Evliliğin İlk Yılını Kazasız Belasız Atlatmak İçin Bilmeniz Gereken 5 Temel Kural
Allaha şükür nikah kıyıldıktan sonra evlilik cüzdanını görmemiş gibi sallayan o kekomançi gelinlerdenim. O yüzden gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki evlilik tam benim kalemim. Şimdi size engin tecrübelerimden yola çıkarak evliliğin kalay çağı olan 1. yılını nasıl huzurlu geçirebileceğinizi anlatacağım.
1- Kesinlikle çocuk yapmayın
Eve haciz gelmiş gibi mobilyasız salonlarda, sehpasız odalarda yaşamak istemiyorsanız çocuk yapmayın. Neymiş efendim bıdıcık emeklerken kafasını sivri köşelere çarparmış. Ama canım o kafasını çarpmasın diye sen neden 2 yıl keşiş gibi bir kilimin üstünde yaşıyorsun? Bu mu çözümün? Vizyonun bu mu? Ayrıca çocuk yapıp, saatlerce çocuğun kakasından, salyasından konuşan libidosu yerlerde çiftlere döneceğinize, dünyayı gezin, evinizde harika partiler verin, cemiyette parmakla gösterilin. Bakıcı parası, gymboree kirasına girmiyorum bile. Çocuk yapmayın paranız cebinizde, kocanız yanınızda kalsın.
2- Evli çiftlerle görüşmeyin
Dünyanın en sıkıcı şeyi evli çiftlerle görüşmektir. Bir araya gelince anlatılan gerzek anılar, asla gidilmeyecek dörtlü tatil planları, 1558 kere izlenen düğün DVD'si ömür tüketir. Öve öve bitirilemeyen düdüklü tencere, nevresim takımı, havlu kenarı, duşakabin modeli sohbetleriyle kulağınızdan kan gelsin istemiyorsanız evli çiftlerden uzak durun. Boşu boşuna kendinizi "Yahu ben üç ay önce kayak yapmaya Bulgaristan'a giden insandım, şu an şube müdürü Müge hanımın kocasının mangal maceralarını dinliyorum!" diye hırpalamayın. Zaten aynı anda pijamasını giyen, cumartesi akşamı evde oturup mandalina yiyen, alışverişe el ele Bim'e giden insanlarla ne paylaşabilirisiniz Allah aşkına!
3- Mümkün mertebe yemek yapmayın
Böylece hem kocanız beklenti içine girmez hem de aza tamah etmeyi öğrenir. Örneğin acıkınca bir pudingle doyup, pizza krakerle açlığını bastırarak, survivora katılacak kadar açlıkla terbiye olur. Ayrıca yemek yapmazsanız evli çiftleri yemeğe almak zorunda da kalmazsınız. Böylece, her gelene evinizi Masumiyet Müzesi gibi gezdirip; "Ay gardolaplar harikaymış nerede yaptırdınız?" ya da "Yalnız kombi baya iyi ısıtıyormuş ne kadar fatura geliyor?" gibi akıl dolu sorularla gençliğinizi soldurmazsınız.
4- Birlikte oyun oynamayın
Evliliğin 1. yılında insan birbirini daha iyi tanıyıp, zaaflarını daha yakından görür. O yüzden ne yaparsanız yapın asla o yuvaları dağıtan grup oyunlarını eşinizle oynamayın. Oynarsanız da sakın aynı takımda olmayın. Hele çiftlerden biri biraz hırslıysa; birbirinin gözüne terlik atan mı dersin, greyfurt sıkan mı dersin... Bir Monopoli uğruna Ya Rab ne ocaklar sönüyor! Herkesin içinde birbirine, "Ay Aytekin ne malsın ya!", "Kızım herkesle düet yapan herif diyorum, parkta seni kovalamıştı diyorum, Sinan Akçıl diyorsun hala ya!" diye çemkirenlerden olmak istemiyor ve uzun yıllar yüz yüze bakabilmeyi diliyorsanız, Tabu oyunu sizin için bir tabu olsun lütfen.
- İlk buluşmamızda içtiğim kahvenin geldiği ülke diyorum ya? Nası hatırlamazsın ya? - Lan 4 sene olmuş!
5- Bekar arkadaşlarınızla görüşün
Gece 3'de evinize gelip kusan, 4 kızı aynı anda idare eden, her ayrıldığı sevgilisinden sonra dünya yanmış gibi dertlenen tek tabanca arkadaşlar candır can. Bekar arkadaş bir plazanın 58. katındaki partiyi de bilir, tren garında yapılan defileyi de. En hip mekanları, pornosu çıkan sanatçıları, en yeni applicationları ilk ondan duyarsınız. Teklifsizdir. Pazar akşamı don paça otururken eve dalar, sabah 6 ya kadar L koltuğa yayılıp dedikodu yapar, yemek hizmet beklemez, kuru ekmeğe salça sür ses etmez, nereye çağırsan gelir, bonservisi elindedir, güler, eğlenir, akıl vermez huzur verir daha ne olsun.
Geri kalanı için, bkz: http://ayseninbavulu.blogspot.com.tr/
(aysenin bavulu Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et