Nanosüit İle Tahta Kapı Açamayanların Hikayesi: Geçmişten Günümüze Süregelen Oyundaki Trajikomik Mantık Hataları
En ilkelinden en grafik kartı emenine, stratejisinden FPS'sine kadar tüm oyunların ortak noktası; hepsinde az ya da çok gerçeğe aykırı, mantıksız bir şeyler olması. Bunların bazılarını oha mk diye karşılarken, bazılarını da o kadar kansıksadık ki sanki normali oymuş, öyle olması gerekiyormuş gibi gelmeye başladı. Bu hafta sizler için nerdeyse her oyunda bulunan kimi saçma halleri derledik...
1. Şehirlere bombalar yağardı her gece, biz sosisimizi satardık...
Bu gamsız satıcıları genelde rol yapma oyunlarında görürsünüz. Kendilerine NPC denir (Oyuncu olmayan karakter), oyunuzudaki görevleri arkada fon oluşturmaktır ve onlara müdahale edemezsiniz. Bu yüzden onlar da "madem adam yerine koymuyorsunuz, biz de sizi sallamıyoruz lan o zaman!" diye posta koyarak kafalarına göre takılırılar. Etrafta mermiler, bombalar uçuşur, bir yerler havaya uçarken dahi sosisini satar, ekmeğine bakarlar.
2. Günlerce savaşıp yemek yemeyen ve işemeyen doğaüstü karakterler
Bu hemen hemen her oyunda vardır. Oyuncular için bu artık bir mantık hatası değil sıradan bir şey haline gelmiştir. Karakterimiz 3 gün dağ tepe gezer, yaratık avlar, yeri gelir dünyayı kurtarır ama “2 dakika kenarda soluklanayım, bir işeyeyim, bir iki sandviç atayım” falan demez. The Sims'i bunun dışında tutmak lazım ama. Bir Sim’in çişi gelmeye görsün, hiç dinlemez olduğu yere bırakır...
3. Bir nesneyi almanın en kolay yolu onu sadece almayı düşünmektir…
Bir diğer mantık hatamız ise; yine hemen hemen her oyunda görebileceğimiz nesne tutma animasyonu. Yerde bir silah gördünüz ve onu almanız lazım. Eğileceksin, elin ona doğru gidecek, alıp geri kalkacaksın falan ohoo… Bunun yerine direkt yerde gördüğünüz silah artık elinizdedir. Bu durum, oyun yapımcısının “ekstra animasyon mu ekleyeceğim oraya? Ohoo çok iş” diyerek, üşengeçliği ile ortaya çıkmıştır. Hızlı yeme, ishal olursun çocuğum demiyor kimse tabii…
4. Yara alan bir karakterin saniyeler içinde yaralarını sarması.
Tamam bunun, bir nebze olsun, oyunun akıcılığı için olduğunu biliyoruz ama yine de oldukça enteresan. Hemen hemen her oyunda var. Karakter savaşırken yara alır, canı bir hayli azalır ve sonra saniyeler içinde canı eskisine döner. Mesela Fallout 4’de elemanın canı azaldığında, kendine şırınga ile iksir falan basıyor. Bir şekilde toparlanıyor ya da uyuyor. Uyumasına da razıyız. Çok saçma biliyoruz ama razıyız. Yeterki kendiliğinden yükselmesin can seviyesi.
5. Dünyaları taşıyabilen oyun karakterleri.
Siz hiç Fallout 4 oynadınız mı? Heh oynayın bi. Karakter oyunun başından sonuna kadar envanterine onlarca eşya, silah, yiyecek falan koyabiliyor. Önüne çıkan her canlıyı öldürüyor, sonra gidip onun giysilerine kadar her şeyini üzerine alıyor. Daha sonra kullanırsın tabi... Çok fazla eşya alınca üzerine, yürüme hızı biraz azalıyor. Allah'tan o özelliği var. Bu tip durumlar sadece Fallout’ta olmuyor tabii. Bugün pek çok oyunda hala bu akıl almaz kapasite durumları var. Diablo serisini de unutmayalım.
6. Top, tüfek, helikopter kullanmakta ne var? Mesele yüzmeyi bilmekte!
GTA Vice City oynayanları görelim. Karakter yüzsün diye hile indiriyordunuz değil mi? Sen koca helikopterleri sür, her çeşit silahı kullan, sonra gel denizde boğul… Bu hataları her oyunda görmesek de, bazı oyunlarda saç baş yolduran bir mantık hatası olarak karşımıza çıkıyor. Bir de Animus’u az gelişmiş Altair vardı. Adam donanımlı bir suikastçi, bir dövüş ustası, zeki ve çevik ama suya düşünce ölüyor… Tıpkı kendine kocaman bir dünya yaratmayı bilen fakat, suda bir merdiven olmayınca boğulan Sim’ler gibi. Yüzmeyi bilmek şart arkadaşlar.
7. Tek yumrukla arabaları havaya uçuruyor ama kilitli kapıyı açamıyor?
Bu durum pek çok oyunda karşınıza gelmiştir. Bir yandan da oyunun akışı bu, böyle kabul etmek lazım dediğiniz olmuştur. Crysis 3 oynayanlar bilir; Prophet üzerinedeki nano-suit ile inanılmaz hız, zırh ve güce sahipken, önüne çıkan kapıları açmak için Psycho’yu bekliyordu. Arkadaş, vursana tekmeyi dağılsın oraya buraya kapı! Hele Call Of Duty serisinde... Tek başına koca bir şebekeyi patlatırsın ama, Kaptan Price olmadan bir kapı bile açamazsın…
8. Futbol ya da basketbol maçlarında kimi tuttukları belli olmayan tribündeki karton taraftalar
2 boyutlu karton taraftarlardan yıllarca kurtulamadık. FIFA ya da PES, NBA yada NCL fark etmiyordu. Her yerde onları görebilirdiniz. Neyse ki son yıllarda daha gerçekçi taraftarlar yapılmaya başland fakat, hala değişmeyen bir şey var. Bu taraftarlar kimi destekliyor? Kendi sahanda maç yapıyorsundur fakat, her renkten t-shirt giymiş bir taraftar kitlen vardır. Dedikleri çoğu zaman anlaşılmadığı gibi, bazen de karşı takım gol attığında sevinme animasyonu devreye girer. Kalkıp joystick’i ekrana fırlatasın gelir. Ne?! Bursa’dan gol haberi mi var?!
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et