Aldatmanın Aşırı Bilimsel Analizi: Neden Yapıyoruz? Fıtratımız mı Çokeşli Yoksa Sadece Şerefsiz miyiz?
Aldatma beraber olduğu bir insan varken bir başkasına hallenmek, o başkasıyla gönül ilişkisi kurmak ve dahi yatakta yuvarlanmak anlamına geliyor. İlişkilerin bozulmasında en büyük etken, çeşitli hastalıklara davetiye çıkaran, aldatılanı hayattan soğutan aslında berbat ama yine de görece yaygın olan bu durumun nedenleri nedir? İnsanoğlu neden aldatır? Tek eşlilik insanın genetik kodlarında yok mu? Susam sokağında dediği gibi "Gün güneşli insanlar çok eşli" mi? Gelin beraber bakalım...
internette aynısından milyonlarca bulunan bu fotoğraflar yüzünden üçlü koltuktan
soğudum
Fareler ve insanlar ve diğer geni bozuklar...
Çok eşliliği ve aldatmayı anlamak için öncelikle doğadaki diğer canlılara bakmak lazım. Doğadaki tüm memelilerde monogami yani tek eşlilik oranı yalnızca %3. Bu kötü haber. Ama insan da tek eşli sayılıyor. O %3'ün içinde yani...
Yalnızca helaliyle hasbihal eden muhafazakar bir başka tür olan Tarla faresi
Bilim insanları fareler üzerinde araştırma yapmışlar. Tek eşli, tam bir aile babası olan tarla fareleri ile çok eşli taş üstünde ceviz kıran, birden çok hanım arkadaşıyla gününü gün eden dağ farelerini karşılaştırmışlar. Tek eşli olarak bilinen tarla farelerinde Vazopresin ve Oksitosin hormonlarının bol miktarda bulunduğu gözlemlenmiş.
Sonra aynı bilim insanları ''bu tarla fareleri çok sümsük biz bunu değiştirelim" deyip hayvandaki vazopresin ile oksitosin hormonlarını bloke etmişler. Ve güzelim halim selim fareler twitter fenomeni abiler gibi her bulduğu karşı cinse yazmaya başlamış. Bir anda çok eşli olmuşlar. Dur durak bilmeden aldatmışlar eşlerini. Daha sonra sonra bloke edilen hormonları tekrar verip eşleriyle ilişkiye girmelerini engellemişler. Hayvanlar, tek eşlilik hormonları tekrar gelince, ya eşimle olurum ya da bu önümdeki toprağa gider deyip kimselerle birlikte olmamışlar.
Ancak bu uygulamanın tersini dağ farelerine yapınca, yani o hayvanlara vazopresin ve oksitosin verince aynı sonucu alamamışlar. Dağ farelerinde bu hormonları algılayacak yani tam anlamıyla tek eşli yapacak reseptörleri de bulamamışlar. Alışmış kudurmuştan beter misali...
Reseptörlerin olmayışı (temsili)
"Ne yapayım Özge, yaradan böyle yaratmış :("
Evrimsel olarak erkeğin çok eşliliğinin türün devamı açısından avantajlı olduğunu varsayabiliriz. Şimdi erkek okurlarımız bu bilgiye yaslanıp soluğu pavyonda, barda almasın ama bütün memelilerde erkek yüzlerce olan tohumunu saçmaya meyillidir. Bu avantaj erkeği aldatmaya daha meyilli hale getirmektedir. Kadının ise tek bir yumurtası vardır ve bir kere döllendi mi yaklaşık 1 yıl yeni bir yavru doğuramaz. Dolayısıyla evrimsel getirisi belirgin değildir. Bu yüzden Kadının aldatması görece daha kompleks bir yapıya sahiptir. Yani erkek aldatırken daha çok seksin hazzının peşinden koşarken kadının aldatması daha duygusal tabanlı olabilir.
Aldatan kadın resmi marşı, since 1995
Ayrıca dopamin reseptörleriyle ilgili genler de tek eşli kalma konusunda belirleyicidir. Bu gen uzunsa kişiler aldatmaya daha meyilli olabilirler. Ancak daha çok erkekler aldatır demeyen çalışmalar da mevcut . Yapılan bir araştırmaya göre AVPRIA isimli gen kişiyi aldatmaya meylettiriyor ki bu da kadınlarda daha baskın. Bu araştırmayı yapanlar Kadın aldatma oranının %40 olabileceğini de söylüyor. (Feminist ve profeminist okurları sinirden zıplattığım son iki paragrafı burada bitiriyorum. Beni doyasıya gömebilirsiniz serbest...)
"Unutma sevgilim evliler de sevebilir, unuttuğu duyguları yeniden tadabilir"
Bir araştırmaya göre çılgın gibi aşık olduğunuz zaman beyindeki üç ayrı bölge çok şiddetli şekilde aktive oluyor. Bunlar seks, romantik aşk ve ilişkiyi sürdürme güdüsü. Bu üçü her zaman aynı anda aynı kişi için aktive olmayabiliyor. Yani biriyle uzun süreli beraberlik düşünürken diğeriyle sadece cinselliği düşünebiliyorsunuz. Uzun süren evliliklerde kaçamak yapılmasının sebebi bu olabilir. Hemen ikirciklenip partnerinize sarmayın. Çünkü her zaman böyle olacak diye bir kural yok. Hem eniştem efendi adamdır, üç beyin bölgesini birden ışıl ışıl yapıyordur o. Ben kefilim.
Aynı Arif Abi sonra da "sevdan yere batsın", "başkasının oldun" falan diye şarkı yapmıştı.
Ya ne olacağdı ağabey?
Bana çocukluğunuzdan bahsedin
Genleri, hormonları falan bir kenara bırakırsak, kültürel, gelişimsel, dini, maddi ve sosyal durumlar da aldatmanın nedeni olabiliyor. Misal çocukluk çağında ebeveynlerinin birbirlerini aldattığına şahit olan kişilerin bu durumu içselleştirdiği ve erişkinliklerinde partnerini aldatmaya meyilli olduklarını söyleyenler mevcut. Yeni Freudçular, ailenin karşı cins üyesiyle ilgili kötü anıları olan (kayıp, boşanma, suistimal vs) çocukların ilerde o aile üyesi yerine partnerlerinden intikam alır gibi davrandıklarını da söylüyorlar. Bir de bir kez aldatan kuvvetle muhtemel yine aldatıyor. O yüzden unutma, affetme, kes gitsin...
Bu arada üçüncü kişi diye aratırken bir aldatma hikayesi olduğunu düşündüğüm
Yaşar Alptekin'in eşsiz taytı ve danslarıyla bezenmiş bu "Salıncakta Üç Kişi" adlı filmi
izledim ve mest oldum. Murat Dural'a rica edeyim de Zaytung Sinema'da incelesin bi...
Ayrıca erkekler yeni ve renkli bir seks partneri bulma adına aldatırken, kadınlar daha çok beğenilme takdir görme iç güdüsü ile aldatıyor. Ama tabii bunun tersi de mevcut. Mesela benim gördüğüm bir erkek danışan, eşi kendisini hiç kıskanmıyor diye anlaştığı bir kadını el ele samimi şekilde, küçük bir Anadolu şehrinin en işlek yerinde bir aşağı bir yukarı gezdirmişti. "Bir tanıdık görsün de hanıma söylesin hanım beni kıskansın" istiyorum demişti. Böyleleri de var...
Bayram değil seyran değil eniştem kesin bi bok yedi
Yazının zerre bilimsel olmayan mesajına gelirsek: Seviyorsanıza aldatmayın la işte, daha ne mesajı olacak. Hormondur, reseptördür falan bunlar oynak zeminler, güvenip de iş yapmayın. Ha baktınız hormon zaptedilir gibi değil, aklınız çok dışarı kayıyor o zaman da efendi gibi konuşun, bitirin öyle koşun başka dallara. Hadin iyi seneler şimdiden...
Sevince reseptörler bile geri gelir
(peperuhi Brüksel'den bildirdi)
facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et