Kim Olduğunuzu Bir de Bizden Öğrenin: İzlediğiniz Diziden Karakter Analizi...
İnternette çözdüğü bir milyon testten sonra hala nasıl bir karakteri olduğunu netleştiremeyenler, ruh ikizi facebook listesindeki en denyo tip çıkanlar, Fringe'ın 3 sezonunu 2 gecede bitirmekle övünenler ve kredi kartı borçluları dikkat! Bu yazı sizi ilgilendiriyor...
Yeterince insan toplandı di mi? Hah tamam, o zaman esas konuya gelelim. Bu hafta izlediğiniz diziden, dizilerden nasıl bir karakteriniz olduğu hakkında ahkam keseceğiz. Neden? Çünkü hepimiz dizi seviyoruz. Ezel’i bitirip, üstüne 3 bölüm de Friends patlatan bir ırkın ahfadıyız. Çünkü izlediğimiz yetmiyor bir de durmadan dizi konuşuyor, yeni tanıştığımız birine ne izlediğimizi anlatıyor, onun ne izlediğini merak ediyoruz. Çünkü izlediğimiz diziler bizim kim olduğumuz hakkında bir yığın şeyden daha sağlam fikirler veriyor (Bundandır böyle Karagül izleyip ortamlarda Hannibal deyişimiz...). Neyse işte bir sürü sebep var yani. Hadi, lafı daha uzatmadan başlayalım aşırı bilimsel kişilik analizimize...
1. Game of Thrones
Koca sene boyunca bekleyip 10 bölümde bitiveren bu diziyi seviyorsanız acı çekmekten hoşlanan, mazoşist bir yapınız var demektir. Dizinin fanatikleri arasında yaygın olan spoiler vereni bıçaklama, tırnaklarını sökme, kazığa oturtma ve üzerine benzin döküp yakma arzusu ise içinizdeki şiddet duygusunun bir dışa vurumundan ibaret. Velhasıl acı çekmeyi/çektirmeyi seven sadomazoşist eğilimli bir insan olduğunuzu söylemek zor değil (evde henüz kırbaç ve kelepçe gibi nesneler yoksa tek sebebi nereden temin edeceğinizi bilmiyor olmanız büyük ihtimalle)... Annesini kucakladığı gibi götüren ejderha sahnesinde gözleriniz doldu ise tebrikler, regl olmak üzere olan genç bir kızsınız. Değilseniz de, bu hoyrat dizi sizin minnoş kalbinize göre değil. Oturun Friends'in 300. tekrarını falan izleyin...
Şeklen de bunlara yakın bi şeyseniz sıkıntı yok aslında...
2. Pepe:
Ya çocuğunuzla izleye izleye kafa gitmiş, şarkısıydı türküsüydü derken bağımlısı olmuşsunuz ya da Kıraç’ın karısının her şeyi seslendirmesi gibi, siz de hayatınızdaki her şeyi kendiniz kontrol altına almaya çalışıyorsunuz. Eğer 2.'siyseniz yapmayın böyle, atmayın içinize...
IT'S HANIMEY BITCHES!
3. Entourage
"Bizim arkadaşlarımız 'Kanka bende nakit yok, sen ver ben sana çekince veririm.' derken, milletin ortamlara bak" diye iç geçirmek için ideal bir yapım olan Entourage'ı seviyorsanız hedonist ya da daha bilinen adıyla sefa pezevengi bir insan olma ihtimaliniz yüksek. Ayrıca libidonuza da bir hey maşallah çekmek isteriz. Dizideki karakterler içinde Ari'ye karşı bir yakınlık hissediyorsanız aynı zamanda hırslı ve kaypak bir insansınız demektir. Büyük ihtimalle zengin olacak ya da olmayı denerken kansere yenik düşeceksiniz...
4. Dexter
Eli kanlı seri katil dizisine bayılıyorsunuz diye sizi ötekileştirecek değiliz. Dexter’ın kendi adalet sistemi ve caniliği hepimizi sarmıştı vaktinde. Baba olunca çok bozdu, o ayrı. Gürültücü yan komşuyu, suratsız sevgiliyi, trafikteki hanzoyu streçleyip öldürme içgüdüleri uyandırsa da, Dexter sevmek en az onun kadar mantıklı olmayı ve güçlü bir adalet duygusuna sahip olmayı gerektirir. Sizi sevdik, güzel insansınız...
Gene de ortamlarda şu ifadeyi fazla uzun süre kullanmayın siz...
5. Orange Is The New Black
Sert insansınız, oturaklı insansınız o ayrı ama bu diziyi izlerken bir kere bile “Vay arkadaş, kadınlar hapishanesinde bu kadar oynaş, elleş oluyor mu?” diye düşünüp içi kımıl kımıl olmayan yoktur. Özenmeden izleyecekseniz, izleyin.
Bütün kızlar toplandık toplandık toplandık....
6. Cennet Mahallesi
Bu diziyi en son bıraktığımızda sabaha karşı 05:00 gibi tekrar bölümleri yayınlanıyordu. Hala öyleyse her şey bir kenara kronik uykusuzluk probleminiz var sizin canım. Vakit kaybetmeden aile hekiminize müracat edin...
7. House of Cards
Cennet ülkemizin sorunları yetmiyormuş gibi bir de Amerikan parlementosunun hırsları, sıkıntıları ile kendinizi meşgul edin, aferin. Frank Underwood’u “insan insanın kurdudur” diye kınaya kınaya izlemek, insanı fena hissettirmiyor aslında. Suratsız karısının dırdırından bıkmadıysanız, 3 sezondur asla alışkın olmadığımız tarz bir politika hala iliglinizi çekiyorsa, Frank’ın hırslarından siz de ziyadesiyle nasibinizi almışsınız demektir. Ne azimmiş arkadaş...
- Yarın velin okula gelsin!
8. Aşk-ı Memnu
Mutsuz sonlu biten tek Türk dizisi olma ünvanını hala koruyan bu diziden zenginlik, lüks, aldatma, kapı dinleme gibi konularda oldukça önemli dersler alındı (bkz: sevişmeyi Bihter Ziyagil'den öğrenenen milyonlarca kadın). 5 sene geçmesine rağmen hala her gördüğünüzde ekrana kitlenip kalıyorsanız, hayalperest ve tutkulu bir insansınız. Eğer Firdevs Yöreoğlu'nu kendinize rol model bellediyseniz, onun kurallarını doğru uyguladıysanız da ikili ilişkilerde başarılı olmuş olma ihtimaliniz yüksek. Yaşlı ve zengin kocanızı six packli bir sarışınla boynuzlayacağınız en güzel günler en güzel geceler sizlerin olsun sevgili Aşk-ı Memnu hayranları...
Diziden kapıp kapabildiği objektife yüzük gösterme hareketi olanı da Allah bildiği gibi yapsın...
9. Lost
İki bölüm arası 8 ay süren, yayınlanan bölümde de hiçbir şeyin açıklanmayıp, üzerine 88 soru daha eklenen bu diziyi zamanında izlediyseniz şimdi peygamber sabrında, pammık gibi bir insan olmanız lazım. Dünyanın en çirkin finali ile hiçbir şey hissetmemeyi öğrendik, sinirleri resmen aldırdık. Güzel, çirkin, genç, yaşlı demeden bütün sevilen karakterleri öldüren dizinin yapımcıları bizi gerçek hayata baya sert hazırladı. Kişisel gelişimimize Lost’un en önemli katkısı ise: "Eğer düşen uçaktan kurtulursanız, avel avel pervanenin etrafında gezmeyin!"
10. Asmalı Konak
Her Türk kızının içindeki “bir kıroya vurulup, tası tarağı bırakıp köye yerleşmek” fantezisini zamanında uyandırmış olsa da, Seymen Ağa'nın etkisinden bir şekilde kurtulduk hamdolsun. Bu diziyi sevmek, biraz hayalperest olduğunuzun göstergesi. Ancak vurulduğunuz hanzo, hanlar hamamlar sahibi olsa bile siz de biliyorsunuz ki üç gün sonra sıkılıp latteli, crop top’lu hayatınızı özleyeceksiniz. Hayaller Seymen Aga, gerçekler “kimle yazışıyosun” diye gerginlik yaratan sevgili...
Seymen Ağa (Temsili değil)
11. Shameless
İzleyende, sevende de belli bir miktar genişlik ve "fuck the system!" ergensel isyankarlığı gerektiren bu diziden alabileceğimiz tek ders ise, şunların %1’i kadar gamsız olmayı başarırsak şahane hayatlarımızın olabileceği. Bu edepsiz aile “koy götüne rahvan gitsin” rahatlığını üzerinize biraz sindirebildiyse ne ala. Çocuk için kocanıza ananızı peşkeş çekmeyi kaptıysanız da, canınız sağolsun...
Shameless (Geniş Aile)
12. Kara Para Aşk
Hem Kara Para Aşk izliyor, hem de bunu ortamlarda çekinmeden söyleyebiliyorsanız ya süper şuursuzsunuz ya aşırı özgüven patlaması yaşıyorsunuz ya da her ikisi birden demektir... Kara Para Aşk ne mk?
13. Californication
Erkekler için “bu karılar bu adamda ne buluyor?”, kadınlar için “Ahh yok mu şu Hank gibisi?” dedirten güzide yapımın hastasıysanız iflah olmaz bir godoşsunuz. Bu kadar marjinallik bize biraz fazla gelebilir. Yine de yazan insan derdi, dönüp dolaşıp aynı aşka dönme ızdırabı çok da uzak değil bize. İnsanın içindeki tüm arsız duyguları harekete geçiren bu dizi, az biraz yoldan çıkasınız varsa sizi çoktan kendine benzetmiştir bile.
14. Hannibal
Ruh hastasının tekinin insan organlarından hazırladığı yemekleri iştahla yediği, yedirdiği bu sapıkça şeyi neden seviyoruz, neden izliyoruz, izleyen nasıl bir insandır bizim de pek bir fikrimiz yok açıkcası. Tek söyleyebileceğimiz, gıda olarak tüketmek dışında insanlarla-insanlıkla arasının pek iyi olmadığı. Topluma karşı genel bir "skeyim alayınızı" tavrı var sanki evet.. Neyse, “Kınama annecim, başına gelir” ekolünden gelen çocuklar olarak, Hannibal’ı da seveni de yargılamıyoruz. En nihayetinde insanız, bazı şeyleri çok da sorgulamamalıyız...
- Okundu di mi? Hadi Allah kabul etsin....
(pinkfreud Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et