Star Wars: Güç Uyanıyor (Hadi son caps'leri alalım, bitiriyoruz Star Wars muhabbetini)
Çok yakın bir zaman önce, çok çok kalabalık salonlarda... Darth Vader başlıklı, Jedi yelekli, 3D gözlüklü insanlar sinemalarda toplanmış, dışarda ise spoiler şovalyelerine karşı amansız bir mücadele başlamıştır. Bu sırada Lucas, Disney ve BİM kazandığı paraları saymakta; Çağan Irmak, Nadide Hanım'a üniversite okutmaya çalışmaktadır... (Aşağı doğru inerken, yazılar da böyle uzaya akıyormuş gibi düşünün)
Star Wars: Güç Uyanıyor (Star Wars: Force Awakens) - 'Noldu şimdi galaksi? Kaç kaç bitti?'
En baştan söyleyeyim, yazıda bir miktar spoiler verildi. Ama zaten o kadarını Ekşi'den Twitter'dan, otobüs sohbetlerinden falan kapmış olman lazım şimdiye kadar, geçmiş olsun... Söz konusu spoiler'ı bir cümleyle verecek olursam: Han Solo ve Leia'nın oğlu Ben'in karanlık tarafa geçip Kylo Ren olması, bu git-gel akıllının aydınlık-karanlık arası gelir giderken babayı öldürmesi... Ohh, baştan verdim, rahatladım!.. Tüm dünya olarak şu cümleyi duymamak için tripten tribe girmemize ne gerek var? Eşşek kadar insanlar!...
Fragmanla başlayalım. Görmesini bilen gözler için nice spoiler'lar var:
İmparatorluk yıkılmıştı en son?
32 yıl önce Bölüm VI'da, Luke Skywalker, Han Solo ve Leia'nın önderliğindeki asiler İmparatorluğu çökertmiş; İmparator Darth Sidious tam kötülere yakışır şekilde 'Noooo' nidalarıyla yere çakılmış, bizim beyazlılar ateşin başında dans ederek kutlama yaparken kapatmıştık. Belli ki asiler 30 koca seneyi ateş başında mangal yapıp dans ederek geçirmiş: O arada senato işlevsiz kalmış, Karanlık Taraf 'İlkel Düzen' ismiyle yeniden örgütlenmiş, asiler de Leia komutanlığında Direniş hareketi kurmuşlar... Galaksi işte, iki dakika boş bırakmaya gelmiyor...
Mangal ateşi söndürmeye gelip galaksiyi yakan şuursuzlar
Yeni karakterler iş yapar mı?
Tek heceli yeni karakterlerimiz, sevilesi-sempatik insanlar: İlkel Düzen için çalışan FN-2187 kodlu bir stromtrooper'ken vicdanının sesini dinleyip Direniş'e geçen ve Finn adını alan siyahi ve komik bir arkadaş var. Çocukluğunu yaşayamamış (tam seçilmiş kişi olmalık) Rey isminde genç ve yetenekli bir kadın var. Tatooine'ye benzer, çöllü Jukka gezegeninde keşfedilmeyi bekliyor... Biraz da Poe var; Direniş'in en iyi pilotu ve Oscar Isaac canlandırıyor. Artık erimiş bir kafatası olarak aziz hatıralarda yaşayan Darth Vader'ın yerine ise torunu Kylo Ren, asıl ismiyle Ben Solo bakıyor.
Maske-i şerif
İşte Direniş'iyle, İlkel Düzen'iyle bütün bu karakterler, yeni tasarım hacıyatmaz droid'imiz BB-8'in içine konulan haritanın peşine düşecek ve Luke Skywalker'ın gizli yerini tespit etmeye çalışacak. Bakalım, edip de gidebilecekler mi? Giderlerse de önce kim varacak? Eğer görebilirsek, Luke Skywalker hala parlak suratlı mı? Onu bunu bırak da tüm galaksiyi, başka işleri güçleri yok gibi peşine düşürmeye utanmıyor musun? İlgi çekmeye mi çalışıyon sen?!
- Biri itfaiyeyi arasın lan!
Yeni ne var?
İlk serinin Han Solo'su, Leia'sı, Chewbacca'sı, Milennium Falcon'u, C-3PO'su ve R2-D2'sunu görmemiz hasret gidermeye yetiyor aslında. Ama yönetmen J. J. Abrams ('Lost bozdu'daki gizli özne) bununla da yetinmeyerek bol bol Bölüm IV'e gönderme yapıyor: Droid içindeki gizli bilgi, çöl ortasındaki nazlı seçilmiş kişi, ışık hızına çıkan külüstür Falcon, çeşitli yaratıklar bulunan konsept bar, Ölüm Yıldızı (şişmiş görmeyeli) ve Ölüm Yıldızı'nın olmazsa olmazı patlatmalık zayıf nokta... Obi-Wan'ın telepatik Güç'üyle stormtrooper keklemesini bile taklit ediyor ham Güç sahibi kızımız...
VII beklerken IV buçuk çekmiş yani Abrams delisi...
- Oha! Nasıl 600 lira ya bu oyuncak!
Birazcık daha itin dötüne sokayım: Filmin kısa süren karanlık, gizemli, flashback'li sahneleri ne kadar güzelse genel inandırıcılığı da bir o kadar zayıf... Galaksinin politik düzenine dair neredeyse hiçbir şey söylemeyerek entrikayı sıfırlamışlar. Soru işaretleri havada uçuşuyor: Senato ne işe yarıyor, bu senatoya kim bakıyor, Direniş'in yancısı mı bunlar? Meclis neden çalışmıyor, Sith olaylarını araştırma önergesini hangi kitapsızlar reddetti? Anca stormtrooper'lara Hitler selamı verdirerek dümdüz Nazi göndermesi yapmayı bilmişler; o kadarını biz de yapardık!
Direniş'in İlkel Düzen'le çatıştığı sahnelere lafım yok ama...
'Çıkan olaylarda biri Wookie olmak üzere 3 kişi gözaltına alındı'
Son cümlelerimi alalım: Genç kahramanlar arasındaki aşkı Açlık Oyunları seviyesinde yaşatarak, tesisatçı Finn'in eline ışın kılıcı tutturup savaştırarak ciddiyet namına bir şey bırakmamışlar. Lucas elini eyağını çekince (5 milyar dolara Star Wars haklarını Disney'e satmak) pek tadı kalmamış sanki... Neyse, izlenir mi izlenir...
Seriyi bilmeden Force Awakens'a giden izleyici (temsili)
Puan: Lucas'ın güzel hatrına 60
Sırada, ilginç bir tesadüfle, başkarakterlerinin güzel anneler olduğu, anneyle gidilesi filmler var. Kısaca geçelim:
Nadide Hayat - Su Ürünleri bölümünde bir Lütfiye Çıtır
Her sene sonu vizyona bir filmini sokmayı alışkanlık edinen Çağan Irmak'tan... Çağan Irmak, afişinde ismini gören seyircinin ağlamaya koşullanmasından bıkmış ki, bu sefer güldürmeyi seçmiş. Babaanne rollerinde çok gördüğümüz Demet Akbağ, Nadide (sonuna -Hanım eki gelir) isminde bir anane rolünde. Eşi öldükten sonra hayatını anlamlı hale getirmek gibi onurlu bir mücadele yürütüyor teyzem. Sonra af çıkıyor, yarım bıraktığı Su Ürünleri bölümünden devam etmek için üniversiteye dönüyor ve Caretta caretta peşinde bir araştırma gezisine çıkıyor.
Su Ürünleri Fakültelerinin kataloglarında gösterilen...
Aslında olan...
Üniversiteli tipler çok karikatürize! Hayat Bilgisi ve Arka Sıradakiler'deki yola gelmek için idealist bir öğretmen bekleyen serseri tiplere benzemişler. Bunlar, önce Nadide'yi beğenemiyorlar ama Nadide her fırsatta öğrencisine de akademisyenine de giydirince hizaya geliyorlar. Lafı yediremeyince "Sen bu sözlere evde çalışıp mı geliyorsun" şeklinde çamura yattıkları da oluyor. Hoş, kadının repliklerinin arkasında dört adet senarist var ama senaryo olmasa bile Lütfiye Çıtır'lıktan gelen bir deneyimi var Demet ablamın. Hazırcevaplığını esirgemez...
Konuşmalarıyla Mükremin Çıtır'ı her fırsatta döt eden Lütfiye Çıtır... Durduk yere özledim bak şimdi...
Son yorum: Birtakım eğlenceli sahneler var, doğrudur. Ama bir süre sonra sürüklemiyor film, dört kişi bir senaryoyu doğrultamamış gibi...
Puan: Olmuyooor, olmuyooor (Eski filmlerdeki yönetmen tiplemeleri tonunda)
Ma Ma - Filme böyle isim koymak lazım ki nasıl çevireceklerini bilemesinler
Penelope Cruz'un bir anneyi oynadığı, gebe olduğu kız çocuğuna ve rahim dışındaki oğluna çok iyi baktığı, aynı zamanda dışarıdaki tüm insanlara da analık yapmayı ihmal etmediği bir hikaye... MeMe kanseri olduğu için tek memesini alıyorlar, saçlarını da kazıyorlar ama onda hala anne enerjisi var... 'Bana mısın' dedirtemiyorlar. Yalnız dramı fazla abartılmış olabilir. Çağan Irmak bile mizah çekerken başka şeyler denemek lazım gelebilir.
Puan: Penelope Cruz oyunculuğu dışında 3'tür, 5'tir...
Lolo - Film ismi koyucuların kelimesinin bitmesi...
Bir ilişkinin halet-i ruhiyesini (Google'a bakmadan yazabilmek) sadece bir gün içinde yaşananlarla anlatan Before serisinde (Sunrise, Sunset, Midnight) tanıdık onu: Julie Delpy bu filmin yönetmeni ve başrolü... Kendisi Before'la büyük başarı yakaladıktan sonra, önceki filmlerin üstüne bir gün koyarak Pariste İki Gün, New York'ta İki Gün gibi güzel şeyler çekmişti. Lolo'da da orta sınıf ve orta yaş üstü bir kadının azıcık serserice bir adamla sevişmeye çalışırken 19 yaşındaki oğlu Lolo'nun buna karşı çeşitli tuzaklar kurmasını anlatıyor.
Hoop, yine geldik mi anneliğe...
Puan: Orta üstü
- 2 gün 3 gecelik bir aşk filmi işi var...
Kahin'in Kızı (Skammerens Datter) - 'Kahinlerin çocuğu musun yavrum sen'
İnsanların içini okuyabilen özel güçlere sahip anneyle kızının öyküsü... Aynı Güç'ten kızda da var, evet. Annesi Krallık tarafından bir cinayeti çözmek için kullanılmak istenince buna karşı çıkar ve karşı çıktığı için de zındanlara atılır. Bizim kız da durur mu; mistik hikayesini Star Wars'tan, görselliğini ve ortamını Game of Thrones'tan alan bir anne kurtarma macerasına girişir. Bu arada Krallığın geleceği de onun elindedir (Haa, seçilmiş kişi desene şuna).
Filmin konseptine yakışır bir şekilde Rey ve Arya Stark karışımı olan kahramanımız...
Serbest çağrışım: Sık sık dillendirdiği "Ben insanların içini bilirim oğlum" iddiası aklıma gelen güzel anneme de buradan selamlarımı yolluyorum...
Puan: Game of Thrones bölü 3
Anne, bu sefer kabuslara giriyor:
Gassal - Rerere, rarara, Gassal Gassal cimbombom...
Aşağıdaki fragmanda yazdığı gibi, korku filmi ve parantez içinde horror. Alper Kıvılcım, bu sene ikinci korku yönetmenliğini ve dördüncü korku senaristliğini Gassal ile yapıyor (Bi' korku dizisi projesi kokuları alıyorum). Bundan önceki filmi de en azından karakteri bir nebze yaratıcı olan Alkarısı idi (Şu karakterleri toplasan iki sezon çıkar bence)... Filmde, kabuslarına sık sık annesi giren ölü yıkayıcı Abbas'ı izliyoruz, izleyeceğiz...
Annenin yanına bir de baba koyunca, ortaya yılbaşında aile ziyareti çıkmış:
Mutlu Yıllar (Love the Coopers) - Hollywood'dan yeni yıl uyarısı
Yılbaşını ailesi yanında geçirmekten imtina eden gençler için bir gerilim sayılabilse de Hollywood'un klasik "Ailene sahip çık, kendini iyi hisset" filmlerinden. Maksat; Ramazan-Kurban bayramında annelerine gidenlerle özdeşleştirebileceğimiz üzere, Noel'i ailesiyle geçirecek yetişkinlerin başına gelen tersliklerle eğlenmek... Türkiye'de bu terslikler daha çok trafik kazası şeklinde falan oluyor, o da çok eğlenceli olmuyor haliyle...
Puan: Hoşgeldin 2016
Hadi şu animasyonun fragmanını da koyarak bitirelim... Uzaktan kumandalı Star Wars droidi isteyen çocuğu kandırabilirseniz götürün:
SONUÇ - Star Wars'tan sonra ne dedin?
Sonuç olarak bu haftanın sinemaseverleri Star Wars'a gidenler ve gitmeyenler olarak ikiye ayrılıyor. Gidenler ise beğenenler ve beğenmeyenler (ufff, gıcıklar) olarak ikiye ayrılıyor. E zaten Star Wars evreni de Karanlık sevenler ve Jedi yancıları olarak ayrılmış, yeni yıl öncesi şu kutuplaşmalara bi' son vermesek mi artık? Bu hafta başka çekici film de görünmüyor ki sistemde. Belki sevgiliyle gitmelik Lolo, belki anneyle gitmelik Nadide Hayat veya Ma Ma... Neyse, içimiz dışımız Star Wars oldu. Biraz kendisini özletmesi dileğiyle, görüşmek üzere...
(Not: Bu arada geç kalan yazı için de kusura bakmayın sevgili takipçiler. Fazlasıyla bahane gibi duruyor ama harbiden elektrikler kesildi lan (bi' faturayı ödemeyince mühürlemiş elektrik dağıtımcısı)... Kötü film dağıtımcılarından sonra bir düşmanım daha oldu böylece)...
-BİTTİ (Uyandı)-
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et