu. Haftalar sonra ulaşılan Haldun Lekterci, bir süre baklavalarla idare ettiklerini ancak sonunda arkadaşlarını yemek zorunda kaldığını itiraf etti. Lekterci, şehre dönüşünde tribün lideri yapıldı
Haldun Lekterci, rakip takımların korkulu rüyası...
1992-1993 sezonuda "Türkiye’nin gururu, Avrupa’nın fatihi, biricik canımız kanımız her şeyimiz Galatasaray'a Kırklareli Babaeski Cankardeşler Kıraathanesi'nden gönül dolusu sevgiler - Mehmet, Kamil, Şenol, Fazıl, Edip, Öztürk" pankartının yapımı esnasında boyadan zehirlenen 6 taraftar hayatını kaybetti. "Anma amaçlı pankart mı yapsak?" düşüncesi çok takdir toplayamadı
1998-1999 sezonunda Trabzonsporlu oyuncular, Organ Bağışı Haftası'na denk gelen bir mücadelede sahaya "Organlarımızı bağışlayalım" yazılı pankartla çıktılar. Pankarttan etkilenen Trabzonsporlu taraftarlar, kestikleri böbrekleri 61. dakikada sahaya yağdırdılar. Kan kaybı ve enfeksiyon nedeniyle hayatını kaybeden 26 taraftarın geri kalan organları da aileleri tarafından bağışlandı...
Taraftarlar, böbreğini bağışlamak istemeyen bir arkadaşlarını ikna etmeye çalışırlarken...
2002-2003 sezonunda Beşiktaşlılar tarafından hazırlanan İspanyolca "Korkak Tavuk Ortega" yazılı pankartı bilmeden içeri sokan Fenerbahçeli İlker Serbil, 4 yıl kadar tribünlerden uzak kalarak İspanyol Kültür'e gitti. Serbil, çeşitli yayınevlerine yaptığı Gabriel Garcia Marquez ve Cervantes çevirileriyle adından söz ettirmeye devam ediyor.
2005-2006 sezonunda bir gol sevinci esnasında ön sıralara doğru fırlayan Ferit Canal, kimse tarafında tutulmayınca hiçbir engele takılmadan 37 sıra boyunca düştü. Kulübedeki Müfit Erkasap'a çarparak ancak durabilen Canal, bitkisel hayattaki 7.yılına girdi.
2008-2009 sezonunda çok sevdiği Servet Çetin'i öpmek üzere güvenlik görevlilerini atlatarak sahaya dalan Galatasaray taraftarı Alper Çankulu, Servet’in sümüğü altında kalıp boğularak feci şekilde can verdi.
(Temsili resim)
2010-2011 sezonunda tribündeki kaşkol şov sırasında gaza gelip hızla elindeki kaşkolu sallayan bir taraftar, İnönü Stadı’ndan havalanarak Üsküdar Doğancılar Parkı’na güvenli iniş yaptı.
2012-2013 sezonunda saçlarını Stoch gibi kestiren Fenerbahçeli Can Doğanay'ın (14) eve girmesiyle tokadı yemesi bir oldu.
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et